Kruvaziyer gezginleri
Onlar okyanus aşan, uzak coğrafyaları, farklı kültürleri merak eden gezginler. Kimi Türkiye’nin kara kışı yaşadığı günlerde Karayip Adaları’nda yazın tadını çıkarmış, kimi güney Pasifik’te keşif turuna çıkmış. Ortak özellikleri kruvaziyerlerdeki beş yıldızlı tatil köyü hizmetinden memnun kalmaları ve dönüş yolunda bir sonraki yolculuğun planlarını yapmaları.
TÜLAY ