Türk kadınının kahramanlık timsali: Şerife Bacı
Kucağında henüz dokuz aylık olan bebeğiyle İnebolu'dan aldığı cephaneyi İstiklal Yolu'ndan kağnılarla Kastamonu'ya taşırken donarak şehit düşen Şerife Bacı, ulusal mücadelenin sembol isimlerinden oldu.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde başlatılan Kurtuluş Savaşı'nda 9 aylık bebeği ile cepheye silah taşırken donarak şehit olan Kastamonulu Şerife Bacı, Türk kadınının İstiklal Harbi'ndeki sembol isimlerinden biri oldu.
Yıl 1921, yaşlılar ve kadınlar, İnebolu'dan aldıkları cephaneyi cepheye ulaştırmak için kağnılarla yola çıkar. Gıcırtılı kağnı sesleri arasında çocuğu, kadını, yaşlısı, buz kesen havada Küre Dağlarını aşmak için var gücüyle yollarına devam ettiler.
Kağnılardan birinin başında 20'li yaşlarda olan Şerife Bacı vardır. Bu topraklar için daha dokuz aylık yavrusuyla yollara koyulan Şerife Bacı, çocuğu üşümesin diye kağnının içerisine silahlar arasına otlardan bir döşek yapar, üzerindeki kazağı da silah ve çocuğunun üzerine örter.
Zorlu kış şartlarına dayanamayan Şerife Bacı, Kastamonu Kışlası yakınlarında silahların üzerine yatmış şekilde donarak hayatını kaybeder, küçük kızı ise kurtarılır. Türk kadınının Kurtuluş Savaşı'nda verdiği mücadelenin sembol isimlerinden biri olan Şerife Bacı anısına dikilen heykeli, İnebolu ve Seydiler ilçesi ile Kastamonu'da bulunuyor. Seydiler Belediye Başkanı Mehmet Şahin, yaptığı açıklamada, Şerife Bacı'nın İstiklal Savaşı kahramanı olduğunu söyledi.
Ölüm tarihiyle ilgili bazı çelişkili bilgilerin olduğunu dile getiren Şahin, "İstiklal Savaşı sürecinde kağnılarla Kastamonu'ya cephane taşırken, Kastamonu Kışlası yakınlarında donarak şehit olan Şerife Bacı, vatanı milleti uğruna canını feda eden bir kadınımız. Kendisi Seydilerli olduğu için her yıl 21 Şubat'ta ölüm yıl dönümünde anıyoruz" dedi.
İlçede Şerife Bacı'yla ilgili çeşitli çalışmalar yaptıklarını ifade eden Şahin, "Gelip geçenler görsün, bu topraklar için yapılan fedakârlıkları görsün diye belediye olarak o ve tüm şehitlerimiz için İstiklal Yolu üzerine anıt yaptırdık. İlçe merkezine onun adına yakışır bir kültür evi yaptık. Son olarak da onun ve kağnısının heykelini yaptık. Seydilerliler olarak bu bizim ona minnet borcumuzdur. Yeni nesil onu unutmasın istiyoruz" diye konuştu.
Cephanenin taşındığı güzergâha 'İstiklal Yolu' deniliyor
Şehit Şerife Bacı Kültür Evi Yapma ve Yaşatma Derneği Başkanı Şerife Şahin de Şerife Bacı'nın ismini yaşatmak istediklerini ifade etti.
Cephanenin taşındığı güzergâha ‘İstiklal Yolu’ denildiğini belirten Şahin, "Erkekler cephede savaşırken Kastamonulu kadınlar da boş durmamıştır. İnebolu'dan alınan cephane İstiklal Yolu üzerinden Kastamonu'ya, oradan da Çankırı üzerinden Ankara'ya ulaştırılmıştır. İnebolu'dan başlayıp, Ankara'ya kadar ulaşan bu yola ‘İstiklal Yolu’ diyoruz" ifadelerini kullandı.
