GeriSeyahat LefkoÅŸa- Girne- Güzelyurt
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
LefkoÅŸa- Girne- Güzelyurt

LefkoÅŸa- Girne- Güzelyurt

Kuzey Kıbrıs’ın sorunlu coÄŸrafyası aynı zamanda onun turizmdeki geleceÄŸi de. Plajları, bahçeleri, daÄŸları, vadileriyle Kuzey Kıbrıs tam anlamıyla ÅŸaşırtıcı. Tatlı dilli, konuksever, eli açık Kıbrıslı Türkler, Akdeniz’deki bu adanın onlara verdiÄŸi sükûneti hakkıyla taşıyor ve bunu tüm misafirlerine yansıtıyorlar. Birçok ziyaretçi için Kıbrıs, bir zevk ve sefa beldesi. Bol yemek, ÅŸarap, geç saatlere kadar eÄŸlence ve 24 saat açık kumarhaneler...KUZEY KIBRIS Ona bir ÅŸans tanırsanız kumarhanelerin ışıltısından daha göz alıcı seçenekler sunabilirDünya ülkeleri tarafından, adı daha çok ‘’sorun’’uyla birlikte anılan bir ada... Zengin ve uzun tarihine raÄŸmen, sadece 14 yıl bağımsız bir bütünlük içinde, bir millet olarak var olabilmiÅŸ. Asırlardan beri birçok medeniyetin yerleÅŸimi olan Kıbrıs, stratejik öneminden dolayı, bugün hálá dış güçlerin kontrol etmek istediÄŸi bir bölge. Türkler’in güneyi, Rumlar’ınsa kuzeyi yok. Eski dostluklar neredeyse hiç yok. Toplam bir milyonluk bir nüfus içinde politik karmaÅŸa... 20 Temmuz 1974’teki askeri harekatın ardından gerçekleÅŸen bölünmede iki ‘’taraf’’ın da yaÅŸamında çok ÅŸey deÄŸiÅŸti. Bir yanda Güney Rum Kesimi ekonomik düzelme gösterirken, diÄŸer yanda Kuzey Kıbrıs, dünya ülkeleri tarafından tanınmayarak Türkiye’ye bağımlı bir hale geldi. Kuzey Kıbrıs’ın sorunlu coÄŸrafyası aynı zamanda onun turizmdeki geleceÄŸi de. Kilometrelerce uzanan plajlardan kokulu portakal bahçelerine, karlı daÄŸlardan yemyeÅŸil vadilere, dingin manastırlardan gizemli kalelere, Kuzey Kıbrıs tam anlamıyla ÅŸaşırtıcı. Tatlı dilli, konuksever, eli açık Kıbrıslı Türkler, bütün politik olumsuzluklara raÄŸmen, Akdeniz’deki bu adanın onlara verdiÄŸi sükûneti hakkıyla taşıyor. Birçok ziyaretçi için Kıbrıs, içinde kumarın da olduÄŸu bir zevk ve sefa beldesi. Bol yemek, çeÅŸit çeÅŸit ÅŸarap, geç saatlere kadar eÄŸlence ve 24 saat açık dev kumarhaneler... Bu, çoÄŸumuzun tatil anlayışı olabilir. Ancak eÄŸer Kuzey Kıbrıs’a bir ÅŸans tanırsanız, size kumarhanelerin ışıltısından daha göz alıcı seçenekler sunacağına emin olabilirsiniz. LEFKOÅžA Dünyanın bölünen son baÅŸkentiYeÅŸil Hat, LefkoÅŸa’yı güney ve kuzey olarak ikiye ayırıyor. Kuzeyi Türk, güneyi ise Rum tarafı. Her ne kadar bölünme 1974’te gerçekleÅŸmiÅŸse de asıl sorunlar 1963’te EOKA’nın Türkler’e gösterdiÄŸi ÅŸiddetle baÅŸladı. Bugün YeÅŸil Hat olarak bilinen sınır, bir Ä°ngiliz kumandanın adayı harita üzerinde yeÅŸil bir kalemle bölmesi sonucu bu adı aldı. 1964’ten beri BirleÅŸmiÅŸ Milletler Barış Kuvvetleri tarafından korunan ve denetlenen bu hat, 20 Temmuz 1974’teki askeri harekat sonrasında yapılan bir ateÅŸkeÅŸ antlaÅŸmasıyla resmileÅŸti. Ancak bütün müzakerelere ve birçok yabancı garantör devlete raÄŸmen, adanın politik durumu hálá belirsizliÄŸini koruyor. Saray Otel’in tepesinden bakıldığında, her iki tarafı da görmek mümkün. 