GeriSeyahat Tapınaklarda yerel dansçıları izledim, caddede maymunları besledim
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Tapınaklarda yerel dansçıları izledim, caddede maymunları besledim

Tapınaklarda yerel dansçıları izledim, caddede maymunları besledim

İstanbul’da yaşayan Yüksek Mimar Şirin Özbek (29), Yıldız Teknik Üniversitesi mezunu. Yüksek lisans programı sırasında bir yıl süreyle Erasmus öğrencisi olarak Belçika’da eğitim gördü. Şu anda İstanbul’da bir mimarlık ofisinde çalışıyor. Özbek, yüzmeye, dalmaya, snowboard’a, motosiklet kullanmaya meraklı. Aynı zamanda farklı kültürleri keşfetmeyi seviyor. “Seyahat benim vazgeçilmez yaşam ilkelerimden birisidir” diyor. Özbek, geçen kasımda beş gün kaldığı kültür, sanat ve tapınaklar şehri Ubud’u anlattı.

Daha önce nerelere seyahat ettiniz?
- Türkiye’de kısacık da olsa tüm tatillerde, bazen hafta sonuna birkaç gün ekleyip iki ya da üç ayda bir seyahat ederim. Özellikle yurtdışını seçiyorum, farklı kültürleri öğrenmek daha cazip geliyor. Daha önce İspanya’dan İngiltere’ye Avrupa’nın önemli bölümünü, Japonya, Tayland, Endonezya, Fas’ı gördüm.

Ubud’a neden, nasıl düştü yolunuz
- Ubud, Endonezya Cumhuriyeti’nin en fazla turist alan adalarından Bali’nin iç kesimlerinde. Beyaz kumlarıyla ünlü sahillerden sadece 45 dakika uzaklıkta kalıyor. Uzakdoğu ve Asya kültürlerine ilgi duyuyorum. Sömürgeciliğe rağmen kendi özünü, dilini, kültürünü korumuş bir ülke dünyanın bir ucundan kalkıp gitmeye muhakkak değer. Öğrencilik yıllarımdan bu yana Endonezya benim gezilecek yerler listemde yer alıyordu. Doğası, egzotik havası, güzel sahilleri, yanardağları ve pirinç tarlalarıyla Bali Adası, Türkiye’de kış mevsimi başlamışken ziyaret edilebilecek en cazip yerlerden birisiydi. Dünya turu yapan ablam da o tarihlerde Filipinler’deydi. Buluşup beraber Bali’de tatil yapmaya karar verdik.

BEŞ YILDIZLIDA 30 DOLARA HER ŞEY DAHİL

Ne zaman gittiniz? Nerede, ne kadar kaldınız?

- Geçen yıl, kasımdaki Kurban Bayramı tatilinde gittim. Bali’de turistler genelde deniz ve gece hayatı için sahil bölgelerini tercih ediyor. Ben bu karmaşadan uzak kalmak, yerel halkla iç içe olabilmek ve kültürü daha yakından tanıyabilmek için turistlerin çoğunlukla günübirlik uğradığı Ubud bölgesini seçtim. Burası adanın hemen hemen ortasında olduğu için gezmek istediğim diğer yerlere ulaşmam da kolay olacaktı. Pirinç tarlalarına bakan egzotik bir hostel buldum. İsmi Jati Home Stay and Gallery’ydi. Etraftan hayatımda hiç duymadığım ilginç kuş sesleri geliyordu. Ubud ve adanın diğer kısımlarını gezebilmek için burada beş gece kaldım.
/images/100/0x0/55eb4e03f018fbb8f8b8a71a

Başka konaklama seçenekleri nelerdi?
- Bali’de konaklama seçenekleri geniş bir yelpazede sunuluyor. 5 yıldızlı resortlardan hostellere kadar çok fazla seçim şansınız var. Fiyatlar bizdeki ya da Avrupa’daki gibi pahalı değil, 60 Dolar’a 5 yıldızlı bir SPA otelde 2 kişi konaklayabilirsiniz. Üstelik bu fiyata her şey dahil.

TAPINAKLARDAKİ GECE DANSLARI İZLENMELİ

Ubud’un gezilecek yerleri nereler?

- Ubud’un en işlek caddesi Jalan Raya üzerinde yürüdüğünüzde sizi tapınaklar karşılıyor. İhtişamlarına kapılmamak elde değil. Bunlardan en büyükleri ve göz alıcıları Puri Saren ve Pura Taman Saraswati. Bu tapınaklarda her akşam geleneksel dansları izlemeniz mümkün, mutlaka birini yakalamanızı öneririm. Jalan Raya üzerinde ilginizi çekebilecek yerlerden biri de Ubud pazarı. Burada el yapımı ürünler, daha önce hiç görmediğiniz meyveler ve kurutulmuş gıdalar satılıyor. Ubud’da kaçırmamanız gereken yerlerden biri de Puri Lukisan Müzesi. Yemyeşil bir bahçeye sahip müze birkaç farklı binadan oluşuyor, resimler dönemlere göre ayrılıyor. Daha çok Hollandalı ressam Rudolf Bonnet’in ve batılı teknikleri ilk benimseyen ressamlardan I Gusti Nyoman Lempad’ın eserleri sergileniyor. Bir diğer müze de şehrin 2 kilometre dışında kalan, Avrupalı ve yerel sanatçıların eserlerinin sergilendiği Neka Sanat Müzesi. Ubud’da bir diğer işlek cadde de Monkey Forest’a (Maymun Ormanı) giden yol. Bu cadde üzerinde de galeriler, hediyelik eşya dükkanları, hoş kafeler, oteller ve hosteller bulunuyor. Monkey Forest’ın girişine gelir gelmez maymunların size biraz heyecanlı bir hoş geldin merasimi var. Vereceğiniz birkaç muzla onları sakinleştirebilirsiniz. Monkey Forest’ın içinde Pura Dalem Agung Tapınağı bulunuyor. Anlamı ölüm tapınağı, gerçekten diğer tapınaklarda hissettiğiniz huzuru burada bulamıyorsunuz, biraz korkutucu ve etrafında sürekli çığlık atan maymunlar var.

