Quasimodo&Esmeralda
Sonunda Türkiye de Victor Hugo’nun ölümsüz eserinden uyarlanan dünyaca ünlü “Notre Dame de Paris” müzikaliyle tanıştı. Daha önce izleyenleri Cats ve Jersey Boys ile buluşturan Zorlu Center PSM’de şimdi de Quasimodo ve Esmeralda rüzgarı esiyor. Kapalı gişe oynayan müzikal öncesi, sahne arkasında bu iki efsane karaktere hayat veren oyuncularla buluştum, selfie çekmeden ve röportaj yapmadan da onları bırakmadım. Quasimodo’yu oynayan Kanadalı Matt Laurent’in dördüncü albümünü İstanbul’da kaydetmeye karar verdiğini, Esmeralda rolündeki Alessandra Ferrari’nin Türk yemeklerine nasıl da ölüp bittiğini bu söyleşide öğrendim.
MATT LAURENT
15 YILDIR BU ROLDEYİM
* Quasimodo olarak izleyici karşısına çıkalı kaç yıl oldu?
- 15 yıldır bu kostümü giyip bu rolü oynuyorum. 700’den fazla gösteriye çıktım. Bu uluslararası tura ise 2010’da başladık.
* “Notre Dame’ın Kamburu”yla ilk ne zaman tanışmıştın, hatırlıyor musun?
- Çok küçük yaşta. Kitabı okuduktan sonra filmini izlemiştim. Quasimodo rolündeki Anthony Quinn’i unutamıyorum. Çok etkilenmiş, biraz da ürkmüştüm.
* Hazırlık aşaması en uzun süren karakter seninki sanırım. Ne kadar sürüyor Quasimodo olmak?
- Bir saat... Saçıma argan yağı sürerek şekil veriyorlar. Kadınların saç bakımı için kullandıkları bir ürün bu. Müzikal sayesinde aslında her gün saç bakımı yapmış oluyorum.
* Müzikalde seni en çok duygulandıran sahne hangisi?
- Quasimodo’nun finalde Esmeralda’nın cansız bedenine bakarak şarkı söylediği sahne... Bence en dokunaklısı o... Zaten gösteri boyunca inişli çıkışlı bir duygu seli yaşıyorum. Yokuş yukarı çıkıp aniden aşağı düşen bir hızlı tren gibi. Quasimodo ilk kez aşık oluyor, çok seviyor ve üstelik büyük aşkının ölümüne şahit oluyor.
YENİ ALBÜMÜMÜ BURADA KAYDEDECEĞİM
* Türk izleyicisi... En çok kime benziyor?
- Türkler’i ben daha çok Fransızlar’a benzettim. Benzer tepkiler verdi buradaki seyirci. Şarkı daha bitmeden gelen coşkulu alkışlar, finaldeki yoğun tezahürat. Burada çok motive olduk. Gayet mutluyuz.
* Sen üç solo albümü olan bir şarkıcısın aslında. Tek başına konser vermek, sonra burada 60 kişilik bir ekibin içinde olmak nasıl bir duygu?
- Biri tenis oynamak gibi, tek başınasınız. Diğeri ise futbola benzetilebilir, çünkü takım arkadaşlarınız var. İkisinin de keyfi ayrı benim için.
* Solo çalışmalar nasıl gidiyor?
- Senden önce Kanadalı gazetecilere röportaj veriyordum. Single’ım orada Top 40 listesine girdi ve hızla yükseliyor. Eylül ayında çıkacak olan yeni albümüm içinse son hazırlıkları tamamlıyorum. Albümün bir kısmının demo kaydını burada, İstanbul’da yapmaya karar verdim. Otelde yeni şarkılar da yazacağım.
* İstanbul’da en çok görmek istediğin yer neresi?
- Camileri gezmek istiyorum. Daha önce buraya gelen arkadaşlarım o kadar övdüler ki çok heyecanlıyım. Bu hafta vaktimiz olacak, bol bol gezeceğim şehri...