40 bin nüfuslu LefkoÅŸa, adanın tam ortasında, Kuzey Kıbrıs’ın ticari ve politik baÅŸkenti. Yüksek binaların bulunduÄŸu ve nüfusun yoÄŸun olduÄŸu güney tarafının yanında Kuzey LefkoÅŸa daha mütevazı duruyor. Ancak bu kent, turistik açıdan son derece ilginç ve ziyaretçilere Kıbrıslı Türkler’in konukseverliÄŸinin en güzel örneklerini yaÅŸatıyor.Ä°lk yerleÅŸimin görüldüğü MÖ 7. yüzyıldan beri Ledra olarak anılan LefkoÅŸa, MÖ 3. yüzyılda Büyük Ä°skender’in kumandanı I. Ptolemy Soter’in oÄŸlu Lefkos tarafından Lefkoteon adıyla yeniden kuruluyor. LefkoÅŸa ismi ise 12. yüzyılda Templar Şövalyeleri ve Fransız asıllı Küdus Kralı Guy de Lusignan’ın devrinde kullanılmaya baÅŸlanıyor. Bu devirde LefkoÅŸa altın çağını yaşıyor. 1489- 1570 arasında kent, Venedikliler’in hakimiyeti sırasında önemini kaybediyor ve küçülüyor. Venedikliler, 1570’te II. Selim’in kenti ele geçirmesini engelleyemiyorlar. Bugün kentte, 400 yıl süren Türk hakimiyetinden kalma birçok Osmanlı eseri görmek mümkün. Her ne kadar 1889’da Ä°ngilizler, adanın idaresini ele geçirdilerse de LefkoÅŸa baÅŸkent olarak varlığını devam ettiriyor. Kuzey LefkoÅŸa’nın merkezinde bugün hálá Ä°ngiliz idaresi devrine ait birçok yapı, orijinal mimarileri ve iÅŸlevleri korunarak kullanılmakta. Bunlar hemen Atatürk Meydanı’nın çevresinde.YÃœRÃœYEREK GEZMELÄ°LefkoÅŸa’yı yürüyerek gezmeli. Eski kente varmak hem kolay hem de keyifli. EÄŸer yolunuzu kaybederseniz, tek yapmanız gereken Venedik surları boyunca yürümek ve Girne Kapısı’nı bulmak. Buradaki turizm ofisinden harita, broşür ve bilgi alabilirsiniz. Girne Caddesi’nden güneye doÄŸru ilerleyince Atatürk Meydanı’na varılıyor. Burada bankalar, dükkanlar ve oteller var. Meydanın doÄŸusunda, Kuzey LefkoÅŸa’nın en ilginç görülecek yerleri, Korkut Efendi ve Selimiye bölgelerinde. Hemen güneyde, YeÅŸil Hat’a yakın dükkan ve restoranların bulunduÄŸu trafiÄŸe kapalı bir bölge var. Eski kentin batısında, BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in UNOPS Projesi kapsamında baÅŸarılı bir ÅŸekilde restore edilmekte olan evleriyle Karamanzade ve Arabahmet mahalleleri görmeye deÄŸer. Yeni kent ise Girne Kapısı’nın kuzeyinden MaÄŸusa’ya doÄŸru uzanıyor. Kent surlarının Venedik kumandanlarının adlarını taşıyan 11 burcu var. Bunlardan Rokkas Burcu (Kaytaz AÄŸa) üzerinden güney ve kuzey tarafını net bir ÅŸekilde görebilirsiniz. Buradan doÄŸuya doÄŸru ilerleyince Arabahmet Mahallesi’nde DerviÅŸ PaÅŸa Konağı Etnografya Müzesi var (No: 44, haftasonu hariç her gün, yazın pazartesi 07:30- 13:00 ve 14:00- 17:00, diÄŸer günler 07:30- 14:00, kışın 08.00- 13:00 ve 14:00- 17:00 saatlerinde açık, 0392 227 35 69). Ä°rfan Bey Sokak üzerindeki Büyük Hamam, (08:00- 22:30, 0392 228 44 62) Lüzinyan devrinde St.George