Stockholm’ün sanat eseri metro durakları

Stockholm’de mavi, yeşil ve kırmızı olmak üzere üç metro hattı üzerinde toplamda 105 metro istasyonu var, trenler günde yaklaşık 1 milyon yılda ise 328 milyon yolcuyu taşıyor. Gündem yok diye toplanmayan parlamentoları olan, refahtan ne yapacaklarını şaşıran İsveçliler 328 milyon kişinin hayatlarına bir renk katalım demiş olacaklar ki birçok metro istasyonlarını sanatçıların da yardımıyla sanat eserine dönüştürmüşler.

Mavi Hat – T Centralen Durağı

Adından da anlaşılacağı gibi, tüm hatların birleştiği, şehirlerarası trenlerin de kalktığı merkez istasyon olan T Centralen durağı 1957 yılında yerel sanatçılar tarafından tasarlanmış. Üst ve alt katlardaki duvar fayans ve kabartmaları ve en alt istasyondaki mavi çiçekler ve duvar resimleri gerçekten çok etkileyici.

Mavi Hat – Station Radhuset (Rathaus) Durağı

10 ve 11 numaralı trenlere binerek T Centralen istasyonundan bir durak sonra ulaşabileceğiniz bu istasyon benim favorilerimden biri. Kahverengi, kırmızı boyayla boyanmış kayalar ve ışıklandırma sayesinde kendinizi doğal bir mağarada hissediyorsunuz. Daha fazla anlatmayacağım, görüyorsunuz.

Mavi Hat – Kungsträdgården Durağı

Yine 10 ve 11 numaralı trenlere binerek T Centralen istasyonundan (bu kez diğer yöne) bir durak sonra ulaşabileceğiniz bu istasyon sanatçı Ulrik Samuelson tarafından 1977 yılında Kunstradgarden istasyonunu bu bölgenin tarihini anlatan bir yeraltı bahçesini andıracak şekilde tasarlanmış. Barok bahçeleri anımsatan yeşil duvarlar, çakılları temsil eden kırmızı desenler, istasyon köselerinde yer alan Makalos Sarayı’na ait heykeller ve istasyon çıkışındaki aktif arkeolojik kazı tren saatine değil de tavan ve duvarlara alık alık bakmanıza sebep oluyor.

Kırmızı Hat – Stadion Durağı

T Centralen istasyonundan gecen 13 ve 14 numaralı hatlara binerek ulaşabileceğiniz Stadion Durağı size çocukken uğraşıp uğraşıp geçemediğimiz gökkuşağının altından geçiriyor. Gökkuşağının fotoğraflarını çekmekten sıra gelirse duvarlardaki 1912 Stockholm Olimpiyatları için yapılan ahşap heykellere bakmayı unutmayın.

Kırmızı Hat – Tekniska Högskolan Durağı

Stadion Durağı’ndan hemen sonraki istasyon olan Tekniksa Högskolan istasyonu isminin ilk kelimesine bakarak anlamlandırabileceğimiz gibi evreni ve teknolojik evrimi temsil edecek şekilde tasarlanmış. Hava, su, toprak ve ateşi sembolize eden bu istasyonda dururken metro değil de uzay gemisi bekliyormuş gibi hissetmeniz kaçınılmaz.

Yeşil Hat – Thorildsplan Durağı

Hadi 1980’lere bilgisayar oyunlarının ilk çıktığı pikselli dünyaya geri dönelim. Duvarlarında Super Mario’yu, PacMan’i, gülen suratlı bulutları görebileceğiniz bu istasyona yine T Centralen istasyonundan gecen 17, 18 ya da 19 numaralı hatlara binerek ulaşabilirsiniz.

Gezdiğim tüm ülke ve şehirlerde genelde görülecek yerleri yürüyerek keşfetmeyi tercih ediyorum. Böylece hem yerel gibi hissedip hem de bazen kaybolarak şahane yerler keşfedebiliyorum. Ama hayatımda ilk kez görülecekler listemde metro istasyonları vardı ve bu sebeple metro kullanmak zorunda kaldım. Stockholm normalde yürüyerek rahatlıkla keşfedilecek bir şehir olduğu için günlük, üç günlük metro kartı gibi ulaşım ya da çeşitli indirimleri de içeren şehir kartlarını almayı tercih etmedim.

Metro duraklarını keşfetmek içinse 75 dakika boyunca tüm hatlarda geçerli olan kartı aldım. Ücreti 44 NOK yani 4,4 Euro ve güzelliği satın aldıktan sonra görevliye gösterip trenlerin olduğu alana geçtikten sonra yukarıda saydığım istasyonları yeniden dışarı çıkmanız gerekmeden bir trenden diğerine aktarma yaparak gezebilmeniz. Sürenin yeterli olacağını düşünüyorum ama bir on beş, yirmi dakika aşsanız bile turnike içinde olduğunuz sürece sıkıntı olmayacaktır. Bu da benden size günün tavsiyesi olsun.

Fotoğraflar: Hamide TEKİN