Önce Ada’ya sonra Eva’ya aşık oldum
Aytunç Yıldız (41) Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki en gözde adalarından ve romantizmin sembolü Santorini’de yaşıyor. Üstelik bu 5 bin nüfuslu adadaki tek Türk esnaf. Yıldız, Santorini’de ikamet izniniyse Polonyalı eşi Eva sayesinde alabilmiş. İlginç bir aşk öyküsü onunki
Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki incilerinden Santorini’deyiz. Yaz aylarında on binlerce Avrupalı turistin uğrak noktası olan, son yıllarda Türklerin de müdavimi haline geldiği turistik bir ada. Adayı gezerken Oia köyünden de geçiyoruz. Turistleri dükkanlarına çekmek için uğraşan hediyelik eşya mağazalarının önünde bir Türk esnaf bize Türkçe sesleniyor: “Buyrun, en güzel şaraplar bizde!”
Doğrusu biraz şaşkınım. Çünkü adaya gelmeden önce Santorini’de bir Türk’ün yaşadığından haberdar değildim. Aytunç Yıldız (41) geçen yıldan beri Oia’da yaşıyor ve Tomas isimli hediyelik eşya mağazasını işletiyor.
Aytunç Yıldız’ı bu kasabaya sürükleyen Santorini Adası’na duyduğu ilgi, kalmasını sağlayansa aşk. Öyle ki bu ada ve aşk uğruna önceki kariyerini ve yaşamını tamamen geride bırakmaktan hiç çekinmemiş. “Ankaralıyım. Üniversiteye kadar da orada yaşadım. 1991’de üniversite öğrenimi için İstanbul’a geldim. Bir süre müzikle de uğraştım, Ozan Orhon ve Hakan Peker’in arkasında gitar çaldım. Asıl işim ENKA ve Karel gibi şirketlerde masa başındaydı. Ama artık ofis işinden sıkılmıştım.”
O KİTAPLA HAYATI DEĞİŞTİ
Yıldız’ın hayatının akışını 2008’de okuduğu bir Santorini kitabı değiştirmiş. Kitapta MÖ 1650’de Thera Yanardağı’nın korkunç patlamasından ve bu patlamanın yarattığı etkilerden söz ediliyormuş. Patlama Santorini’nin büyük bölümünü denize gömmüş ve adayı bugünkü görünümüne kavuşturmuş. “Adanın kaderini değiştiren bu patlamayı okuduktan sonra Santorini’yi bir daha aklımdan çıkaramadım. Sürekli Santorini ile ilgili kitaplar okumaya başladım. Ve bir gün muhakkak adayı gezme sözü verdim kendime. Baktım işlerden vakit bulamıyorum, radikal bir karar aldım. İşimi bırakıp turist rehberliği için kursa gittim. Sonunda da yolcu gemilerinde rehberliğe başladım.”
Çiçeği burnunda rehber Yıldız’ın ilk seyahattaki ilk rotası neresi oldu dersiniz? “Düşünebiliyor musunuz? Gemiye bindim, iki gün sonra Santorini karşımdaydı. Adaya yaklaşırken herkesten daha heyecanlıydım. Hakkında onca şey okumuştum, hayatta en çok görmek istediğim yerdi. Gemi Caldera Koyu’na girerken tüylerim diken diken olmuştu gördüğüm güzellik karşısında. 35 yolcumla birlikte ilk kez geldiğim Santorini’yi kitaplardan o kadar iyi ezberlemiştim ki, 40 yıldır orada yaşıyormuş gibi anlattım.”
OIA’DA EVA İLE TANIŞTI
Yıldız, bu ilk turda adadaki Oia köyüne de gitmiş. Köyü gezip yolculara serbest zaman verdikten sonra bir kahve içmek bir kafeye oturduğunda garson kızla göz göz göze geldiği anı, “Dilim tutulmuştu tam anlamıyla. Bir süre bakıştık. Önce o kendini toparladı, ne istediğimi sordu. Zorlukla ‘bir kahve’ diyebildim. İlk bakışta aşktı bu” diye anlatıyor.
Polonyalı Eva ile yaz boyunca büyük bir aşk yaşayan Yıldız, İspanya’ya, Adriyatik’e iş çıkınca, yani Santorini’den uzaklaşınca özleme dayanamamış. “Hayatımdaki ikinci radikal kararın zamanının geldiğini anladım. Eva’yla birbirimizi çok az tanıyorduk henüz ama tutkulu bir aşktı bu. ‘Hadi evlenelim’ dediğimde çok şaşırmadı” diye anlatıyor.
Elbette ki zorlanmışlar. Kolay değil, Santorini’de yaşayan bir Polonyalı ile Türk rehberin aşkı... Sade ama çok güzel bir törenle 20 Nisan 2011 günü evlenmişler. Üstelik de adanın en güzel yeri köyü Oia’ya yerleşmişler. “Nikâhımıza çok sayıda Yunanlı arkadaşımız da katıldı. Yerli halk bizi o kadar çabuk kabul etti ki, oraya kısa sürede uyum sağladık.”
TÜRK TURİSTLERİN GÖZDESİYİM
Eski rehber Yıldız, Oia’ya yerleşince hediyelik eşya mağazası Tomas’ta çalışmaya başlamış. İyi İngilizcesi, tatlı dili ve çalışkanlığıyla sayesinde turistlerle çok iyi anlaşan bir satıcı olunca patronu Tomas Halaris’in gözüne girmiş. “Adaya çok sayıda Türk turist geliyor. Bu nedenle adada Santorini şarapları ve yerel ürünleri satan bir mağazada tezgahtarlık yapıyorum. Sağolsun, Türk rehberler de adaya getirdikleri Türklere beni tavsiye ediyor, ben de onlara elimden gelen kolaylığı yapıyorum. Türklerden çok ilgi görünce de bu işe en fazla patronum Tomas seviniyor. Çünkü satışlarını artırıyorum.”
ÖNCE ADANIN SİZİ İSTEMESİ LAZIM
Santorini’yi çok seviyordum ama burada yaşayacağımı hiç aklımdan geçirmemiştim. Burası büyülü bir yer. Gezmeye gelen Türk turistler, “Nasıl yerleşebiliriz?” diye soruyor. “Bu adaya yerleşmeniz için öncelikle adanın sizi istemesi lazım. Eğer sizi isterse alır” yanıtını veriyorum. Hele Oia anlatılmaz, yaşanır. Dünyanın en çok fotoğraf çekilen yerlerinden biri olmakla birlikte, Santorini’nin bugünkü popülaritesinde yüzde 100 katkısı olan köydür. Hatta “Santorini’yi Santorini yapan Oia köyüdür” desem yanlış olmaz.