Kilisesi’nin duvarlarından yararlanılarak inÅŸa edilmiÅŸ. Bugün sadece o devre ait kapısı ayakta. Bugün hálá, özellikle erkek kadın karışık turist gruplarına hizmet veriyor. Hamamı ve Arasta sokağı geçince, iki Osmanlı kervansarayı olan Büyük Han ve Kumarcılar Han’ına gelinir. Büyük Han (yazın 09:00- 14:00, Eylül- Mayıs 09:00- 13:00 ve 14:00- 16:45 saatlerinde açık), ortaçaÄŸ kervansaraylarının bugüne kalan ender örneklerinden. Odalarında Kıbrıs’a özgü yemekler sunan lokanta, kafe ve el sanatları dükkanları bulunuyor. Hemen kuzeyinde Agah Efendi Sokak ve Asmaaltı Meydanı üzerinde, 17. yüzyıla ait Kumarcılar Hanı ise kent içindeki ticaret hanlarının önemli bir örneÄŸi. Bugün restorasyonda. Belediye Pazarı’nın karşısında Bedesten var. 14. yüzyıla ait Gotik bir kiliseden dönüştürülen yapı, Osmanlılar tarafından bedesten, bir süre için de hububat deposu olarak kullanılmış. Bir baÅŸka pazar yeri tüm canlılığıyla Kıbrıs Türkleri’nin mutfağını yansıtan Bandabiilya (Kapalı Çarşı, pazar ve bayramlarda kapalı). 1938’de Ä°ngiliz koloni döneminden kalma. Yine bu bölgedeki, Lüzinyanlar devrinden kalma en görkemli Gotik yapılardan biri olan Aya Sofya Katedrali, yani bugünkü Selimiye Camii mutlaka görülmeli. Yapımı 1208’den 1326’ya kadar süren katedral, Latin krallarının Kıbrıs krallık tacını giyme törenlerinin yapıldığı yerdi. BitiÅŸiÄŸinde, bugün kapalı olan ancak içindeki 1700 kitabın arasında 700 yıllık kitapların da bulunduÄŸu, 1829 tarihli sekizgen Sultan II. Mahmud Kütüphanesi, hat sanatının dikkat çekici bir örneÄŸi. Hemen doÄŸusunda TaÅŸ Eserler Müzesi ve yine Gotik tarzda 14. yüzyılda yapılmış St. Katherin Katedrali’nden camiye dönüştürülmüş ve bugün sanat galerisi olarak kullanılan HaydarpaÅŸa Camii var. KATLÄ°AM MÃœZESÄ°Batıya doÄŸru, Ä°dadi ve Mecidiye sokaklardan ilerleyince, ortasında Venedikliler tarafından dikilmiÅŸ ve bir zamanlar üzerinde Aziz Mark aslanının durduÄŸu bir sütun bulunan Atatürk Meydanı’na ve buradan Girne Caddesi boyunca kısa bir yürüyüşle Mevlevi Müzesi’ne (Haftasonu kapalı varılır. Mevlevihane, Kıbrıs’ın Osmanlı döneminin en önemli eserlerinden biri. Girne Caddesi’nin kuzey ucundaki Girne Kapısı, 1931’de Ä°ngilizler tarafından araç trafiÄŸini saÄŸlamak için surların bu bölümü yıkılarak açılmıştı. Bugün burada LefkoÅŸa Turizm Enformasyon Ofisi var. Bu noktadan, surların içinden yürüyerek 10 dakikalık mesafede, Ledra Palas Otel kavÅŸağına gelinir. BoÅŸaltılmış tampon bölgede bulunan ve bir zamanlar Akdeniz’in en iyi otellerinden biri olan bu otel, bugün BM karargahı. Kentte görülecek iki müze daha var. Biri, Lüzinyan Evi (Yeni Camii Sok. No:1) DiÄŸeri Barbarlık Müzesi (2. Ä°rfan Bey Sokak) Bugün müzeye dönüştürülen Kumsal mahallesindeki bu evde, askeri alayda görev yapmakta olan Doktor Nihat Ä°lhan ve ailesi yaşıyordu. 