GeriSeyahat Panayia Evangelistrias
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Panayia Evangelistrias

Panayia Evangelistrias

Dolapdere'de tamirhanelerin arasına sıkışmış, kaderine terkedilmiş tarihi bir yapı: Panayia Evangelistrias Kilisesi. Hz. Meryem'in hamile kalmasının müjdelenmesine ithaf edilen kilise 1877-1893 tarihleri arasında yapılmış.

İstanbul'un kültürel mozaiğini oluşturan tarihi eserler, yaşam mücadelesi içinde. Depremlerin, yangınların ve iklimin yıpratıcı etkisine bir de ilgisizlik eklenince, yok olma süreci daha da hızlanıyor. İstanbul'un neredeyse bütün sokakları benzer manzaralarla dolu. Ama yolu Dolapdere'ye sıkça düşünlerdenseniz, bunlardan biri olan Panayia Evangelistrias Kilisesi'ni mutlaka görmüşsünüzdür. Çevresini sarmalayan döküntü tamirhanelerin üstünden boynunu uzatarak dev cüssesini göstermeye çalışan bu tarihi yapı, kaderine terkedilmiş durumda.

Hz. Meryem'in hamile kalmasının müjdelenmesine ithaf edilen bu kilise, Tatavla'nın Taksim yönündeki eteklerinde, Dolapdere'de eski adıyla ‘‘Kilise’’, bugünkü adıyla Hacı İlbey Sokağı'nda. Daha önce mevcut olan ahşap ve küçük bir kilisenin yerine yapılmış. Demir parmaklıklarla çevrili taş bir avluda bulunan ve birkaç mermer basamakla girilen bina haç planlı ve Bizans tipi küçük bir kubbesi var.

Kilisenin ön cephesine bitişik olarak yükselen iki çan kulesinin yükseklikleri 25 metre. Çan kulelerinin arasında ve ana binanın cephesinde devrin modasına uygun olarak bir de saat bulunuyor. Kilise bu bölgede oturan Rumlar'ın yardımıyla 1877-1893 yılları arasında 16 yıllık bir çabadan sonra yapılmış. Mimarı, Petraki Meymaridu Efendi. Kilisenin narteksindeki duvarda bulunan mermer kitabede Yunan harfleriyle yazılmış metnin Türkçesi şöyle: ‘‘Meryem Ana'nın hamile kalmasının müjdesine ithaf edilen bu kutsal kilise, tüm yerli ve yabancı Ortodoks Hristiyanların ve de hayır derneklerinin katkıları ile 1877-1893 yılında mimar Petraki D. Meymaridu tarafından tamamlanmış ve 1894 yılında 8. Neofitos'un Patrikliği sırasında onarılmıştır.’’

1893 yılında tamamlanan kilisenin bir yıl sonra yeniden onarım görmesinin nedeni, Haziran 1894'te meydana gelen büyük deprem olabilir. Yortu günü 25 Mart olan kilise, mermer temblosu ve thoronosunun yanısıra değerli ikonaları ve biri kristal parçalarından oluşturulmuş gemi şeklinde olan büyük avizeleriyle dikkat çekiyor. Ayrıca Ayios Dimitrios'dan sonra ikinci güzel ve zengin kilise olarak biliniyor.

Cemaat ne diyor?

İstanbul'un tarihi zenginliğini bugüne taşıyan yapı hakkında bölgede hiç kimse konuşmak istemiyor. Ama herkesin ağız birliği etmişcesine söylediği şey, yapının güzelliği ve terkedilmişliği üstüne. Üstelik kilise cemaatinin ziyaretleri de yılda bir kereye inmiş durumda. Yılda bir gerçekleşen bu ziyaretlere katılanların sayısı da günden güne azalıyor. Bir mimara göre bu kilisenin bakımı için harcanacak para yaklaşık 300 milyar lira. Yine aynı mimara göre bu paranın bulunması bir hayal. Bu haliyle bile döneminin bütün ihtişamını yansıtan yapı için yapılabilecekler ise, şöyle sıralanıyor: ‘‘Yapı kısa vadede kurtarılamasa bile etrafında görüntüyü çirkinleştiren unsurlar kaldırılabilir. Tamirhanelere başka bir yer bulunarak kilisenin önü açılabilir. Yapıyı kentin silüetine katmak, insanların geçerken farketmelerini sağlamak için etrafı ışıklandırılabilir. Pekçok kişi bu yapının farkında bile değil. Ama çok küçük bir yatırımla yapıya, İstanbul'un kültürel kimliği içinde bir yer bulmak tamir etmek kadar zor olmasa gerek.’’

False