Ayten SERİN
Son Güncelleme:
Maya kültürü giysiden eğlenceye yaşamın her alanında yaşatılıyor
Coğrafya öğretmeni Mustafa Andıç (39), tatillerde sırt çantasıyla uzun yolculuklara çıkan bir gezgin. Dünyada görmediği ülkelerin, şehirlerin sayısı hızla azalıyor. İzlenimlerini kitaplaştırıp, fotoğraflarıyla sergi açıp gezgin kültürünü Türkiye’de yaymaya çalışıyor. Andıç, Güney Amerika’ya iki gezi yaptı. Bunlardan birinde Orta Amerika’yı da gezdi. "Bölgenin kültürel açıdan en özgün ülkesi Guatemala. Maya kültürünü merak edenler mutlaka görmeli" diyor.
Mustafa Andıç öğrenciliği boyunca okulda gezi kolu ya da kulüplerinin üyesiydi, daha o zamanlar "İleride coğrafya öğretmeni olup öğrencileri de gezdireceğim" diyordu. Sonra gezi fotoğrafçılığına başladı. 1992’de, öğretmenliğe adım attığı dönemde, çıktığı Karadeniz yolculuğu gezginlik anlayışını değiştirdi. Türkiye’yi yedi yılda gezdi, coğrafi bölgeler arşivi oluşturdu. Öğrencilerine ülkeleri yeterince renkli anlatamadığını düşünüp, yurtdışına yöneldi. İspanya’yla başladı. Fransa sınırındaki Andora’yı, Costa Brava sahillerini gezdi. Yurtdışına çıkmanın sanıldığı kadar pahalı olmadığını keşfetti. Ertesi yıl "Hindistan’a 150 dolara gezi" başlıklı bir yazı okudu. Yollara düştü. İstanbul Laleli’den bir otobüse atlayıp Tahran üzerinden Hindistan’a gitti. Günlük 10 dolarlık harcamayla dünya gezileri böyle başladı. Erken rezarvasyon, ucuz uçak biletiyle ucuza yolculuk yapabileceğini gördü.
HALKI VE YAŞAMLARINI İNCELERİM
Andıç şu anda Eyüboğlu Koleji’nde coğrafya öğretmeni. Genellikle, bir haftadan uzun her tatilini yurdışında geçiriyor. Her yıl ortalama iki ay yurtdışında... Yazın bir ayını, hiç gitmediği bir ülkeye ayırıyor. Ülkeleri hakkıyla tanımak için yalnız yola çıkıyor, adım adım geziyor. "Bir yere ilk gidişimde başkalarıyla olmak hızımı kesiyor. Yemeği, oteli önemsemem, çantamı hazırlayıp hemen yola çıkarım. Oysa yanımda biri varsa, bunlar soruna dönüşebilir. Üstelik yalnızsam Türkçe bile konuşmuyorum. Yerel halkla sohbet ediyorum, misafirleri oluyorum. Kafamı Türkiye’nin sorunlarından uzaklaştırabiliyorum. Yanımda cep telefonu götürmem. Eşimi haftada bir arayıp, haber veririm. Turistik merkezlerin dışındaki bölgeleri gezerim. Buralarda halkın kapısı gezginlere daha açık. Gezilerimin odağı insanlar, amacım günlük yaşamı öğrenmek."
Andıç, Avrupa’nın Akdeniz kıyısı, Yunanistan, Bulgaristan, Balkan ülkeleri ve Asya’nın hemen hemen tamamını gezmiş: "Bir kıtaya başlayınca tümünü geziyorum. Haritayı bölümlere ayırıp, her seyahatte bir bölümünü görüyorum. Güney Amerika’yı farklı rotalardan dolaştım. Kuzey Afrika, Orta Afrika’yı gezdim. Şimdi Kenya’dan Güney Afrika’ya gitmeyi düşünüyorum."
ANTIGUA, UNESCO KORUMASINDA
Orta Amerika’da Panama, Kosta Rika, Nikaragua, Honduras, El Salvador ve Guatemala’yı görmüş. Panama Havayolları’nın, belediye otobüsü gibi ülkeden ülkeye gezen uçaklarını kullanmış. Ara bölgelerde hep yerel otobüslerle seyahat etmiş. Latin kültürünün turistik merkezlerin uzağında, kırsal alanda yaşadığını söylüyor. En çokdikkatini çeken Guatemala olmuş: "Her kıtanın özgün ülkeleri var. Orta Amerika’nın en özgün kültüre sahip ülkesi Guatemala. Tüm Orta Amerika ülkelerinin kökeni Mayalara dayanıyor. Örneğin Honduras’ta Copan Ruinas isminde Mayalara ait bir eski kent var. Ancak Maya kültürünün en iyi korunduğu ülke Guatemala. Giysiden, eğlenceye, günlük yaşamın her alanında bu kültür yaşıyor."
Andıç, Honduras’tan geçtiği Guatemala’da önce Karaib kıyısındaki Livingston’a gitmiş. Sömürge çağında Afrika’dan getirilen köleler satılırmış bu kentte. Mercan resifleriyle tanınan, dalış merkezi Belize’ye geçmiş günübirlik. Ardından Livingston’dan Rio Dulce Nehri’nde geziye çıkmış. Çok sayıda kuş türünün, pars gibi yırtıcıların yaşadığı milli park boyunca uzanan nehirden tatil mekanı İsabel Gölü’ne ulaşmış. Andıç, "yine de fiyatlar öğretmen bütçesiyle konaklayabileceğim düzeydeydi" diyor. Oradan başkent Guatemala City’ye geçmiş. "Tek güzel yeri İspanyollardan kalma meydanı. Kıtanın diğer şehirlerdeki gibi Plaza de Arms adını taşıyor. Çünkü iktidara el koyan generaller, bu meydanlardaki bir binaya yerleşiyor. Guetamala City’de işsizlik yaygın, her köşe seyyar satıcılarla dolu. Hemen sanat şehri Antigua’ya geçip, orada beş gün kaldım. Akdeniz mimarisini andıran, avlulu, eski evleri zengin aileler restore ettirmiş. Bu sayede şehir UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesine girmiş. Çok sayıda butik otel, sanat galerisi var. Sanat etkinlikleri açısından zengin. Sanatçı şehrinin kafeleri, restoranları çok güzel. Sokaklar çok renkli. Yerel yönetim bir standart koymuş, kentin mimari dokusu özenle korunuyor. Sokaklarda eski Maya kültürüne ait izleri, yerel kıyafetlerle gezenleri görmek mümkün. Latin Amerika’da kentlilerle köylüler genellikle farklı renkler giyer. Guatemala’da ortak renkleri kullanıyorlar. İlk bakışta fark ediliyor bu özellik."
TİKAL’DE ZAMAN DURMUŞ GİBİ
Antigua’nın dışında Maya kültürünün Meksika sınırına kadarki tüm bölgede görüldüğünü anlatıyor Andıç: "Atitlan Gölü’nün çevresindeki, el dokumalarıyla ünlü güzel köylerde Maya kültürü iyi korunmuş. Bütün dokumalarda aynı renkler kullanılıyor. Bölgenin iklimi son derece güzel, serin bir havası var, mısır yetiştiriliyor. Sınıra yakın olduğu için yemeklerde Meksika mutfağının izleri görülüyor. Tüm Orta Amerika’da Maya kültürünün en iyi yansıtıldığı şehir Quetzaltenango. Orada zorunluluk varmış gibi herkes aynı kıyafeti giyiyor."
Mustafa Andıç, Maya medeniyetinin Aztek ve İnkalardan çok daha ileri olduğunu söylüyor. Tapınaklarındaki yapı ustalığına dikkat çekiyor: "İnkalar taş işçiliği yapmışlar, ama alfabeleri yok. Osmanlı’nın Kanuni döneminde yaşamışlar. Çok ihtişamlı görünen İnkalar 160 kişilik İspayol ordusuna iki saatte yenilmiş. Ama Maya kültürü 2 bin yıldan uzun yaşamış. Sadece Guetemala’da değil Meksika’nın Yucatan bölgesinden Panama’ya kadar geniş bir bölgede etkili olmuş. Örneğin dünya çikolatayı Mayalardan öğrenmiş. Matematik, astronomi konusunda çok eser bırakmışlar. Maya kültürünü tanımak, mevcut örneklerini görmek için mutlaka Guatemala’ya gitmek gerekir. Orman içindeki Tikal bölgesinde kültür bozulmadan yaşatılıyor. En iyi korunmuş, özgün tapınaklar Guetemala’da."