24 Aralık 1963 gecesi, Dr. Nihat Ä°lhan görevdeyken, Rumlar eve saldırdılar. Doktorun eÅŸi Mürüvvet Ä°lhan ve üç çocuÄŸunu öldürmüşlerdi. Öldürülenler arasında, tuvalete sığınan misafir Ferdiye Gudum da vardı. Bu olay dünya basınında büyük yer aldı. Bugün müzede öldürülenlere ait eÅŸyaların sergilenmesinin yanısıra tuvalet, banyo o geceki haliyle korunmuÅŸ ve duvarlardaki kurÅŸun izleri iÅŸaretlenmiÅŸ.GÄ°RNESahili, kalesi, otel ve restoranlarıyla bir akdeniz limanıGirne, Kuzey Kıbrıs’ın ‘’turizm baÅŸkenti.’’ 70 kilometre mesafedeki Türkiye kıyılarına bakan, Girne Kalesi’ne sırtını veren at nalı ÅŸeklindeki limanı, kafe, restoran ve otele dönüştürülen eski liman yapılarıyla, burası Akdeniz’in en hoÅŸ atmosferi olan kıyılarından biri. KuÅŸkusuz Girne’ye turist çeken en büyük unsurlardan biri kumarhaneler. Hatta Kuzey Kıbrıs’ın bundan ibaret olduÄŸunu düşünenler de az deÄŸil. Oysa manastır ve kalesini gezen için bu önyargıdan kurtulmak an meselesi. Girne en çok bir zamanlar Ä°ngilizler tarafından hapisane olarak kullanılan Bizans Kalesi’yle ünlü. Kale büyük ihtimalle, Roma devrine ait bir kalenin kalıntıları üzerine kurulmuÅŸ. 1192’de Aslan Yürekli Richard’ın kumandanlığını yaptığı Haçlılar’ın eline geçtikten sonra, Lüzinyanlar’a devredilir ve bölge feodal bir özellik kazanır. Bugün birçok köyün adı, o devirden kalma. Venedikliler’in hakimiyeti sırasında, surlar güçlendirildiyse de 1571’de Osmanlılar MaÄŸusa ve LefkoÅŸa’yı kolaylıkla ele geçirdiklerinden, Girne’de hiç direniÅŸ göstermeden teslim olurlar. Osmanlılar zamanında Girne sadece liman olarak kullanılmış. Ä°ngiliz idaresi sırasında kent, Ä°ngiliz asker ve subaylarının emekliliklerini geçirmek için tercih ettikleri bir yer olmuÅŸ. Ancak bunların çoÄŸu 1974’te Girne’yi terk etmiÅŸler. Limanın en güzel görüntüsü de kaleden. Kale, savaÅŸ zamanında sığınma, barışta ise dinlenme yeri olarak kullanıldı. Kalede sergilenenler arasında en ilginci, 1965’te bir balıkçı tarafından, Girne’nin 1.5 kilometre açığında, 18 metre derinlikte bulunan 2300 yıllık gemi batığı. Geminin bir Suriye ticaret gemisi olduÄŸu ve bir fırtınada battığı sanılıyor. Kalenin bir baÅŸka ilginç yanı da zindanlardaki canlandırmalarla, dönemin olaylarının ve kiÅŸiliklerinin anlatılması. GÖKYÃœZÃœNE 480 BASAMAKGirne’ye beÅŸ kilometre mesafede bir daÄŸ köyü olan Bellapais (Beylerbeyi), hem adanın en turistik noktalarından biri hem de Ä°ngiliz yazar Lawrence Durrell’in yaÅŸamak için seçmiÅŸ olduÄŸu yer. Ne kadar turistik olursa olsun, adanın en görkemli yapılarından olan Bellapais Manastırı kaçırılmamalı. Yakın DoÄŸu’daki Gotik sanatının en güzel örneÄŸi olarak kabul edilen bu manastırın ilk sakinlerinin, Selahattin Eyyubi 1187’de Kudüs’ü ele geçirdiÄŸinde, Kıbrıs’a göç etmek zorunda kalan Augustinian mezhebi rahipleri olduÄŸu biliniyor. Orijinal bina 13. yüzyılın başında baÅŸlamışsa da yapımı yaklaşık bir asır sürmüş. Ada Osmanlılar’ın eline geçtikten sonra manastır, Yunan Ortodoks