Paris yakınlarında bir masal şatosu: Breteuil
“Bir varmış bir yokmuş. Külkedisi adında çok güzel bir kız varmış. Öylesine güzelmiş ki, ona hizmetçi gibi davranan üvey kız kardeşlerini kıskançlıktan deliye çeviriyormuş.” Düğmeye basmamızla önümüzdeki kapkaranlık vitrin aydınlanıveriyor. Birden kendimizi her biri özenle hazırlanmış ve kimi hareket eden kuklalar, etkileyici bir seslendirme, müzik ve ışık oyunu karşısında buluyoruz. Dört dakikalık bu gösteriden sonraki masalın başlığı, Türk okuyucunun da iyi bildiği 'Çizmeli kedi'!
Paris'e 35 km uzaklıktaki Breteuil Şatosu, kelimenin gerçek anlamıyla bir masal şatosu. 400 yıldan beri aynı aileye ait şato, bugünkü sahibi Henri François de Breteuil'in eseri. 60'larda babasının şatoyu satış kararına annesiyle birlikte karşı çıkan, “Yüzyıllardır ailemize ait bu güzel yapı ne 1789 devrimi sırasında, ne de iki büyük dünya savaşında zarar gördü. Böyleyken bu güzel mekanı nasıl elden çıkarırız” diyerek babasıyla mücadeleye giren zamanın liseli genci bugün sonuçtan çok memnun. “Şatomuzun eski aşçısı başta olmak üzere dönem tanıklarının anlattığı hikayelerin bugün yepyeni kuşaklara aktarılıyor olmasından, bu tarihi yapıyı başta çocuklar herkesle paylaşmaktan çok mutluyum.”
Şatonun bahçelerinin dönemin kültür bakanı Andre Malraux tarafından tarihi anıt sınıflamasına dahil edilmesi de hep onun çabasıyla olmuş. Bugün göz kamaştıran, oysa ki o dönemde çok kötü durumda olan bahçelerin ve şatonun tadilatı birkaç yıl sürmüş. 1969, Breteuil Şatosu'nun halka açıldığı tarih. Önceleri yılda 12 bin ziyaretçi gelirken bugün sayı 130 bine ulaşmış. 1981-82 arası İngilizlerin önerisiyle masal sahneleri hazırlamaya başladıkları dönem. Bakmışlar ki Charles Perrault'un dünyaca ünlü dört masalı çok ilgi görüyor, masal ve karakter sayısını artırıp şatonun farklı ek binalarında, hareketli sahneler hazırlamışlar. Külkedisi, Kırmızı başlıklı kız, Uyuyan güzel... Hepsi Charles Perrault imzalı. Perrault'un seçilmesinin nedeni büyük dede Louis de Breteuil. 'Güneş Kral' 14. Louis'in bakanlığını yapmış bu isim, kendisine bağlı çalışan Charles Perrault ile ayrıca arkadaşmış. İşte bu arkadaşlık ünlü yazarın masallarıyla şatoda ölümsüz hale getirilmiş.
Yabancıların çok bilmediği, Paris'in başkentliğini ettiği Ile de France bölgesi okullarının ise yoğunlukla geldiği şatoda, ziyaretçi gruplarını Henri François de Breteuil karşılıyor. Söyleşimiz sırasında altını sıkça çizdiği “şatoyu herkesle paylaşmak” fikrinin bir göstergesi bu: “Çocuklar bir şato sahibiyle tanışıyor olmaktan hep çok mutlular. Zannediyorum Fransa'da şatosu olup da ziyaretçisini karşılayan tek kişiyim. Şatoya bağlı bu binada yaşıyorum, yıl boyunca her gün buradayım ve şato turlarının başlangıcını ben yapıyorum. Sonra grubu rehberlere teslim ediyorum.” On yıl önce kaybettiği ve her fırsatta özlemle andığı, “Bu şatoya kendi izini bıraktı” dediği eşi Severine de Breteuil'in, zamanında özellikle çocuk gruplarıyla tek tek ilgilendiğinin altını çiziyor.
