Mr. Gurme

Max‘da yeni mönü

Max’in sahipleri olan Rıza ve Levent Büyükuğur'u ben girişimci olarak çok takdir ediyorum.

Her sezon bir yenilik yapıyorlar ve mutlaka da yeni girişimlerini popüler hale getirmeyi başarıyorlar.

Örneği geçen kış Havana'nın kışlık mekanı çok popülerdi. Hemen her gece tıklım tıklım doluyordu burası.

Sonra Havana'nın yazlık mekanı gündeme geldi.

Havana, yazlık rekabetinde Pasha'yı neredeyse bitirdi.

Deprem felaketi olmasaydı herhalde rekor düzeyde paralar kazanmayı başaracaklardı Havana'da.

Geçen akşam ortakları ve aynı zamanda başaşçıları Ceren Büke'nin Max'daki yeni mönüsünü denemeye gittiğimizde bu kış için de iki yeni girişimleri olduğunu öğrendim.

Bir tane esaslı bir Japon lokantası açıyorlarmış.Bir tane de Nişantaşı'nda esnaf lokantası açacaklarmış.

Ben özellike öğle saatlerinde esnaf lokantasının çok popüler olacağına inanıyorum.Sushi meselesinde ise kaygılarım var onlara da bunu aktardım.

Türkiye'de her zaman taze sushi yapabilmek için yeterli dirilikte balık bulmak mümkün değil bana göre ama onlar kendilerinden emindiler.

Geçmişteki profesyonel başarılarını bildiğimden bu Japon işinde de başarılı olacaklarını tahmin ediyorum.

Ceren Büke yemekte yeni deneyler yapmayı seviyor.

Bizimle sohbetinde Vogue'da istediklerini tam olarak gerçekleştiremediğini söyledi.

Bu Vogue'da bir problem olmasından kaynaklanmıyor. Levent ve Rıza ile tam bir arkadaşlık ve dayanışma içinde çalışıyorlar aslında.

Ama bazen bir şef mutfakla ne kadar istese de bir bağlantı kuramıyor, düzgün bir ilişki yaşayamıyor.

Çok ünlü nice şefin başına gelmiştir bu olay. Psikolojik bir uyuşmazlıktır bu.

Bir bakarsınız en ünlü şef yeni yerinde sıradan yemekler çıkarmaya başlar.

Ceren hanım da Vogue'da buna benzer bir durum yaşadığını düşünüyor.

Bu kez Max'ın menüsünü almış ele ve baştan aşağıya değiştirmiş.

Ve bence de çok başarılı olmuş. Anladığım kadarıyla bu kez istediğini, hayal ettiğini tam anlamıyla tabağa dökebiliyor.

Yazıya hazırlık olsun diye iki kez Max'i ziyaret ettik, her defasında da harika yemekler yedik.

Ceaser's Salatası benim tam istediğim kıvamdaydı.

Roka, parmesan ve ılık Prosciutto'yu o kadar sevdim ki farklı yemekleri tatmak için ikinci gidişimizde tekrar onu ısmarlamışım son anda farkedip değiştirdim.

Ispanak, roquefort peyniri ve kızarmış armut salatasındaki sert peynir ile armutun tad uyumu da mükemmeldi.

Başlangıçlar ile ana yemekler arasına İtalyan pasta mönüsü oluşturmuşlar.

Ceren hanımın risottosunu mutlaka ama mutlaka deneyin, tadı damağınızda kalacak eminim.

Ana yemeklerde et, tavuk ve deniz ürünleri bir arada sunulmuş.

Yanda cevizli patates püresi ve sebze ile servis edilen ağır ateşte pişmiş kuzu incik, risotto milanese ve balkabağı sosu ile verilen fırında baharatlı bıldırcın, patates püresi ve hardal soslu ızgara Norveç salmonu veya sarımsaklı sos ve baharatlı domates sosu ile servis edilen balıkçı tabağı mönüdeki bazı güzel yemekler.

Max'de tatlı yemeden sakın ha eve dönmeyin.

Espresso soslu panna cota, bademli krem brüle, karamel soslu hurmalı puding ve eğer tatlı delisiyseniz çikolatalı brownie üzerinde vanilyalı dondurma ile mutlu bir geceyi kapayın.

Max'in yeni iç düzenlemesini de sevdim.

Girişte barı yerleştirmek çok akıllıca bir iş olmuş.

Yemek öncesinde bu bar çevresi son derece dinamik oluyor.

Şarap mönüsü çok güzel. Makul fiyata yabancı şaraplar da var.

Hizmet son derece profesyonel.

Ambiyansı da hoş bir mekanda güzel yemekler yiyebilmek içim Max'i tavsiye ediyorum.

MAX: Bronz sokak No.5 Maçka

Tel: (212) 232 7631