Suyun kıyısındaki huzur

Geçmişte tersaneleriyle ünlüydü. Şimdilerde parkları amatör balıkçıların, doğa sporu meraklılarının uğrak yeri. Okurumuz Mine Alpan şehirde iki ay kaldı, belediyede staj yaptı. Dönüşte ‘Muhteşem Ülke Hollanda, Saklı Cennet Hoogezand-Sappemeer’ adlı bir kitap yazdı. Alpan, Hollanda’ya yolu düşenlerin suyla iç içe yaşayan bu kenti mutlaka görmesi
gerektiğini söylüyor.

Hoogezand – Sappemeer, adeta doğayla bütünleşmiş, bölgedeki her türlü çiçeği ve bitki örtüsünü içine alan bir yerleşim. Kurutulan bataklık alanına kurulan şehir günümüzde de göller, kanallarla iç içe, adeta sudan inşa edilmiş. İklimi yumuşak, dört mevsimi de yaşıyor. Mimari dokusu doğaya, çevreye uyarlanmış. Birbirinden güzel evlerden bazıları yeşil bitki örtüsüyle çevrili. Kanallarında her türlü yüzen eve rastlamak mümkün. İnanması zor olsa da birçok insan bu evlerde yaşıyor.
Kent ulaşımında bisikletin önemli bir yeri var. Belediye turistler için özel bisiklet rotası rehberleri hazırlatmış.�

ALIŞVERİŞ DEYİNCE HOOGE MEEREN

Kültürel ve  sanatsal faaliyetler kent yaşamının ayrılmaz birer parçası. Konserler, film gösterimleri birbirini izliyor.
Kafeler, marketler, butikler, kitapçılar, birbirinden usta dondurmacılar De Hooge Meeeren’de. Buradaki mağazalarda Hollanda’ya özgü minyatür süs eşyaları da bulabilirsiniz. Mağazalar sabah saat 08.00’den 18.00’e kadar açık.�

HALİDE EDİP VAKFI

Hoogezand Sappemeer’a geldiğinizde burada yaşayan gönüllü Türk vatandaşları tarafından kurulan Halide Edip Adıvar Vakfı’na da uğramalısınız. Kendi kimliğini ve kültürünü koruyarak karşılıklı entegrasyonu teşvik eden ve Türk vatandaşlarını eğitime yönlendiren bu vakıf, düzenledikleri çeşitli kültür ve eğlence programlarıyla da çabalarını destekliyor.
Hoogezand Sappemeer’ı anlatırken parklarından bahsetmemek olmaz. Gorechtpark, Margrietpark ve Meerwijck parkları kentin gezilecek yerleri arasında. Gorechtpark’ta hayvanat bahçesi, göl ve yürüyüş parkurları mevcut olup, burası ağaçlarıyla, çiçekleriyle her yaştan insanların ziyaret ettiği ve piknik yaptıkları bir park. Kuğularla bütünleşmiş doğa harikası içinde yürüyüş yapmak isteyenler ve paten kaymak isteyenler için adres Margrietpark. Meerwijck parkında ise çok büyük bir gölet olup etrafı oturma gruplarıyla dolu. Basketbol ve tenis sahaları, yürüyüş parkurları, bisiklet yolları ile kafe, restoran ve kamping alanları mevcut. Almanya ve Belçika gibi komşu ülkelerden karavanlı grupları da ağırlayan Meerwijck Parkı’nın gölünde uygun havalarda yelken sporları yapılıyor.
Bu harikulade parkların dışında Hoogezand Sappemeer’ın görülmesi gereken yerleri arasında tarihi kiliselerini ve yeldeğirmenlerini unutmamak gerekir.

Yerel mutfakta sebze yemekleri ağırlıkta

Hoogezand Sappemeer halkı stamppot boerenkool, stamppot zuurkool dedikleri sebzeli, sosisli yemek çeşitlerini çok sever. Bunların dışında haşlanmış patates, yeşil lahana ve beyaz lahanayı püre haline getirip yemek, halkın vazgeçilmez damak tadı. Et ve patatesin baş tacı edildiği Hollanda mutfağının lezzetli yemeklerini kentin lokantalarında bulabilirsiniz. Restoranlar uluslararası lezzetleri de sunan zengin mönülere sahip.