En çok nereyi beğendiniz?
- Benim en beğendiğim tapınaklardan biri Pura Taman Saraswati idi. Cadde üzerinde yürürken bir kapıdan geçiyorsunuz ve kendinizi ihtişamlı tapınağın karşısında buluyorsunuz. 1950’lerde yapılmış olmasına rağmen sanki çok eski medeniyetlere aitmiş gibi geliyor insana. Bu manzaradan ayrılamıyorsanız, tapınağı tüm güzelliğiyle gören Cafe Lotus’a oturup egzotik meyve suyunuzu yudumlamanızı öneririm.

HER GÜN MASAJ YAPTIRABİLİRSİNİZ

Yapılacak etkinlikler neler?

- Ubud’un özgün geleneksel danslarını izleme fırsatı kaçırılmamalı. Tapınakları ve müzeleri gezebilirsiniz. Adım başı karşınıza çıkan masaj salonlarında her gün masaj yaptırabilirsiniz. Yakın sahillere yüzmeye, sörf ya da dalış yapmaya gidebilirsiniz. Eğer tutkunuz golf ise 5 yıldızlı resort otellerin sahalarında golf oynayabilirsiniz.

Başınızdan ilginç bir anı geçti mi?
- Ubud çevresinde yaptığımız gezilerin birinde, Petulu’ya balıkçıl kuşlarının günbatımında avdan dönmelerini izlemeye gitmiştik. Turistlerin bu dönüşü rahatça izleyebilmeleri için pirinç tarlalarından birinin kenarında bir baraka kurulmuş. Bu bölüme de oldukça geniş bir tarlayı aşan, 40 santim eninde beton bir köprüyle ulaşabiliyorsunuz. Yaklasık 1,5 saat kuşları izledikten sonra artık hepsinin döndüğünü düşünerek bu köprüye doğru yöneldik. Arkadan son birkaç kuş daha geliyordu, ben o ince köprüde önüme bakıp yürüyeceğime, heyecanla yanımdaki arkadaşlara kuşları göstermeye çalışırken sağ bacağımı pirinç tarlasının içinde buldum. Bataklıktan zor bela çıkarıldıktan sonra hasarı kontrol ettik, bir çift sandalet ve sağ bacağımın iç kısmı tanrılara adak olarak verilmişti. Maalesef halen yırtıkların izi duruyor ama olaya iyi tarafından bakmaya çalışıyorum. Her gördüğümde Bali Adası’nda geçirdiğim güzel günleri anımsıyorum. Bir diğer ilginç konu da Ubud’da bize rehberlik ve taksi şoförlüğü yapan Endonezyalı arkadaşların hayatlarındaki ilk fındığı bizim ellerimizden yemesiydi.

Oraya gitmek ve bu deneyimi yaşamak isteyenlere neler önerirsiniz?
- Öncelikle gidecek dönemi iyi seçmelerini tavsiye ederim. Gezilerini yağışlı döneme getirirlerse çok keyif alamayacaklarını düşünüyorum. Eğer gerçekten kalabalıktan uzak ve daha geleneksel, sakin bir tatil istiyorlarsa turistlerin yoğun olduğu bölgelerden uzakta konaklamalarını öneririm. Ayrıca alışverişte mutlaka pazarlık etsinler. Söylenen fiyatın neredeyse 5’te birine alışveriş yapabilirler. Ayrıca toplu taşıma pek gelişmediğinden bir şoförle anlaşmalarını öneririm. Onları hem istedikleri yere götürecek hem de rehberlik edecektir. Sadece 30 Dolara özel araçla keyifle gezebilirler. Pirinç teraslarını görmek için Ubud dışına çıkmak gerekiyor. Ayrıca hâlâ aktif olan yanardağları görmeden dönmemek lazım. Dünyanın en pahalı kahvesi olan Luwak kahvesini de mutlaka denesinler. Biliyorsunuz, kedi büyüklüğündeki Luwak maymununun sindirim sisteminden geçtikten sonra özel bir lezzet kazanıyor bu kahve ve az bulunuyor.

Oradaki mevsim koşulları nasıl?
- Bali Adası’nda iki iklim yaşanıyor, yağışlı mevsim ve kurak mevsim. Her iki dönemde de hava oldukça sıcak. Ekim gibi yağışlı dönem başlıyor yaklaşık üç ay sürüyor, sonra yeniden kurak dönem. Fakat aynı gün içerisinde Ubud’da sağanak yağmur yağarken, sahiller günlük güneşlik olabiliyor.
False