Kilisesi’ne verilmiÅŸ. Manastırda gezerken kemerlerdeki dantel süslemeler ve mükemmel Gotik taÅŸ işçiliÄŸi örnekleri gözden kaçmamalı. Kemerli giriÅŸten geçtikten sonra ön avluda, 1976’ya kadar Yunan Ortodoksları’nın ibadet etmeyi sürdürdüğü ve manastırın en eski bölümü olan loÅŸ ama etkileyici kilise de görülmeye deÄŸer. Gökyüzüne çıkan 480 merdiveni ve masalsı havasıyla, Girne’ye 10 kilometre mesafedeki St. Hillarion Kalesi’nin Walt Disney’in Fantasia filmine ilham kaynağı olmasına ÅŸaÅŸmamalı. Gerçekten de kale, gizli odaları, tünelleri, dik merdivenleri ve geçitleriyle çocuklar için oldukça eÄŸlenceli. Efsaneye göre kale adını, 8. yüzyılda hayatının son yılını burada geçiren ve öldüğünde buraya gömülen bir keÅŸiÅŸten alıyor. Mezarının üzerinde bir kilise bulunmuÅŸ ve sonra da çevresine bir manastır inÅŸa edilmiÅŸ. Kaledeyken, Lüzinyanlar’ın ‘’Kraliçe’nin Penceresi’’ olarak bilinen saray penceresinden Karmi köyünün olaÄŸanüstü manzarasını seyredin. Kaleye giderken BeÅŸparmak DaÄŸları üzerinde Makarios’un Köşkü solda. Daha da ileride, 1974’te hava harekatının yapıldığı yerdeki ÅŸehitlikten geçiliyor.BU CENNETÄ° YARATMIÅžLARGirne’nin 7.5 kilometre batısında, daÄŸ yamacında kurulmuÅŸ Karmi köyü, Lüzinyanlar döneminde sık aÄŸaçları ve bol sularıyla, bir dinlenme beldesiydi. 1983 yılında buradaki 150 metruk yapı, yabancılara 25 yıllık sürelerle kiralanmaya baÅŸlandı. Bugün köyde yaÅŸayan yabancılar arasında, en çok Ä°ngiliz ve Almanlar, ayrıca Fransız ve Avusturyalılar var. Yarattıkları bu cennet köye gönül veren yabancıların büyük bir kısmı daha çok yazı bu köyde geçiriyorlar. Kışın kapanan restoran, bar ve galerilerin arasında, Crow’s Nest barı bütün yıl açık olan ender mekanlardan. Bir kilisesi de olan bu köy, sade ama son derece estetik mimarisi, mavi kapı ve pencereleri, çiçekleri, tabelaları ve bakımlı bahçeleriyle göz alıcı. Ancak yerli halktan pek kimseye rastlanmıyor. Köyde Tunç Çağı’na ait tarihi arkeolojik bir mezarlık alanı da var. GÃœZELYURTGirne’den günübirlik Girne’den günübirlik yapılan geziler arasında en popüleri Güzelyurt güzergahı. Girne’den sekiz kilometre mesafede, 1974’te çıkarma yapıldığı kıyılarda Yavuz Çıkarma Anıtı ve adanın en ünlü halk plajlarından biri olan Escape Beach Club var. Yol boyunca restoranlar ve kumarhaneli oteller sıralanmış. 25. kilometrede Çamlıbel köyünde, turistlerin ilgisini çeken 1956 tarihli Mavi Köşk, Makarios’un avukatı ve Orta DoÄŸu’nun en büyük silah tüccarı Ä°talyan asıllı bir Rum olan Pavilides’in. Pavilides, 1974’ten sonra, bir kaçış tüneli de bulunan bu köşkten kaçmıştı. Bugün hálá mobilyalarının bakımı için köşke para gönderdiÄŸi söyleniyor. Girne’nin 34 kilometre batısındaki Koruçam ya da eski adıyla Kormacit’te Maronitler yaşıyor. Maronitler, Ortodoks Hıristiyanlar’dan fikir olarak ayrı düştüklerinden onların zulmüne uÄŸramışlar 12. yüzyılda da Kıbrıs’a