Andıç, Guatemala’nın yakın tarihine de değinmeden edemiyor: "Gutemala 80’li yıllarda Batılı hükümetlere en çok meydan okuyan ülkelerin başında geliyordu, çünkü nüfusun çoğu yerli. Büyük mücadeleyle kazandıkları hakları artık anayasal güvence altında. Bunun için, Batılı şirketlere, yerli işbirlikçilerine karşı mücadelelerinde ağır bedeller ödemişler. Çok kan dökülmüş. 1996’da ABD’nin askeri hükümetten desteğini çekmesi, içsavaşın bitmesiyle ülkeye huzur gelmiş. O gün bugündür sosyal politikalara ağırlık veren hükümetler iktidara geliyor."
ÜÇÜNCÜ KİTAP YOLDA
Mustafa Andıç, 22 ülke gezdikten sonra ilk kitabı "Gölgem Ekvatorda Kaldı"yı yazdı. Ardından Güney Amerika gezilerini kaleme aldı. "Dansın Müziğin Başkaldırının Sesi," Gürer Yayınları’ndan bu ay piyasaya çıktı. Kitap, Andıç’ın 2005’te İstanbul’a kendisini yolcu etmeye gelen arkadaşını ikna edip, apar topar yola çıkarmasıyla başlıyor. İki aylık turun ilk ayını beraber tamamlıyorlar. Gezi Brezilya’da Rio’dan başlıyor ve Paraguay, Uruguay, Arjantin, Şili, Bolivya, Peru, Ekvador, Kolombiya gibi ülkelerin ardından Venezüella’da sona eriyor. Andıç, Latin Amerika’yı ertesi yıl yine Rio’dan başlayarak başka bir rotadan gezmiş. İki ayda 18 ülkeye gitmiş. İki gezinin izlenimlerini anlattığı kitabında özellikle iki konu üzerinde durduğunu söylüyor: "Bütçenizi çok zorlamadan gezmek mümkün. Ayrıca tarihi açıdan pek bilinmeyen ülkeleri tanıtmak, bir eğitimci olarak ışık tutmak istedim. Güney Amerika’nın bugünkü sosyal yapısını anlamak için tarihi de bilmek gerekiyor." Andıç, şimdi Orta Amerika ülkelerini anlattığı yeni bir kitap hazırlıyor.
seyahatte ne okuyor
Rehber ya da gittiği ülkeyle ilgili kitaplar
ne yiyor ne içiyor
Yemek seçmiyor
ne giyiniyor
Rahat kıyafetler
nerede kalıyor
Küçük otel, hosteller
çantasının vazgeçilmezleri
Bir yedek kıyafet, fotoğraf makinesi ve objektif
neyle seyahat ediyor
Yerel toplu taşıma araçlarıyla
kimle seyahat ediyor
Yalnız
HALKI VE YAŞAMLARINI İNCELERİM
Andıç şu anda Eyüboğlu Koleji’nde coğrafya öğretmeni. Genellikle, bir haftadan uzun her tatilini yurdışında geçiriyor. Her yıl ortalama iki ay yurtdışında... Yazın bir ayını, hiç gitmediği bir ülkeye ayırıyor. Ülkeleri hakkıyla tanımak için yalnız yola çıkıyor, adım adım geziyor. "Bir yere ilk gidişimde başkalarıyla olmak hızımı kesiyor. Yemeği, oteli önemsemem, çantamı hazırlayıp hemen yola çıkarım. Oysa yanımda biri varsa, bunlar soruna dönüşebilir. Üstelik yalnızsam Türkçe bile konuşmuyorum. Yerel halkla sohbet ediyorum, misafirleri oluyorum. Kafamı Türkiye’nin sorunlarından uzaklaştırabiliyorum. Yanımda cep telefonu götürmem. Eşimi haftada bir arayıp, haber veririm. Turistik merkezlerin dışındaki bölgeleri gezerim. Buralarda halkın kapısı gezginlere daha açık. Gezilerimin odağı insanlar, amacım günlük yaşamı öğrenmek."
