Masal coğrafyası Kaçkarlar’da sonbahar
Doğu Karadeniz en özel noktası Kaçkarlar’da her mevsim güzeldir. Baharın coşkusu, yazın kalabalığı, sonbaharın hüznü ve kışın dinginliği… Ancak Kaçkarlar’da sonbahar bir başkadır… İşte size Masal coğrafyası Kaçkarlar’da sonbahar…
Kaçkarlar, benim için masal coğrafyadır. Her anı özlenen, kavuşmak için gün sayılan, uzakta kaldığında hasretten bittiğin yer. Kaçkarlar’ın Eylül ayının son haftasından başlayıp Kasım’ın ortalarına kadar devam eden, güz yağmurlu ya da pastırma sıcakları ile sonbaharı insanı kendinden alan bir büyüye sahip. Yükseklerden başlayıp, Alp’in çayırlardan vadi tabanına kadar inen bir görsel şölene tanıklık etmek çok özeldir. Burada, mevsim dönüşümünün en iyi gözleneceği yerlerin başında Çat Vadisi gelir. Fırtına’nın kalbi yerlerinden olan Çat, 1200 ila 1500 metre arasındaki kota, eski köyü, kemer köprüsü, ladin ve gürgen karışık ormanlarıyla, bu mevsimin mutlaka gidilmesi gereken yerlerinin başında.
Aynı şekilde, Ayder’den Yukarı Kavrun’a giderken, Aşağı Kavrun’dan başlayan ve rengarenk bir görüntüye sebep olan çayırların albenisi, yine Meydan köyünden yükselip Gito’ya giderken yolun solunda kalan koskoca ormanın büyülü dönüşümü de bu mevsimin favorileri. Tabii daha yükseklerde erken düşen karla birlikte gelen nefes kesici zirveleri seyretmeye de doyum olmaz. Sonbaharın en güzel yanlarından biri de bereketi. Yükseklere çıkarken, yolun kenarlarında sizi bir meyve ziyafeti de bekliyor. Tam bu mevsimde olgunlaşan yaban mersinleri, eşsiz bir lezzet. Köylere indiğinizde kokulu siyah üzüm, kabak ve incirle, biraz daha sonraki kestane faslını da katarsanız, sonbaharın demlerini daha iyi yaşama şansınız olur.
Çiğdemler açtığında göç vakti…
Bu coğrafyanın insanları için sonbahar aynı zamanda yayladan göçmenin de zamanını işaret eder. Yüksekleri mesken edinmiş yaylacılar, yörede huzmancuk denen güz çiğdemleri açmaya başladığında artık hayvanlarıyla birlikte göç etmeye başlamıştır. Bu çiğdemlerin en yüksek kotta, yani 2300-2800 metre arasında sarı, 2300-1500 metre arasında beyaz ve daha alt sınırlarda da mor renk açtığını söylemem gerekir, hepsi doğaya büyük bir görsellik katar. Fırtına Vadisi ile Kaçkarlar arasında kalan, onlarca köy ve yaylanın en güzel zamanlarından birine tanıklık etmek için, hava durumu koşullarını da gözden geçirmenizde fayda var.
Bölgede bazen aşırı yağmurdan ötürü bazı yerlere ulaşmak mümkün olamıyor ama açık havada yüksek dağ tiryakisi olmanız işten değil. Dediğim gibi, herkes için kendi coğrafyasının hikayesi daha anlamlıdır çünkü yaşanmışlığı vardır. Buranın sonbaharı türküleriyle de güzeldir, yayladan ayrılmak bütün bir yazı orada özgürce yaşayan insanlara ayrılık vakti hüzünlü şeyler söyletir. Yayladan gitmenin ağırlığı ve tekrar kavuşma isteğiyle biten bu veda, bir dahaki bahara kadar süren bir bekleyişin başlangıcıdır. Hadi, siz yaylacı değilsiniz ama bir gezgin olarak, sonbaharı Kaçkarlar’da ıskalamayın…
Fotoğraflar: Uğur Biryol
Buraları görmeden "Türkiye'de yaşıyorum" demeyin!