gelmiÅŸler. Maronitler’in ana dili Arapça olmasına karşın, Kıbrıs’takiler Rumca konuÅŸuyor. Koruçam’da kalan 350 Maronit nüfusun çoÄŸu yaÅŸlı çiftçi ve çoban. NARENCÄ°YE DEPOSUGirne’ye 50 kilometre mesafedeki Güzelyurt, Kuzey Kıbrıs’ın narenciye deposu. Yol boyunca sıralanan portakal ve mandalina dolu büfelerde durmayı ve taze sıkılmış meyve suyu içmeyi ihmal etmeyin. Güzelyurt’ta görülebilecek iki nokta, Arkeoloji ve DoÄŸa Müzesi ve Saint Mamas Manastırı. Güneyden gelen Rumlar tarafından sıkça ziyaret edilmesinin nedeni, Kıbrıslı bir aziz olan St. Mamas’ın lahdinin burada bulunması. Güzelyurt’tan 22 kilometre mesafedeki Lefke’ye doÄŸru giderken, 1963’te uçağı düşen ve Rumlar tarafından esir alınarak bir süre sonra ÅŸehit edilen Yüzbaşı Cengiz Topel’in anısına yapılmış bir anıt dikkatinizi çekecek. Anıtın yanında düşen uçağın parçaları da var. Lefke, bir sınır bölgesi. 1571’den beri Türkler burada yaşıyorlar. Adanın en bereketli toprağı ve meyveleri burada. Osmanlılar tarafından buraya getirilen hurma aÄŸaçlarını kesmek yasak. Lefke, turizmden uzak kalmış olsa da Osmanlı mimarisinin tipik örnekleriyle, ziyaretçinin ilgisini çekecektir. Lefke’de bulunan ve Kıbrıs’ın en eski 10 kentinden biri olan Soli adını, M.Ö. 580’de krala buraya yerleÅŸmesini tavsiye eden Atinalı filozof Solon’dan alıyor. Bugün LefkoÅŸa’daki Kıbrıs Müzesi’nde sergilenen Roma dönemine ait Soli Afroditi heykeli, tiyatronun yanıbaşında bulunmuÅŸ. Tepeye kurulmuÅŸ, M.Ö. 5. yüzyıla ait Vouni Sarayı’ndan geriye pek fazla bir ÅŸey kalmamış ancak buraya gelmek için iyi bir neden, bölgenin güzel manzarası.ALIÅžVERÄ°ÅžTarihte seramik işçiliÄŸiyle ünlü Kıbrıs’ta bugün de buraya has seramikler bulabilirsiniz. Dizayn 74 Pottery’nin (Girne’nin 3 km. batısında, 0392 815 25 07) atölyesinde çeÅŸit bol. El sanatlarının yaygın olduÄŸu Kuzey Kıbrıs’ın en ünlü eliÅŸi Lefkara. 15. yüzyılda Leonardo Da Vinci’nin buraya lefkara sipariÅŸi verdiÄŸi ve bugün bu eserin Ä°talya’da bir katedralde sergilendiÄŸi biliniyor. LefkoÅŸa Büyük Han’daki Sü-Ha Ticaret (0392 228 35 76) ve Kıbrıs Türk El Sanatları Kooperatifi’nde (13-13A, 0392 227 53 92, www.elsanatlarikoop.org) lefkaraların yanısıra baÅŸka eliÅŸleri de bulabilirsiniz. Kıbrıs’ın kültür, politika ve tarihiyle ilgili birçok kitabı Galeri Kültür’de (174 Tanzimat Sok. Hüseyin Tahir Apt. No:1-2, LefkoÅŸa, 0392 227 92 82) bulabilirsiniz. KAÇINTrafiÄŸin soldan olduÄŸunu unutmakTatilinizi kumarhanede geçirmekKıbrıs’ın yaz sıcağını hafife almakTürkiye’den çalışmaya gelmiÅŸ olanlara yol sormakTürkiye’den ithal çiftlik balığı yemekYAKALAYINÅžeftali Kebabı yemekKuzey Kıbrıs’ı baharda, çiçekler açtığında görmek Dolunay yükselirken henüz kararmamış gökyüzünde masmavi bulutları seyretmekŞöförü, adanın yerlisi olan taksilere binmekKuÅŸaklardır adalı olan rehberle gezmek Sokaklara taÅŸmış mandalina portakal aÄŸaçlarından meyve koparmakÂ
False