Andıç, Avrupa’nın Akdeniz kıyısı, Yunanistan, Bulgaristan, Balkan ülkeleri ve Asya’nın hemen hemen tamamını gezmiş: "Bir kıtaya başlayınca tümünü geziyorum. Haritayı bölümlere ayırıp, her seyahatte bir bölümünü görüyorum. Güney Amerika’yı farklı rotalardan dolaştım. Kuzey Afrika, Orta Afrika’yı gezdim. Şimdi Kenya’dan Güney Afrika’ya gitmeyi düşünüyorum."
ANTIGUA, UNESCO KORUMASINDA
Orta Amerika’da Panama, Kosta Rika, Nikaragua, Honduras, El Salvador ve Guatemala’yı görmüş. Panama Havayolları’nın, belediye otobüsü gibi ülkeden ülkeye gezen uçaklarını kullanmış. Ara bölgelerde hep yerel otobüslerle seyahat etmiş. Latin kültürünün turistik merkezlerin uzağında, kırsal alanda yaşadığını söylüyor. En çokdikkatini çeken Guatemala olmuş: "Her kıtanın özgün ülkeleri var. Orta Amerika’nın en özgün kültüre sahip ülkesi Guatemala. Tüm Orta Amerika ülkelerinin kökeni Mayalara dayanıyor. Örneğin Honduras’ta Copan Ruinas isminde Mayalara ait bir eski kent var. Ancak Maya kültürünün en iyi korunduğu ülke Guatemala. Giysiden, eğlenceye, günlük yaşamın her alanında bu kültür yaşıyor."
Andıç, Honduras’tan geçtiği Guatemala’da önce Karaib kıyısındaki Livingston’a gitmiş. Sömürge çağında Afrika’dan getirilen köleler satılırmış bu kentte. Mercan resifleriyle tanınan, dalış merkezi Belize’ye geçmiş günübirlik. Ardından Livingston’dan Rio Dulce Nehri’nde geziye çıkmış. Çok sayıda kuş türünün, pars gibi yırtıcıların yaşadığı milli park boyunca uzanan nehirden tatil mekanı İsabel Gölü’ne ulaşmış. Andıç, "yine de fiyatlar öğretmen bütçesiyle konaklayabileceğim düzeydeydi" diyor. Oradan başkent Guatemala City’ye geçmiş. "Tek güzel yeri İspanyollardan kalma meydanı. Kıtanın diğer şehirlerdeki gibi Plaza de Arms adını taşıyor. Çünkü iktidara el koyan generaller, bu meydanlardaki bir binaya yerleşiyor. Guetamala City’de işsizlik yaygın, her köşe seyyar satıcılarla dolu. Hemen sanat şehri Antigua’ya geçip, orada beş gün kaldım. Akdeniz mimarisini andıran, avlulu, eski evleri zengin aileler restore ettirmiş. Bu sayede şehir UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesine girmiş. Çok sayıda butik otel, sanat galerisi var. Sanat etkinlikleri açısından zengin. Sanatçı şehrinin kafeleri, restoranları çok güzel. Sokaklar çok renkli. Yerel yönetim bir standart koymuş, kentin mimari dokusu özenle korunuyor. Sokaklarda eski Maya kültürüne ait izleri, yerel kıyafetlerle gezenleri görmek mümkün. Latin Amerika’da kentlilerle köylüler genellikle farklı renkler giyer. Guatemala’da ortak renkleri kullanıyorlar. İlk bakışta fark ediliyor bu özellik."
TİKAL’DE ZAMAN DURMUŞ GİBİ
Antigua’nın dışında Maya kültürünün Meksika sınırına kadarki tüm bölgede görüldüğünü anlatıyor Andıç: "Atitlan Gölü’nün çevresindeki, el dokumalarıyla ünlü güzel köylerde Maya kültürü iyi korunmuş. Bütün dokumalarda aynı renkler kullanılıyor. Bölgenin iklimi son derece güzel, serin bir havası var, mısır yetiştiriliyor. Sınıra yakın olduğu için yemeklerde Meksika mutfağının izleri görülüyor. Tüm Orta Amerika’da Maya kültürünün en iyi yansıtıldığı şehir Quetzaltenango. Orada zorunluluk varmış gibi herkes aynı kıyafeti giyiyor."
