GeriSeyahat Türkleri Türklere de tanıtacak
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Türkleri Türklere de tanıtacak

Türkleri Türklere de tanıtacak

Londra’daki Kraliyet Sanat Akademisi’ndeki Türkler, bugüne kadar Türk halklarının kültürü üzerine hazırlanmış en geniÅŸ kapsamlı sergi.Sergide 350 eser bulunuyor.Sergide Topkapı Sarayı Müzesi ile Ä°stanbul Türk ve Ä°slam Eserleri Müzesi’ndeki önemli koleksiyonların yanı sıra, Berlin Devlet Müzesi, Paris Louvre Müzesi, New York Metropolitan Sanat Müzesi, Londra Victoria & Albert Müzesi ile British Museum, Viyana Güzel Sanatlar Müzesi ve St Petersburg Hermitaj Müzesi’nden de birçok deÄŸerli eser yer alıyor.Serginin conseptini ortaya atan Nazan Ölçer, bazı müzelerden özellikle eser talep etmediklerini, çalıntı eserleri barındıran müzelere karşı bir tavır olarak bunu yaptıklarını, bu serginin mesajlarından birinin de bu olmasını istediklerini söylüyor. Sergi, 7. yüzyılda Orta Asya Ä°pek Yolu üzerinde geliÅŸen göçebe bir toplum olan Uygurlarla baÅŸlıyor. Ardından, Türk tarihinde çok önemli bir yere sahip üç hanedanın eserlerine geçiliyor: Selçuklular (1040-1194), Timurlar (1370-1506) ve Osmanlılar (1453-1600). Bu üç hanedanın dönemsel özelliklerini gösteren parçalar dışında Topkapı Sarayı Kütüphanesi’nin en deÄŸerli eserlerinden sayılan ve daha önce Türkiye dışında hiç sergilenmemiÅŸ Mehmet Siyah Kalem’in olaÄŸanüstü çizimleri de serginin baÅŸka bir bölümü gibi deÄŸerlendirilebilir.‘Türkler: 1000 Yılın YolculuÄŸu 600-1600’ Sergisi’nde bizim de hiç görmediÄŸimiz, hatta bilmediÄŸimiz, Türkiye dışındaki müzelerin koleksiyonunda bulunan ve daha önce görmediÄŸimiz birçok deÄŸerli parça var. Özellikle 12. yüzyılda Afganistan ya da Ä°ran saraylarında bulunan normal insan boyutundaki saray muhafızı heykeli, 14-15. yüzyıl Orta Asya’sında kullanılan bir kandil, 1391’de Timur’un zaferinin kanıtı olarak yaptırdığı bazalt taÅŸ, Batı Ä°ran’dan bir savaÅŸ maskesi. Ä°ÅŸte Türkiye’de de bilinmeyen bu eserlerin öyküleri.TÃœRBE KANDÄ°LÄ°Allah krallığınızı büyütsün Timur HazretleriÄ°ÅŸte Ahmed Yesevi Türbesi’ndeki 6 kandilden biri. Ãœnlü Türk mutasavvıfının (1093-1166) türbesi, Kazakistan’da bugün Yesi adı verilen, ama Sovyet döneminde Türkistan denilen ÅŸehirde bulunuyor. Kandil, 1935’te yani Sovyet döneminde Leningrad (bugün St. Petersburg) Hermitaj Müzesi’nin koleksiyonuna katılmış. Kandilin üstünde Arapça şöyle yazıyor: ‘Bu, bilge hükümdar Timur hazretlerinin emri üzerine yapılmıştır. Allah onun krallığını büyütsün, zaferlerini artırsın.’ Yazının hitap ÅŸekli, harflerin aralarındaki süslemeler, kandilin üstüne kakılma biçimi, Suriye’deki Memluk sanatkarları tarafından yapıldığını düşündürüyor. Kandilin en altında da ‘Izz al-Din b.Taj ad-Din Isfahani tarafından 799’da kutsal Ramazan’ın 20. gününde (yani 17 Haziran 1397’de) yapılmıştır’ ibaresi yer alıyor. Fakat bu ibare orijinal deÄŸil. Çünkü, birincisi kandilin altındaki yazı oyma usulüyle yapılmış, halbuki kandilin diÄŸer bölümlerindeki yazılar altın ve gümüş kakma. Ayrıca, yazılı tarih baÅŸka iki kandilin daha üstünde var. Üç kandilin de aynı gün yapılmış olma olasılığı yok gibi.Abbasiler’den Gazneliler’e Ä°slam saraylarının koruyucusuBu saray muhafızı, çimento ve kum karışımından, sarayın dışındaki duvarların dekorasyonu için inÅŸa edilmiÅŸ. Kafasındaki ÅŸatafatlı miÄŸferden sarkan saçlar, muhafızın ay suratını çevreliyor. Kostümü oldukça süslü. Hatta ilk yapıldığı zamanlarda renkliymiÅŸ ama bu renklerin hepsi bugüne kadar dayanamamış. Pazuların üstündeki tiraz bantları muhafızın saraya baÄŸlı olduÄŸuna iÅŸaret ediyor. Nereden geldiÄŸine dair arkeolojik bir bilgi yok ama bu büyüklükteki parçaların Emevi döneminde Ä°slam saraylarında bulunduÄŸu tahmin ediliyor. 750 yılından 13. yüzyıla kadar hüküm sürmüş olan ve toprakları Fas’tan Orta Asya’ya kadar uzanan Abbasi hanedanının saraylarında da bu tür muhafız figürleri, halife-hükümdarların yürüdüğü koridorlarda saÄŸlı sollu simetrik olarak dizilirmiÅŸ. 977-1186 arasında bugünkü Afganistan’da hüküm süren Gazneliler hanedanının toplantı salonlarında buna çok benzer muhafız figürleri yer alıyordu. Semerkand’da yapılan kazılar Karahanlılar’da da, elinde ok ve yay tutan saray muhafızı figürünün varlığını ortaya çıkardı. Ä°ÅŸte bu muhafız, Ä°slam saraylarında yüzyıllarca süregelmiÅŸ figüratif sanat geleneÄŸinin bir örneÄŸi. Afganistan veya Ä°ran kökenli olduÄŸu ve 12. yüzyıl sonu-13. yüzyıl başında yapıldığı düşünülen bu heykel, 1967’de New York Metropolitan Müzesi’ne bağışlanmış.KOYUN MEZAR TAÅžLARIÖbür dünyaya koyunların eÅŸliÄŸinde yolculukKoyun ÅŸeklinde mezar taÅŸları, Anadolu’nun doÄŸu ve güney bölgelerinde, özellikle Tunceli, AkÅŸehir, Afyon, Seyitgazi ve Ahlat’ta oldukça sık yapılıyordu. Ekonomisi hayvancılığa dayanan göçebe topluluklar olan Karakoyunlu ve Akkoyunlu Türkmenlerine ait olduÄŸu düşünülüyor. Kabaca yontulmuÅŸ bu figürlerin üstünde yer alan hançer ya da benzeri semboller, ölen kiÅŸinin savaşçı yeteneÄŸi hakkında ipucu veriyor. Ama koyun mezar taşı sadece bir Müslüman geleneÄŸi deÄŸildi. 15-16. yüzyılda Ermeni ve Gürcü Hıristiyanları’nın da mezar taÅŸlarında koyun ve koç figürlerine rastlanıyordu. Elbette onların üstünde Müslümanlar’ınkinden farklı olarak haç oymaları bulunuyordu. Günümüze kadar gelen bu Müslüman mezar taÅŸlarının hiç birinin dini bir lider ya da kadına ait olmadığı görülüyor. Koyun mezar taÅŸları Diyarbakır Müzesi koleksiyonuna ait.Sürekli Büyük Ä°skender ile karşılaÅŸtırılıyorFatih Sultan Mehmet (II. Mehmet) tam bir rönensans insanıydı. Hedefi dünyayı fethetmekti. Kendini DoÄŸu Roma Ä°mparatorluÄŸu’nun várisi olarak görüyordu. Topkapı Sarayı Müzesi’nde sergilenen bu kitaplar Fatih’in vizyonunu anlatıyor. Soldaki Ä°mrozlu Michael Kritovoulos’un yazdığı ve Fatih’i anlatan Yunanca bir kitap. 