Muhteşem Ortaçağ mimarisiyle Almanya

Bach, Beethoven, Brahms ve Wagner gibi bestecileri, Kant, Hegel, Karl Marx, Schopenhauer, Nietzsche gibi düşünürleri, Goethe, Schiller, Grimm Kardeşler, Thomas Mann, Brecht, Hermann Hesse, Günter Grass gibi edebiyatçıları ve Hans Holbein, Albrecht Dürer, Caspar David Friedrich ve Max Ernst gibi sanatçıları yetiştirmiş Almanya dünyanın en çok turist çeken ülkelerinden biridir. Şimdi Almanya’nın gezilecek yerlerinden bazılarını tanıyalım…

BERLİN / REİCSTAG

Almanya Parlamentosu’na yıllarca ev sahipliği yapan tarihi yapının inşası 1884 ve 1894 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Dönemin en ünlü mimarları Norman Foster ve Paul Wallot tarafından tasarlanan Reichstag, tam 47 metre yüksekliğe sahiptir. Adolf Hitler’in hükümeti elde etmesiyle parlamento özelliğini yitirdi. Aynı yapı Almanya’nın birleşmesinin ardından 1990 yılından bu yana Alman Parlamentosu görevini yeniden devraldı. Reichstag hala günümüzde Alman Parlamentosu’nun toplandığı mekandır. Berlin şehir manzarasını izleyebileceğiniz en iyi adreslerden biridir.

MÜNİH / MARİENPLATZ

Kentin kurulduğu 1158 yılından bu yana önemli bir meydan olan Marienplatz geçmişte suçluların idam edildiği noktalardan biri olsa günümüzde sokak kafeleri ve çevresinde yer alan önemli yapıları ile Münih'in en hareketli noktasıdır. Adını 1638’den beri meydanın ortasında bulunan Marian sütunundan almıştır. Burada görülmesi gereken en heybetli yapı kesinlikle 19. yüzyıldan kalma Neues Rathaus’dır (Yeni Belediye Sarayı). Altes Rathaus (Eski Belediye Sarayı) ve St. Peter Kilisesi bölgenin diğer en önemli yapıları arasındadır.

FRANKFURT / FRANKFURT KATEDRALİ

13. ve 15. yüzyıllar arasında kırmızı kum taşından gotik tarzda inşa edilen Frankfurt Katedrali, Römer Meydanı'nda ihtişamlı görüntüsü ile Frankfurt silüetinin önde gelen simgelerinden biridir. Bu katedral, Almanya'da kralların taç giyme törenleri için yapılmış birkaç kiliseden biridir ve önemlidir. 95 metrelik yükseklikteki bir kuleye sahip olan katedralin en tepesine kadar çıkarak katedralden şehir manzarasını seyredebilirsiniz.

HAMBURG / MİNİATUR WUNDERLAND

Frederik and Gerrit Braun kardeşler tarafından tasarlanan Miniatur Wunderland, dünyanın en büyük demiryolu minyatürü olarak biliniyor. Kehrwieder semtinde yer alan ve 2020 yılında tamamlanması planlanan müzede; küçültülmüş binalardan köprülere, yer altı metrolarından teleferik sistemlerine kadar pek çok detay ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor. 2015 eylül ayı itibarıyla demiryolu Harz’ın yedi bölümünden oluşmaktadır; bunlar: Harz’ın simgesel şehri olan Knuffingen, Alpler, Avusturya, Hamburg, Amerika, İskandinavya, İsviçre ve Hamburg Havalimanı’nın bir replikasından oluşmaktadır.

KÖLN / KÖLN KATEDRALİ

Yapımı tam 632 yıl süren Köln Katedrali’nin yapımına 1248 yılında başlanmış ve imkânsızlıklardan dolayı ancak 1880'de tamamlanabilmiş. Katedral, kent merkezindeki Merkez Gar'ın hemen yanında yer alıyor. Gotik Mimarinin en uç örneklerinden biri olan Köln Katedrali (Kölner Dom), 7000 metrekarelik devasa bir alana, 157 metre yüksekliğe sahiptir ve şu anda Kuzey Avrupa'da bulunan en büyük ibadethane olma özelliğini korumaktadır. Almanya'nın ikinci, dünyanın üçüncü büyük kilisesidir. Köln Katedrali ayrıca dünyanın en yüksek katedrali olma özelliği ile de UNESCO kültür mirası listesindedir. Köln Katedrali’nde 4 tanesi orta çağdan kalma 9 büyük çan vardır ve çanların en büyüğü 24 ton ağırlığındadır. Katedrali korumak için 36’sı heykeltıraş ve mermer ustası, 10’u vitray ustası, 6’sı idareci olmak üzere çeşitli uzmanlardan oluşan 70 kişilik bir ekip kurulmuştur. Katedral içinde antik kazılar ve çalışmalar halen devam etmektedir.

STUTTGART / MERCEDES BENZ MÜZESİ

2006 yılında açılan müzede, otomobil endüstrisinin 130 yıllık gelişimi sergileniyor. Mercedes-Benz Müzesi, Daimler fabrikasının ana girişinin hemen yanında bulunuyor. Müzede Mercedes markalı 160 klasik otomobil sergileniyor. 16.500 metrekarelik kapalı alana sahip. Müzede, ilk dikkat çeken şey binanın kendisi. Müzede otomobil tarihi turları dışında mimari turlar da düzenleniyor. Yukarıdan aşağıya doğru gezilen müzede, kronolojik düzenlenmiş “Efsane” ve tematik “Koleksiyon” bölümleri bulunuyor. Koleksiyonlar oldukça geniş pencereli odalarda günışığında sergilenirken, Efsaneler ise korunaklı ve ışıklandırmalı odalara yerleştirilmiş. Müzeyi gezerken her iki bölüm arasında her an geçiş yapmak mümkün. Efsane ve Koleksiyon bölümleri en alt katta “Gümüş Oklar: Yarışlar ve Rekorlar” odasında birleşiyor. Fakat turumuz burada bitmiyor. Müzenin hemen yanındaki Mercedes-Benz fabrikasını da gezmek mümkün. an tesiste araba sergilerinin yanı sıra otomotiv endüstrisi ile ilgili belgesellerin gösterildiği salonlar, alışveriş mağazası ve restoran bulunuyor.

DRESDEN / ZWİNDER SARAYI

Almanya'nın en etkileyici binalarından olan Zwinger Sarayı, 1732 yılında inşa edilmiştir. Sanatçı Matthäus Daniel Pöppelmann tarafından tasarlanan barok mimarisini yansıtan bir yapı olan Zwinger, günümüzde sergi ve festival alanı olarak hizmet veriyor. Rubens ve Raphael gibi usta sanatçıların eserlerini burada görebilirsiniz. Ünlü Dresden Porselen Müzesi de sarayın bir başka mekanı. Çeşitli turnuvaların da düzenlendiği saray, bir dönem mahkeme olarak da kullanılmış. Sarayın kapısı ve çeşmeleri, barok mimarinin başyapıtı olarak kabul ediliyor.