Mustafa Andıç, Maya medeniyetinin Aztek ve İnkalardan çok daha ileri olduğunu söylüyor. Tapınaklarındaki yapı ustalığına dikkat çekiyor: "İnkalar taş işçiliği yapmışlar, ama alfabeleri yok. Osmanlı’nın Kanuni döneminde yaşamışlar. Çok ihtişamlı görünen İnkalar 160 kişilik İspayol ordusuna iki saatte yenilmiş. Ama Maya kültürü 2 bin yıldan uzun yaşamış. Sadece Guetemala’da değil Meksika’nın Yucatan bölgesinden Panama’ya kadar geniş bir bölgede etkili olmuş. Örneğin dünya çikolatayı Mayalardan öğrenmiş. Matematik, astronomi konusunda çok eser bırakmışlar. Maya kültürünü tanımak, mevcut örneklerini görmek için mutlaka Guatemala’ya gitmek gerekir. Orman içindeki Tikal bölgesinde kültür bozulmadan yaşatılıyor. En iyi korunmuş, özgün tapınaklar Guetemala’da."
Andıç, Guatemala’nın yakın tarihine de değinmeden edemiyor: "Gutemala 80’li yıllarda Batılı hükümetlere en çok meydan okuyan ülkelerin başında geliyordu, çünkü nüfusun çoğu yerli. Büyük mücadeleyle kazandıkları hakları artık anayasal güvence altında. Bunun için, Batılı şirketlere, yerli işbirlikçilerine karşı mücadelelerinde ağır bedeller ödemişler. Çok kan dökülmüş. 1996’da ABD’nin askeri hükümetten desteğini çekmesi, içsavaşın bitmesiyle ülkeye huzur gelmiş. O gün bugündür sosyal politikalara ağırlık veren hükümetler iktidara geliyor."
ÜÇÜNCÜ KİTAP YOLDA
Mustafa Andıç, 22 ülke gezdikten sonra ilk kitabı "Gölgem Ekvatorda Kaldı"yı yazdı. Ardından Güney Amerika gezilerini kaleme aldı. "Dansın Müziğin Başkaldırının Sesi," Gürer Yayınları’ndan bu ay piyasaya çıktı. Kitap, Andıç’ın 2005’te İstanbul’a kendisini yolcu etmeye gelen arkadaşını ikna edip, apar topar yola çıkarmasıyla başlıyor. İki aylık turun ilk ayını beraber tamamlıyorlar. Gezi Brezilya’da Rio’dan başlıyor ve Paraguay, Uruguay, Arjantin, Şili, Bolivya, Peru, Ekvador, Kolombiya gibi ülkelerin ardından Venezüella’da sona eriyor. Andıç, Latin Amerika’yı ertesi yıl yine Rio’dan başlayarak başka bir rotadan gezmiş. İki ayda 18 ülkeye gitmiş. İki gezinin izlenimlerini anlattığı kitabında özellikle iki konu üzerinde durduğunu söylüyor: "Bütçenizi çok zorlamadan gezmek mümkün. Ayrıca tarihi açıdan pek bilinmeyen ülkeleri tanıtmak, bir eğitimci olarak ışık tutmak istedim. Güney Amerika’nın bugünkü sosyal yapısını anlamak için tarihi de bilmek gerekiyor." Andıç, şimdi Orta Amerika ülkelerini anlattığı yeni bir kitap hazırlıyor.
seyahatte ne okuyor
Rehber ya da gittiği ülkeyle ilgili kitaplar
ne yiyor ne içiyor
Yemek seçmiyor
ne giyiniyor
Rahat kıyafetler
nerede kalıyor
Küçük otel, hosteller
çantasının vazgeçilmezleri
Bir yedek kıyafet, fotoğraf makinesi ve objektif
neyle seyahat ediyor
Yerel toplu taşıma araçlarıyla
kimle seyahat ediyor
Yalnız