AŞIKKEN REDDEDİLİNCE ÖLECEĞİM SANDIM
* Yakışıklı bir adamsın ama Quasimodo olmak için makyajla çirkinleşiyorsun. Bu değişim sana neler hissettiriyor?
- Fiziksel açıdan bu kadar çirkin ve hor görülen birini oynamak çok farklı. Çirkin ama o da hepimiz gibi ilk aşkı tadıyor ve reddediliyor. Hepimiz hayatımızın bir bölümünde karşımızdaki için yeterince çekici olamamış ve reddedilmişizdir. Ben de zamanında bu duyguyu yaşadım.
* Reddedildiğinde neler hissettin?
- Öleceğim sanmıştım. Konuşamadım, nefessiz kaldım. Rolümü oynarken her gece o ana geri dönüyorum. Ve beni reddeden o kız bana kılavuz oluyor. Son derece gerçekçi oynuyorum yani.
ERKEKLER DE MEME KANSERİ OLUYOR
* Meme kanseriyle ilgili bir sosyal sorumluluk projesine? destek veriyormuşsun. Nereden çıktı bu fikir?
- İki arkadaşım meme kanseri oldu ve çok şükür erken teşhis sayesinde hayatta kaldılar. Bu beni çok etkiledi. Kaldı ki meme kanseri sadece kadınlarda değil erkeklerin de yüzde 1’inde görülüyor. Kiss grubunun davulcusu meme kanseri olmuştu mesela... O yüzden bu proje için çalışmaktan mutluluk duyuyorum.
ALESSANDRA FERRARI
BAKLAVA VE KUMPİRE BAYILDIM
* Türkiye’ye ilk gelişin mi?
- Evet.
* Görmeyi planladığın yerler var mı?
- Galata Kulesi ve Sultanahmet Camii.
* Türk yemeklerini tatmışsındır ama...
- Baklavaya bayıldım. Durmadan yiyorum. Bir de haşlama patatesin içine her şeyden koyduğunuz bir şey var.
* Kumpir?
- Evet. İşte ona da bayıldım.
ESMERALDA’NIN AKSİNE ÇOK NEŞELİ BİRİYİM
* “Notre Dame de Paris”i anlatmanı istesem, nasıl özetlerdin?
- Saf ve temiz bir aşkın hikayesini anlatıyor. İçinde bir hayata sığan tüm duygular var.
* Esmeralda büyük acılar yaşayan, hüzünlü bir karakter. Zor mu onu canlandırmak?
- Profesyonel olarak yaklaştığım için hayır, zorlanmıyorum. Ama gerçek hayatta onun tam tersi bir kadın olduğumu söyleyebilirim. Çok neşeliyimdir, yerimde duramam.
* Senin için müzikalin en duygusal sahnesi hangisi diye sorsam?
- İkinci yarıda, Esmeralda’nın hapisteyken rahibin saldırısına uğradığı sahne... O bölüm beni çok etkiliyor.
* Esmeralda rolüne ne kadar sürede hazırlanıyorsun?
- 30 dakika makyaj, 30 dakika da saçımı yapmak sürüyor. Toplam bir saat...
TÜRK İZLEYİCİSİ KENDİMİZİ İYİ HİSSETTİRİYOR
* Bu müzikalle dünyayı geziyorsun. Seni en çok şaşırtan seyirci hangisi oldu?
- Japonya’daki deneyimimiz çok farklıydı. Japonlar müzikali büyük bir saygıyla izliyor, şarkı aralarında küçücük alkışlıyorlar. Beğenmediler mi acaba diye düşünüyorsun. Ama gösteri bittiğinde öyle coşkulu bir tezahürat geliyor ki şaşırıp kalıyorsun. Az önce sessiz sedasız, tepkisiz şekilde bizi izleyenler bu kişiler miydi diyorsunuz içinizden.
* Türk izleyicisi için neler söyleyeceksin?
- Konsantre olan bir seyirci. Ve son derece katılımcılar. İyi vakit geçirdiklerini bize gösteriyorlar. İyi hissetmemizi sağlayan bir izleyici kitlesi var burada.