Mr.Gurme

Portekiz’in tadları

Çok ama çok sevdim Portekiz'i.

Arkadaşlar soruyorlar ‘Sana Prag’ı unutturdu mu gördüklerin' diye.

Hayır unutturmadı ama ikisi o kadar farklı kavramlar, o kadar farklı kültür ve iklim ki aynı anda ikisini de sevmek mümkün. Hem de ateşli bir şekilde sevebilirsiniz hem Lisbon'u, hem de Prag'ı.

Önümüzdeki günlerde Lisbon'u ve çevresini anlatacağım, pratik bilgiler vereceğim, tavsiyelerde bulunacağım.

Eğer yaklaşan Bayram'da farklı bir şey yapmak istiyorsanız, tur şirketlerini arayın ve bence şimdiden Lisbon'a uçmaya hazırlanın.

İnananamayacağınız kadar güzel ve bir o kadar da ucuz şaraplar içtim Lizbon'da. Bunları gelecek hafta tanıtacağım. Bugün tadlarından bahsetmek istiyorum Portekiz'in.

Baştan şunu söyliyeyim her ne kadar denizle iç içe yaşasak da Türkiye'de, biz taze deniz ürünü nedir bilmiyor muşuz, bunu Portekiz'de anladım.

Gayet tabii balığını kendi avlayanlar bu yargımın dışındalar.

Küçük karidesi sadece haşlayıp getirdiler, bir lezzet, bir tazelik hayatımda sanki ilk kez karides yemiş gibi farklı şeyler hissettim.

Yemek kültürü bu ülkede tabii ki deniz ürünleri üzerine kurulu.

Belki de bu nedenle özellikle Lisbon'da aşırı şişman insana rastlamadım.

Örneğin sadece ‘Tuzlanmış morina balığı’ (bacalhau) üzerine bile büyük bir gelenek oluşturmuşlar. Balık tuzlanıp uzun süre muhafaza edilebiliyor. Hemen her bakkalda bundan satıyorlar.

Söylenene göre 365 çeşit yemeği yapılıyormuş Bacalhau'nun.

Kabuklu deniz ürünlerine meraklıysanız bu iş orta Portekiz'in uzmanlık alanına giriyor.

Bir büyük tepside her çeşitten isteyin ve yiyemeyecek hale gelinceye kadar yiyin. İki büyük beyaz şarap içseniz de taş çatlasa 25 dolar ödüyorsunuz. (Paris'te fiyatlar bunun minimum iki katı)

Ayrıca ‘Açorda da Marisco’yu da tavsiye ederim. Pürelenmiş ve sarmısak, zeytinyağı, kişniş ile terbiye edilmiş ekmek üzerine midye ve karides koyuyorlar, nefis oluyor.

‘Salmoneta grelhada’ ise barbun'un biraz daha irisi. Balığı tuzlamıyorlar üzerine deniz tuzunu sürüp, öyle kızartıyorlar. Böylece deri tuzlu, beyaz eti ise tamamen tuzsuz oluyor. Yanılıp beyaz ete tuz dökmeyin.

Bacalhau ile yapılan bir diğer yemek de ‘Bacalhau a Baras’ . Balık, patates ve soğan, çırpılmış yumurta ile karıştırılıp, püre haline getiriliyor. Üzerine siyah zeytinler koyarak servis ediyorlar. Güzel ekmekleri banmak için ideal yemek bu. ‘Broa’ adlı ekmeklerinden yolunuz düşerse mutlaka tadın.

Kuzey Portekiz'de et yemekleri daha ağırlıklı.

Eğer maceraya açık insansanız şarkuteri tabaklarından ısmarlayın. Özellikle Morcela (Kan sosisi) ve Farinheira adlı domuz eti, şarap ve undan yapılmış sosisi tavsiye ederim.

Kırmızı et yemek istemiyorsanız, tavuk yemek için ideal şehir Lizbon. Müthiş besili, harikulade lezzetli etli tavukları bütün halinde grilde pişiriyorlar. Tek yemek olarak bunu veren lokantalar hem çok ucuz hem de çalışan insanları burada görüp, gündelik yaşamı paylaşmanız imkanı var.

Tavuk kızardıktan sonra ikiye bölüp masaya getiriyorlar. Bol ekmek, bol şarap ve nar gibi kızarmış tavuk. Gel keyfim gel...

Bence tatlıyı lokantalarda yemeyin. Çünkü hemen her lokantada tatlı mönüsünün başında her lokantada aynısını bulabileceğiniz hazır dondurmalar var.

Asıl tatlıyı kafelerde tadabilirsiniz. Baş parmak kadar çapı olan minicik tart'lar üretiyorlar. Özellikle Kale'siyle meşhur Sintra bölgesinde Queijadas de Santra ile Pasteis de nata çok güzeller. Ayrıca Lisbon'un içinde Belem'de buraya özgü tartları da mutlaka tadın.

Portekiz'de Fransa'da olduğu kadar çeşit peynir yok ama olanlar çok ama çok lezzetli.

Özellikle Serra, Rabaçal, Saloio, Requeijao peynirlerini tavsiye ediyorum.

Gelecek hafta Portekiz şaraplarını yazacağım.