Kurtuluş Savaşı'nda topyekûn mücadele verildiğini, yaşlıların, gençlerin ve kadınların kar kış demeden cephaneleri kağnılarla taşıdıklarını bunlardan birinin de Şerife Bacı olduğunu anlatan Şahin, şöyle devam etti:
"1900'lü yılların başında dünyaya gelen Şerife Bacı, 1921 yılının kışında İnebolu'dan aldığı cephaneyi kafilesiyle birlikte Kastamonu'ya taşıyor. Yanında 8-9 aylık bir bebeği var. Zaman zaman bebeğini emzirmek için kafileden geriye kaldığı da oluyor. Bebeği için kağnıdaki mermiler arasına ottan yatak yapıyor. Üzerindeki kıyafetlerle bu bebeğin ve mermilerin üzerini kapatıyor. Belli bir süre sonra kafileden geri kalıyor. Kafile Kastamonu kışlasında sayım yaptığında bir kişinin olmadığı görülüyor.
Sabah olduğunda uzakta bir karartı görülüyor. Askerler bakmaya gittiklerinde bir kadının kağnı arabasının üzerine yüzüstü yatmış şekilde donarak öldüğü ortaya çıkıyor. Sonra bir ses geliyor ve altında bir çocuk olduğu ortaya çıkıyor. Çocuğu donmasın diye üzerine uzandığı anlaşılıyor. Üzerindeki kıyafetlerden Seydilerli olduğu düşünüldüğü için Seydiler'den insanların gelip cenazeyi götürdüğü belirtiliyor ama nereye gömüldüğü, nasıl defnedildiği bilinmiyor. Mezarının Seydiler Satılar köyünde olduğu tahmin ediliyor"
"Şerife Bacı, İstiklal Yolu'nda kurtuluşa giden bir destandır"
Şerife Bacı'nın unutulmaması gerektiğini aktaran Şahin, "Ne yapabiliriz düşüncesiyle bir dernek kurduk. Onu gelecek nesillere anlatmak istiyoruz. İnebolu'dan alınan cephane karda kışta soğukta 7-8 gün süren bir yolculuğun ardından Kastamonu'ya ulaştırılıyordu. O yüzden biz diyoruz ki Şerife Bacı, İstiklal Yolu'nda kurtuluşa giden bir destandır. Şerife Bacı, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı'nda Türk kadınının gösterdiği kahramanlıkların timsalidir." diye konuştu.
Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Eski ise Şerife Bacı'nın simge haline gelen bir kahraman olduğunu söyledi.
Milli Mücadele'nin merkezinin Ankara olduğunu dile getiren Eski, "Ankara'nın dış dünya ile teması İnebolu ile Kastamonu üzerinden sağlanmıştır. İstanbul'dan Ankara'ya giden yol İnebolu, Kastamonu ve Çankırı üzerinden geçiyordu. Buradan da Batı cephesine geçiyordu. Silah ve cephanelerin ulaştırılmasında Kastamonulu kadınların çok büyük fedakârlığı vardı. Eli silah tutan erkekler cepheye gittiği için geride kalan yaşlılar, kadınlar ve çocuklar silah ve cephane taşımışlardır" diye konuştu.
Şerife Bacı'nın donarak hayatını kaybettiğini ifade eden Eski, "Kastamonu Kışlası yakınlarında bir kağnı arabası görülür. Yanına gidildiğinde arabanın üzerine kapanmış şekilde donarak şehit olmuş bir kadın bulunur. Arabada küçük bir kız çocuğu bulunur. Kaynaklardan anlaşılacağı üzere cenazesinin Seydiler'e nakledildiğini öğreniyoruz" dedi.
İnebolu ilçesinde yaşayan Nurhatar Ergün de kadınların İstiklal harbinde önemli işler yaptığını belirterek, "Karlı bir kış günü cephane taşıyan Şerife Bacı, ne yazık ki kafilenin gerisinde kalarak şehit olur. Sen rahat uyu Şerife ana, evlatların burada. Bayrak ve vatan için şehit olmaya hazırız" dedi.