1451-67 yılları arasında yaÅŸanan olayları 5 bölüm halinde anlatıyor. Fatih ve son Bizans Ä°mparatoru XI. Konstantin arasındaki haberleÅŸmeler bu bölümlerin en uzununu oluÅŸturuyor. Yunanlı yazar Fatih Sultan Mehmet’i kitapta sıkça övüyor ve onu Büyük Ä°skender ile karşılaÅŸtırıyor. Fatih Sultan Mehmet’in Tarihi adlı ikinci kitap ise saray eÅŸrafından Dursun Bey tarafından yazılmış. Kitabın üstünde tarih bulunmasa da yazılış tarzı nedeniyle 1400’lerin sonunda kaleme alındığı tahmin ediliyor. Bu kitapta da Kuran’dan yapılan alıntılarla Fatih ve Ä°skender karşılaÅŸtırılıyor. Bu iki kitap da Latin dillerine ve sanata olan ilgisiyle tanınan Fatih Sultan Mehmet’in baÅŸucu kitaplarıydı. EJDERLÄ° MAÅžRAPAİçenleri koruyacağına inanılırmışBu tarz maÅŸrapaların kullanımı Timur döneminden Safevi, Osmanlı ve hatta Balkanlar’a kadar uzanıyor. MaÅŸrapanın formu, kültürler arası bir sürekliliÄŸi gösteriyor. Topkapı Sarayı Müzesi’ne ait bu maÅŸrapanın 1460’ta Ä°ran’da sarayda kullanıldığı, Ä°stanbul’a Timuri hükümdarlarından Badi El-Zaman tarafından getirildiÄŸi tahmin ediliyor. Herat (Afganistan) hükümdarı El-Zaman, 1507’de Özbekler tarafından yenilince, önce Hindistan’a daha sonra ise Safavi hükümdarı Åžah Ä°smail’e, sonra da Osmanlı’ya sığındı, Ä°stanbul’a geldi. MaÅŸrapanın kulbundaki ejder figürü, maden sanatında sıklıkla karışımıza çıkıyor çünkü ejderhanın, maÅŸrapadan içen insanı koruyacağı ve kollayacağına inanılıyor. Altın ve gümüş kakmalı olması yüksek rütbeli kiÅŸiler tarafından, büyük ihtimalle saraylarda kullanıldığına iÅŸaret ediyor. MaÅŸrapalar Türk ve Ä°slam Eserleri Müzesi koleksiyonuna ait.TÄ°MUR’UN KÄ°TABESÄ°Herkes bu taşı okusun, duymayan kalmasın!Rusya’daki Hermitaj Müzesi’nden ödünç alınan, bazalt taÅŸtan kitabe, Timur Han (1330-1405) tarafından yaptırılmış. Timur, Cengiz Han’ın soyundan gelen Altınordu hükümdarı Toktamış Han’ı yendikten sonra bu zaferi belgelemek ve herkese anlatmak istemiÅŸ. 1391 yılının Nisan ayında, Kazakistan’da yaptırıldığı düşünülen taşın üstünde 11 satırlık bir yazı var. Satırların 8’i Uygur, 3’ü Arap dilinde yazılmış. Arapça olan kısmı okunamayacak kadar aşınmış ama Uygurca olan kısım şöyle diyor: ‘İlkbaharın ortalarında, koyun yılında, 700 siyah Tokmak’ın ülkesinde, Turan Sultanı Timur Han 200 bin kiÅŸilik güçlü ordusuyla Toktamış Han’ın kanını aldı. Bu taşı yazdırdı ki herkes okusun ve bir iÅŸaret olsun. Tanrı insanlara merhamet göstersin, adaletli olsun. Tanrı bizi hatırlasın ve kutsasın.’ Koyun yılı uzun süre Türkler tarafından kullanılan 12 hayvanlı takviminde yer alıyordu.SAVAÅž MASKESÄ°Korkutucu olsun diye kaÅŸlı ve bıyıklı1300-1400’lerde Ä°ran ve Anadolu’da seyrek kullanılan savaÅŸ maskelerinden biri. Maske üst tarafındaki delik yardımıyla bir miÄŸfere tutturuluyor, istenildiÄŸinde kaldırılıp, indiriliyor. Maskenin üstündeki göz delikleri damla ÅŸeklinde. KaÅŸlar ve bıyık düşman karşısında etkinin artması için belirginleÅŸtirilmiÅŸ. SavaÅŸ maskesi sergi için Katar’ın Doha kentindeki Ä°slam Müzesi’nden getirildi.Ä°NGÄ°LÄ°Z BASININDA ÇIKAN YORUMLARThe Times: ‘Türk Hazineleri’ baÅŸlığını attığı yazıda serginin eski Türk imparatorluklarının ihtiÅŸamını ortaya koyan bir organizasyon olduÄŸunu söyledi. Tarihte Hıristiyanlar arasında bir korkutma cümlesi haline gelen ‘Türkler geliyor’ cümlesinin gerçek olduÄŸunu belirten baÅŸyazar, ‘Türkler gerçekten de geldi. Gümüş miÄŸferleri, el yazması Kuran-ı Kerim’leri, deÄŸerli taÅŸlarla süslenmiÅŸ kılıçları, kristal kabzalı hançerleriyle Royal Academy’nin her yerini kuÅŸattılar’ diye yazdı.Metro: Londra’da hemen her metro yolcusunun okuduÄŸu yüksek tirajlı gazete, ‘Türk lokumu ziyafeti’ baÅŸlıklı yazısında, sergiyi ‘BeÅŸ üzerinden dört yıldızlık bir kültür-sanat olayı’ olarak niteledi.The Guardian: ‘Türk Gibi Düşünmek’ baÅŸlıklı baÅŸyazısında, ‘Sergi, AB üyeliÄŸi tartışılan Türkiye’nin geçmiÅŸinde ve bugününde bize sunabilecek ne zenginliklere sahip olduÄŸunu gösteriyor’ denildi.The Independent: Gazetenin ‘Traveller’ ekinin hemen hemen tamamı Türkiye’ye ayrılırken, Ä°stanbul, Edirne ve Bursa’nın Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun ihtiÅŸamını yansıtır nitelikte olduÄŸu vurgulandı. ‘Üç kentin öyküsü’ baÅŸlıklı yazıda, Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun bir dönemin baskın gücü olduÄŸu kaydedilirken, bugün Türkiye’de yaÅŸayan Osmanlı eserlerinin de, dönemin baÅŸ döndürücü sanat gücünü ortaya koyduÄŸu yazıldı.The Daily Telegraph: ‘Türk lokumları’ baÅŸlıklı yazıda, ‘Cennete hazır olmayanlar için, serginin düzenlendiÄŸi Kraliyet Akademisi’nin ana galerisi fena bir taklit deÄŸil’ denildi.The Observer: Ä°ngiltere’de pazar günleri yayınlanan gazetede, Laura Cumming, sergilenen eserler arasında bugün bilinen Türk kültürüne benzeyen tek eserin kobalt ve turkuvaz tabaklar olduÄŸunu söyledi.12 NÄ°SAN’A KADAR SÃœRECEKLondra Kraliyet Sanat Akademisi tarafından düzenlenen Türkler sergisinin küratörlüğünü, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Filiz ÇaÄŸman, Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Nazan Ölçer ve Harvard Ãœniversitesi Ä°slam Sanatları Profesörü David Roxburgh, Kraliyet Sanat Akademisi Sergi Sekreteri Norman Rosenthal ve Adrian Locke üstlendi. Ana sponsorluÄŸunu Aygaz, Garanti Bankası ve Corus CT’nin üstlendiÄŸi sergi Ä°stanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın lojistik ve planlama desteÄŸiyle gerçekleÅŸiyor. Sergi 12 Nisan’a dek açık kalacak.Â
False