GeriSeyahat Renkli fotoğraf suçüstü mahkemesi gibi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Renkli fotoğraf suçüstü mahkemesi gibi

Renkli fotoğraf suçüstü mahkemesi gibi

Keşif, yaralı bir Fransız askerinin fotoğrafıyla başlıyor.

Bombalanan evler, binlerce yıkıntı, sağda solda yan yatmış, işe yaramaz toplar, kum torbalarıyla örtülü siperler, tenekeden sığınaklar, koyu duman tabakasıyla kaplı, alev alev kentler ve asıl ve elbette insanlar...

Savaş geliyor, milyonlarca insanın ölümüyle!.. Renkli fotoğraflarla!.. Savaşın her türlü insan görüntüsü. Yaralı ya da ölüme giderken, hayır bir başkasını ölüme gönderirken, yok arkadaşını sırtında taşırken, değil tam nişan almışken, ama başından vurulurken, gördünüz önündeki ağacın dalındaki kuşun resmini kara kalemiyle çizdiği sırada, hemen yanında patlayan bombayla havaya uçarken. Karlar içinde. Yağmur altında. Güneşin alnında. Hastanede. Cephede. Arabada. Top başında. Tüfek omuzunda. İnsanlar. On binlerce savaş fotoğrafı.

Birinci Dünya Savaşı çıkmadan on üç yıl önce. Louis ve Auguste Lumiere kardeşlerin icadı, ortalığı şenlendiriyor. Lumiere kardeşler ilk kez renkli fotoğrafı buluyor. Renkli fotoğrafla tanışmak, dünyada tam bir karnaval estiriyor. Ampulün icadı, TV'nin bulunması ya da insanın Ay’a ilk kez ayak basması gibi. Üstelik, renkli fotoğraf, uzayda yürümek gibi, herkes için uzak bir prova da değil. Renkli fotoğraflar kısa sürede günlük servisin malı oluyor. Dünya çapında bir olayı renkli fotoğrafla belgelemek açısından ilk uluslararası deney, Güney Kutbu'na uzanan Avustralyalı Frank Hurley'e ait.

Bununla birlikte, savaş çıkmadan on üç yıl önce bulunmasına rağmen, Birinci Dünya Savaşı'ndan fotoğraflar renkli değil. En azından bundan birkaç hafta öncesine kadar öyle sanılıyor. Çünkü, genel olarak, o sırada cephede renkli fotoğraf çekme başarısını, teknik olarak gösteren yok.

DOKSAN YILLIK MARİFET

Aslında, savaşa giderken tüm ülkeler cepheye yüzlerce fotoğrafçı gönderiyor. İlerde kendi propagandaları için kullanmak amacıyla. Ama, onlar arasında renkli fotoğraf yok. Hayır, var!..

Tam doksan yıl Birinci Dünya Savaşı'na ait tek bir kare renkli fotoğraf yok. Bunun araştırması uzun yıllar boyunca yapılıyor, ama kimse renkli fotoğraf bulamıyor. Hangardaki uçak fotoğrafları hariç.

Taa ki, geçenlerde Fransızlar kendi askeri hastane arşivleri arasında renkli, orijinal fotoğraflar buluncaya kadar. Doğrudan cephelerde ve savaşı yaşayan kentlerde çekilmiş binlerce fotoğraf.

Tozlu arşivler arasında sararmış fotoğraflar, savaşın yakıcılığını tüm ateşiyle ele veriyor. Olanca gerçeklikle. Üstelik, her fotoğrafın roman değerinde bir öyküsü de var. Yani, o fotoğrafa konu olan olayın.

Şimdi bunca renkli TV'lerden, daha sonraki yıllarda yaşanmış onca savaşta, bırakın renkli fotoğrafı, renkli canlı yayınla anında gözlerimizle gördüğümüz o dehşet sahnelerinden sonra, doksan yıl önceki bu renkli fotoğrafların anlamı ne?..

Tarihin paha biçilmez bir değeri var. Öğretici ve yol gösterici. İlk bulunan renkli fotoğraf yaralı bir Fransız askerine ait. Tam bir belge, tam bir kanıt. Çünkü, bu fotoğraf üzerinde çalışma yapan uzmanlar, askerin kimyasal gazla yaralandığı sonucuna varıyor. Günümüzde, kullanıldı, kullanılmadı, tartışmalarına yol açan kimyasal silahlar, daha Birinci Dünya Savaşı' nda kullanılıyor!.. O günkü teknikle!..

Irak' taki son savaşın nedeni de, Bush'un kimyasal silah aldatmacası değil mi? Kanıksadığımız, artık dikkate almadığımız renkli fotoğrafları öyle hafife almayın!.. Baksanıza, doksan yıl sonra birilerinin marifetleri, artık tarihin belgesi!
False