Olağanüstü doğal güzellikleriyle Çamlıhemşin
Dünyaca ünlü Ayder Yaylasını ve Kaçkar Dağları Milli Parkının önemli bir bölümünü de kapsayan Çamlıhemşin'in gezilecek tarihi ve turistik yerlerinden bazılarını sizler için derledik...
Eski adı “Viçealtı” olan Çamlıhemşin, Rize’nin turizm potansiyeli en yüksek olan ilçesidir. Gerek doğal güzellikleri, yaylaları, şelaleleri, buzul gölleri, gerek tarihi dokusuyla ilgi çeken Çamlıhemşin’in gezilecek yerlerinden bazılarını haberimizde bulabilirsiniz…
AYDER YAYLASI
Türkiye'nin ve dünyanın en çok bilinen ve ilgiyi en çok üzerine çeken yaylasıdır. Ayder Yaylası, Fırtına Vadisi boyunca eşi bulunmayan doğal güzellikleri izleyerek varacağınız Çamlıhemşin sınırlarında yer alan Aşağı ve Yukarı Ambarlık(Gelin Tülü) şelalesi, dereleri, yayla evleri, tulum sesi, çiçekli düzleri, türlü çiçeklerinden elde edilen balı ve sırtını Kaçkarlar'a dayamış, çam örtülü yamaçlarla yeryüzündeki cennetlerden biridir. 1.350 metre rakımda yer alan Ayder Yaylası'nda konaklama, yeme içme, dinlenme ihtiyaçlarınızı karşılamak için otel, pansiyon, restoran ve kaplıcalar mevcuttur. (Buradaki kaplıcaların şifalı suya sahip olduğu söylenmektedir.)
ŞENYUVA KÖPRÜSÜ
İlçeye bağlı Çinçiva Köyünde, Fırtına Deresi üzerinde yer almaktadır. Bölgenin en eski köprüsüdür. Tek kemerli bir köprüdür. Toplam 40 metre uzunluğa sahiptir. Kitabesi kayıp olmasından dolayı ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. 1699 yılında yapıldığı rivayet edilmektedir. Kitabesinin, 1946 yılındaki selde kaybolduğu söyleniyor. Günümüzde hala kullanılmaktadır.
ZİL KALE
Bölgenin en dikkate değer eserlerinden birisidir. Kale 1. Derece Arkeolojik sit alanı içerisinde yer almaktadır. İlçe merkezinin 15 kilometre güneyinde, Fırtına Deresi'nin batı yamaçları üzerine kuruludur. Kalenin üzerinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi denizden 750 metre, dere yatağından yaklaşık 100 metre yüksekliktedir. Kale; dış surlar, orta surlar ve iç kaleden meydana gelir. Dış kalenin kapısına kuzeybatı yönündeki patika bir yolla ulaşılır. Bir teras yardımıyla orta surlar seviyesine çıkılır. Buradan ikinci bir kapı yardımıyla kale içerisine girilir. Orta kale içerisinde üç önemli yapı bulunur. Bunlar muhafız binası, şapel ve baş kuledir. Kulenin dört katlı olduğu duvarlardaki hatıl izleri ve kiriş deliklerinden anlaşılmaktadır. Duvarlar üzerinde doğu (vadi, manzara) yönünde kemerli pencereler, diğer taraflarda mazgal delikleri bulunmaktadır. Zil Kale, Varoş Kale, Ciha Kale ve Kız Kaleleri gibi hem yörenin, hem de Bayburt'a ulaşan önemli bir ortaçağ kervan yolu üzerinde güvenliği sağlıyordu. Osmanlılar döneminde de kalenin kullanılmaya devam ettiği biliniyor.
PALOVİT ŞELALESİ
Çamlıhemşin sınırları içinde bulunan Palovit Şelalesi, bölgenin en yüksek debili şelalesi olma özelliğine sahiptir. Çamlıhemşin Çat yolunun 19. kilometresindeki çeşmeden sola ayrılan dört kilometrelik yol, sizi Palovit Şelalesi'ne kadar götürüyor. Son derece bakir bir alanda bulunan bu doğa harikası, güçlü yatağına karşın büyük bir gölet oluşturamıyor. Palovit Deresi'nin önlenemez suları, şelale yaptıktan sonra cadı kazanları yaratarak akıyor. Meşederesi'yle birleşerek daha da güçlenen kar suları, Şenköy (Amukta) Köprüsü yakınlarında Fırtına Deresi'ne katılıyor. Palovit Şelalesi yolunda bir kamp ve mesire alanı da bulunmaktadır.
KALE-İ BALA
Çamlıhemşin İlçe merkezine 40 kilometre mesafedeki Kale Köyü sınırları içinde, Fırtına Deresi'ne hakim bir noktada yer alır. Bazı kaynaklarda “Varoş Kale” adıyla da geçer. Zil kale ile topografyası ve duvar işçiliği açısından benzerlikler gösterir, bu nedenle aynı döneme ait olduğu düşünülür (14-15.yy). Kaçkarlar'ın Anadolu'ya geçit verdiği Başhemşin ve Tatos Geçidi'ne yakın konumdadır. Kalınlığı 50 cm. ile 1 metre arasında değişen sur duvarları büyük ölçüde tahrip olmuştur. Dikdörtgen planlı kale, sarp bir kayalık üzerine kuruludur. Yapının ortalama uzunluğu 70 metre, genişliği ise 25 metredir. Kale kapısı, kuzeybatı yönünde yer almaktadır. Aynı cephenin doğusunda bir kapı izi daha vardır. Duvar izlerinden batı kulelerinin varlığı anlaşılmaktadır. İç kısımda yer alan, doğu duvarına bitişik tonozlu mekan kalıntısının sarnıç olduğu düşünülmektedir.
KAPILI GÖLLER
Kuzey-Güney doğrultusunda uzanan bu sıra göller; Verçenik Dağı’nın hemen eteğindedir. 300 metre yükseklikte ve art arda 5 adet gölden oluştuğundan ve her göl birbirine bağlandığından, Kapılı Göller ismini almıştır. Verçenik Yaylası'na yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan Kapılı Göllere iki saatlik bir yürüyüş ile ulaşılmaktadır. Buzul göllerinden olan Kapılı Göller, önemli bir kamp alanıdır. Temmuz ve ağustos aylarında ziyaret etmek daha uygundur.