Dünyaca ünlü tablolar maketleşince...
Şatoda sadece her biri birbirinden etkileyici masal canlandırmaları yapılmıyor. Eskrim dahil çeşitli gösteriler, geçici sergiler de gerçekleştiriliyor. Kalıcı olarak güvercinliğe yerleştirilen 'Breteuil'ler sofrada' sergisi sanatçı Brigitte Duboc tarafından 2008'de hazırlanmış. Batı resim tarihine geçmiş 12 tablo maketleştirilmiş. Ortaçağdan 19. yy'ye yayılan bir süreçte yapılmış bu resimlerin ana konusu yemek ve sofra zevkleri. Kimi, orijinal resimle bire bir aynı maket eserler, güvercinlik gibi olağanüstü güzellikteki bir tarihi mekanda tek kelimeyle büyüleyici. Hep aynı yerde geziyor hissi vermemek için, başta masal sahneleri olmak üzere şato sürekli yenileniyor. Şatoda önem verilen etkinliklerden biri de masalcı-meddahlar. Şato rehberlerinin her gün belli bir saatte çocuklara anlattığı Perrault masalı, yine çocukların oylamasıyla seçiliyor.
Louvre'a satılan Teschen Masası!
Şatonun kalıcı koleksiyonu arasında, 2016'da Paris'in dünyaca ünlü Louvre Müzesi'ne 12,5 milyon Euro'ya satılan Teschen Masası da varmış. Bugün şatoda, masanın üç boyutlu yazıcı yardımıyla bire bir hazırlanan kopyası görülebiliyor. Breteuil, Katar emirinin bu masa için Louvre'dan daha yüksek bir rakam teklif ettiğini, böyle değerli bir eserin Fransa'da kalmasını ailecek tercih ettiklerini söylüyor. Şato koleksiyonunda Kral 18. Louis'e ait tekerlekli koltukla (1824), yine Kral 10. Charles'in hediye ettiği 26 eski kitaptan oluşan küçük bir 'hazine' de var.
Şatoda bir de Marcel Proust odası mevcut. Büyük yazar, 'Kayıp Zamanın İzinde' başlıklı ünlü eserinde Hannibal de Breaute isimli bir marki'den (marquis: asalet unvanı) söz eder. Küstah, kibirli hali başta olmak üzere tamamen kötü özellikleriyle andığı bu karakterin, büyük dedelerden Henri de Breteuil olduğu biliniyor. Odada Paris'teki ünlü balmumu müzesi Grevin'e yaptırılan bir Marcel Proust mankeni de sergileniyor. 1789 devrimi sırasında giyotinde başı kesilen kral 16. Louis dahil krallara bakanlık etmiş aile bireyleriyle bilinen Breteuil'lerden bir de bilim kadını çıkmış: Gabrielle-Emilie de Breteuil, diğer adıyla Chatelet Markizi Emilie. Özellikle Voltaire ile yaşadığı aşktan ötürü bilinen bu kadın Aydınlanma Çağı'nın önemli bir ismi olmuş. Matematik, fizik ve astronomi tutkunu; edebiyat ve felsefe düşkünü markiz, ilk Fransız bilimkadını olarak anılıyor. Şatoda bir oda ona ve on beş yıl boyunca kocasının şatosunda hep beraber yaşadıkları aşkı Voltaire'e ayrılmış.
Birbirinden etkileyici canlandırmalarla, aralarında tarihi bir buzdolabının da bulunduğu araç gereçle baş döndürücü bir de mutfağı olan şatoda, İngiltere Kralı 7. Edward dahil olmak üzere çok sayıda ünlü ve prestijli konuk ağırlanmış. Bu görkemli mekan, başta nikahlar olmak üzere çeşitli resepsiyonlar için de kiralanıyor. Aklınızda bulunsun.