Sanatçılar ile köylüleri buluşturan köy
Konya'nın Hüyük ilçesinde Beyşehir Gölü'ne kıyısı bulunan Çavuş Mahallesi'nde 9 yıl önce kurulan ve tamamı kerpiç evlerden oluşan "Sonsuz Şükran Köyü", ortaya çıkış hikayesi, mimarisi ve düzenlenen etkinlikleriyle dikkati çekiyor.
Konya'nın Hüyük ilçesinde Beyşehir Gölü'ne kıyısı bulunan Çavuş Mahallesi'nde 9 yıl önce kurulan ve tamamı kerpiç evlerden oluşan "Sonsuz Şükran Köyü", ortaya çıkış hikayesi, mimarisi ve düzenlenen etkinlikleriyle dikkati çekiyor. Yönetmen ve yapımcı Mehmet Taşdiken'in öncülüğünde kurulan, birkaçının daha inşasının tamamlanması ile 30 evden oluşacak köyde, her yıl yöre halkı ile birçok ünlü sanatçıyı bir araya getiren "Anadolu'ya Şükran Buluşmaları Festivali" ve çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Kent stresinden uzak yaşam sürüyorlar
Başta İstanbul olmak üzere, şehir merkezlerindeki beton binalar arasında süren hayatlarına, ilkbaharın gelmesi ile ara veren sanatçılar, en fazla iki katlı toprak evlerin yer aldığı köyde stresten uzak yaşam sürüyor.
Modacı Cemil İpekçi, yönetmen Orhan Oğuz, sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Narlı, oyuncu Nilüfer Açıkalın'ın yanı sıra köyde evi bulunan birçok ünlü isim, yılın belli dönemlerinde köye gelerek yörede yaşayanlar ile düzenlenen etkinliklere katılıyor. Her yıl ağustos ayında düzenlenen "Anadolu'ya Şükran Buluşmaları Festivali" kapsamında, film gösterimi, fotoğraf ve heykel sergileri, resim ve fotoğraf atölye çalışmaları, köy odalarında sohbet programları, edebiyat söyleşileri, konserler ve yöresel oyunlar gibi etkinlikler gerçekleştiriliyor.
Sanatçı köyü olarak biliniyor
Mehmet Taşdiken, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğduğu ve çocukluğunun geçtiği Çavuş Mahallesi'ne uzun yıllar uğramadığını, vefa borcunu ödemek üzere "sanatçı köyü" olarak bilinen Sonsuz Şükran Köyü'nü kurduğunu söyledi. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde önemli mevkilere gelmiş, alanında ün kazanmış birçok kişinin uzun yıllardır doğdukları topraklara gidemediğini belirten Taşdiken, "Özellikle sanat ve kültür çevrelerinde, doğdukları topraklar olan Anadolu'daki köylerine uzun yıllardır hiç uğramamış birçok arkadaşım var. Herkesin doğduğu topraklara vefa borcunu ödemesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.
Ortaokuldan mezun olduktan sonra taşındığı İstanbul'da 50 yıldır yaşadığını anlatan Taşdiken, "Uzun yıllar doğduğum bu topraklara hiç uğramadım. Bu durum devamlı vicdanımda bir rahatsızlığa neden oldu. Bir gün oturdum ve düşündüm, doğduğum topraklar için hiçbir şey yapmadığımı fark ettim. Doğduğum topraklara vefa borcunu ödemediğimi düşündüm. Çavuş'ta kerpiç evlerden oluşan bir sanatçı köyü kurmaya karar verdim." diye konuştu.
"Kerpiç ev mimarisi ile bir köy inşa ettik"
Taşdiken, 2009 yılında inşasına başladıkları köy için 9 yıldır yoğun mesai harcadığını dile getirerek "İmkanım, sosyal çevrem ve iş tecrübelerim böyle bir köy kurmaya uygundu. Geçmişi yüzyıllara dayanan ancak son yıllarda unutulmaya yüz tutan kerpiç ev mimarisi ile bir köy inşa ettik. Farklı sanat dallarından sanatçıları burada bir araya getirdik." ifadelerini kullandı.
Anadolu topraklarında doğmuş, bir süre yaşamış ve daha sonra büyük şehirlerde önemli konumlara gelmiş kişilere seslenen Taşdiken, şunları kaydetti: "Bu toprakların sizlere ihtiyacı var. Herkes doğduğu, çocukluğunun geçtiği köye veya kasabaya, mutlaka onur duyarak ve yörenin değerini bilerek o topraklar için bir şeyler yapmalı. Bunlar ekonomik projeler de olabilir kültürel projeler de olabilir. Bu hem orada yaşayan insanlar için hem ülke için son derece önemlidir. Biz kendi kültürümüzü, topraklarımızı, artık terk edilmeye yüz tutmuş köylerimizi mutlaka sahiplenmeliyiz. Onların yanında olduğumuzu göstermeli ve destek olmalıyız."
Kerpiç köyün gece güzelliği
Sonsuz Şükran Köyü'nde Selçuklu mimari çizgileri de dikkate alınarak düz dam şeklinde inşa edilen evler, geleneksel kerpiç mimarisinin günümüzdeki önemli örnekleri arasında yer alıyor. Sakinlerine, kent yaşamından uzak huzurlu bir ortam sunan köy, gece güzelliği ile de dikkati çekiyor. Geceleri köyü aydınlatan sarı sokak lambaları ile kerpiç evlerin oluşturduğu otantik görünüm, fotoğraf tutkunlarına da eşsiz bir ortam oluşturuyor. Birçoğunda cumba bulunan ve her biri özgün tasarıma sahip kerpiç evlerin yer aldığı köyün üzerinde bazı geceler beliren ay, ayrı bir güzellik katıyor.