GeriSeyahat Sanki yok olmuş bir Afrika krallığındasınız
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Sanki yok olmuş bir Afrika krallığındasınız

Sanki yok olmuş bir Afrika krallığındasınız

BPR Halkla İlişkiler’in sahibi Banu Birkan 15 gün kesintisiz tatil yüzünü kolay kolay göremeyen bir işkadını. En uzun tatilleri çoğunlukla yazın yaptığı haftasonu kaçamakları. Bir de arkadaşlarının organize edip götürdüğü seyahatler var.

Güney Afrika’ya da bir sürpriz sayesinde gitmiş. Yakın bir dostu arayıp, ‘Seni bir yere davet edeceğim, bana bir tarih söyle’ deyince bir tarih vermiş, nereye gideceğini seyahatten iki gün önce öğrenmiş.

Hayalinizdeki seyahat nedir?

-Benim için tatil, sevdiğim insanlarla birlikte olmak demek. Cıcıl cıvıl olmayı seviyorum; uykumu almasam da, gerektiği gibi beslenmesem de o keyiften aldığım enerji dinlendiriyor, besliyor beni. Hayalimdeki seyahat Tibet. Ne zaman nasıl olur bilmiyorum ama hayatımın bir döneminde olacak.

Güney Afrika nereden çıktı?

-Hayatımdaki en enteresan seyahatlerden biridir. Çok sevdiğim dostum Lale Hasman’ın bana sürprizi. Bir gün ‘Bana mart ayında bir tarih söyle, sadece bikinini alıp gidebileceğin bir yere gideceğiz ama nereye olduğunu sormayacaksın’, dedi. Herhalde sezon başlamadan Bodrum’a falan gideceğiz, diye düşündüm.

Ne zaman öğrendiniz gideceğiniz yeri?

-Seyahatten iki gün önce buluştuk, önüme ‘Palace’ diye bir broşür koydu. Indiana Jones filmlerindeki gibi bir yeri gösteriyordu. Güney Afrika’da, Sun City diye bir yermiş. Doğa korunarak, o bölgenin geçmişini ve efsanelerini kendine referans almış, sıfırdan yaratılmış bir yer. Bana harika bir sürpriz oldu. Lale Hasman, kızı Mirel Tansa ve ben; üç kafadar şeklinde gittik. Sun City Johannesburg’a yaklaşık bir saat mesafede. O zaman Türk Hava Yolları Güney Afrika’ya uçuyordu, ulaşımımız çok kolay oldu. Aynı zamanda diliminde olduğumuz için çok rahat bir hedef. Gün kaybı yok, jet lag yok.

Vize almanız gerekti mi?

-Hayır, bana sürpriz olacağı için vize gerektirmeyen bir yer aramışlar. Acenteye ‘Vizesiz ne var’ dediğinde Romanya ve Güney Afrika olmuş cevap. Kaldığımız yer Palace, saray gibi. Oturduğunuz yerde yanınızdaki su kanallarından kuğular geçiyor. Öyle bir ortam yaratmışlar ki, kendinizi yok olmuş bir Afrika krallığında hissediyorsunuz. Servis deseniz muhteşem; zaten beni servis çok ilgilendiriyor bu hayatta. Uzakdoğulular gibi mutlu etmeyi, çabalamayı seviyorlar.

Nasıl bir yer Sun City?

-Bir cennet. Her yarım saatte bir deprem hissi veren bir yer var mesela. Yanardağ patlayacak gibi oluyor, taşlar sallanıyor, dumanlar çıkıyor; eski bölgenin yok olmasını canlandırıyorlar. Bir de göletleri var, onun içinde de dev dalgalar yapıyorlar. Çok turistik ve ticari bir oluşum ama içinde kendinizi mutlu hissediyorsunuz. Bana devamlı Indiana Jones’u hatırlattı. Gider gitmez bir Afrika kabilesinin içine düşeceğimizi sanıyordum, vardığımızda ‘Witch doctor (Cadı doktor) nerede’ demeye başladım. Çok güldüler tabii bana, Afrika kabilesi falan yokmuş.

Kabile göremediniz, neler yaptınız peki?

- Hava mualefetinden balon turu yapamadık, onun yerine küçük bir safari yaptık. Ne şanslıymışız ki ‘Büyük 5’li’deki bütün hayvanları gördük. Hatta fil bile kovaladı bizi. Bir de aslan-kaplan çiftliğine gittik.

Sun City’nin dışına çıktınız mı?

-Yerel pazarlara gittik. Pazar benim için o ülkenin insanıyla, adetleriyle en kolay ve yalın biraraya gelme biçimi. Güney Afrika pazarları çok keyifli ve çok renkliydi. Ahşap oymalardan pareolara, yere atılan cacaladan, takıya her şey satılıyor. Satıcıların da üstleri rengarenk, hepsi mutlu gözüküyor. İklimin ve doğanın etkisi olsa gerek.

FİL BİZİ NASIL KOVALADI

Karşı yönden gelen bir fil çıktı karşımıza. Koca kulaklarını sallaya sallaya geldi. Kıpırdamayın dediler; ben de en öndeyim, kıpırdamamam mümkün mü? Bir fotoğraf daha, bir bilmemne daha derken, fil bizim üstümüze gelmeye başladı. Biz geri geri giderken, o üzerimize gelmeye devam etti, sonra bir çalılığın içine soktuk cipi. Bir süre karşılıklı bakıştıktan sonra yoluna devam etti. O an korktum ama hoşuma da gitti, hayatının hangi döneminde fil kovalar ki insanı?

En sevdiği 5 yer

Floransa

Hemsedal (Norveç)

İskoçya

Viyana

Gümüşhane-Trabzon arası

seyahatte ne okuyor

Clive Custler romanlarına bayılıyor.

ne dinliyor

Seyahate giderken yanında müzik taşımıyor.

ne yiyor, ne içiyor

Yemek, seyahatin parçasıdır, oranın yemeğini yemeden seyahat olmaz, diyor.

ne giyiyor

Kot pantolon ve abiye kıyafetsiz olmuyor.

neyle seyahat ediyor

Uçakla. Kendi seyahatleri için kullanmasa da pilot brövesi var.

nerede kalıyor

Bir özelliği olan butik otelleri seviyor.

kimle seyahat ediyor

11 yaşından beri tanıdığı yakın dostu Güliz Hasman en sevdiği yolculuk arkadaşı.

çantasının olmazsa olmazları

Abiye kıyafet ve topuklu ayakkabı, kişisel bakım malzemeleri, telefon şarjı, temel ecza kiti, diyet bisküvi, defter-kalem ve kitap.
False