GeriSeyahat Orta ve Doğu Karadeniz’de tehlike
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Orta ve Doğu Karadeniz’de tehlike

Orta ve Doğu Karadeniz’de tehlike

Karadeniz’de sel ya da heyelan tehlikesi var. Dikkat diyerek yazıma başlıyorum.Orta Karadeniz’de bugün, yarın ise bölgenin orta ve doğu kesimlerinde problemler yaşanabilir. Unutmayın, hava sıcaklığı ile deniz suyu sıcaklığının birbirine yaklaşması tehlike demek ve Karadeniz’de bilhassa cumartesiden pazara geçişte hava sıcaklığında hissedilir bir azalma bekliyoruz. *Eveeet, benim tatilim bu yıl için sona eriyor. Siz bu yazıyı okurken ben gecemi-gündüzümü karıştırmış, jet lag’den kurtulmaya çalışıyor olacağım. İnsan her sene Amerika’ya gidemiyor ki, gelmişken New York’u da göreyim dedim. Olaydaki hatayı sonradan anladım, biliyorsunuz Kaliforniya’ya gelip, ‘Hazır ABD’deyken New York’a da gideyim’ demek, İstanbul’dan Dubai’ye gitmişken Somali’yi de görüp geleyim demek gibi bir şeymiş. Bu ülkenin bir ucundan, öbür ucuna gitmek 5.,5 saat sürüyor. Bir sefer niyet ettim, psikolojimi New York’u görmeye hazırladım ya, gitmeliyim. Dünyanın en güzel havasına sahip olduğu düşünülen Kaliforniya’dan New York’a gelince hava birden rahatsız etti, ama çabuk alıştım, zira İstanbul’a benziyor. Tuğba’dan (programımızın prodüktörü) İstanbul’un hava durumunu öğrenirken, ‘İstanbul ile New York’un hava durumu aynıdır’ söylemini bilfiil görmüş oldum, yağmurlu-yağmurlu, güneşli-güneşli, aynı (bunun bilimsel açıklamasını istemeyin, hálá izindeyim!). Neyse gelelim New York’a!!!New York yalnızca havasıyla değil, sürati, kalabalığı, trafik kurallarının hiçe sayılması gibi birçok noktada İstanbul’a benziyor. Aslında New York City, Manhattan’dan oluşuyor. Belki birçok kişi bilmiyordur, Manhattan bir ada, hem de gayet küçük bir ada. Şehrin dev gökdelenler ile dikine büyümesinin nedeni de bu zaten, ada olduğu için enine büyüyemiyor. Şimdi bu şehrin başarılı ve başarısız yönlerine bakalım. Adamlar dünyanın ticari kalbi olan bu şehri büyütebilmek için sürekli gökdelenler dikiyorlar ve inanın inşaatlar bu küçük adada, bu keşmekeşin içerisinde sıkıntı oluşturmuyor. Sonra İstanbul’un 40’ta, belki de 50’de biri (tam alanını öğrenemedim, ama bir ucundan bir ucuna 3-3,5 saatte yürüyebilirsiniz) büyüklüğündeki bu adaya günde 14 milyon insan giriş-çıkış yapıyor. Bu kalabalıkla, bu kadar küçük bir alanda güvenlik sağlamayı bırakın (İkiz Kuleler’e saldırıyı saymazsak), bu insan sirkülasyonunu düzenlemek bile mesele. Manhattan, etrafındaki şehirlere 9-10 köprü, 4 tünel ile bağlı (maalesef koca İstanbul’a biz 2 köprü, 0 tünel inşa edebilmişiz bugüne kadar). İkiz Kuleler’in yıkılmasının ardından en yüksek gökdelen olan 86 katlı Empire State Binası’nı taa 1900’lerin başlarında yapmışlar. Manhattan’a uyumayan şehir demelerinin nedeni, dünyanın her yeriyle çalıştıkları için saat farkından dolayı 24 saat boyunca muhakkak bir yerler ile bağlantıda bulunmak zorunda olmaları. Her ne kadar ışıl ışıl olsa da şehir bir beton yığını, ama insanları rahatlatmak için şehrin göbeğine ‘Central Park’ gibi bir park yapmışlar. Yaklaşık olarak boyuna 2.5, enine 0.5 mil olan parkta 4 ayrı göl, içinde sincapların dolaştığı adeta bir orman ve tarihi bir meteoroloji istasyonu bulunuyor. Gelelim olumsuz yanlarına; 1 saatlik otopark ücreti 40-50 dolar. Hatta arabalarını bir gece Manhattan’da bırakmak zorunda olan bazı uyanıklar 250 dolar vermek yerine, herhangi bir sokağa park edip 150 dolar cezayı ödemeyi tercih ediyorlarmış. Yollar rezalet, tam tarla. Trafik kurallarına uymak bu şehirde pek popüler değil :) Çok milletten insan barındırdığı için Kaliforniya’daki güler yüzü göremiyorsunuz. Gelişmiş ve eski bir metrosu var, ancak etraf çok dökük. Burayı de geçtik...Hayli Türk var, özellikle mevsimlik çalışmaya gelenler. New York’a gidecekler deneyebilir, bisikletle ya da atlar ile şehir turu attıran faytonculara doğru, ‘Merhaba, kolay gelsin’ diye seslenin, inanın mutlaka karşılık alacaksınız, şahsen, bizzat, kendim denedim!Son olarak enteresan bir istatistik; Manhattan’da 100 yaşını aşmış 600’ün üzerinde insan yaşıyormuş, 25 bini de 80 yaşını aşmış. Central Park’ta bakıcılarıyla beraber dolaşan yüz yaşını geçmiş onlarca dede ve nine görebilirsiniz. Neyse, bu kadar tatil yeter, haftaya meteoroloji dersleri tekrar başlıyor, hazırlıklı gelin...
False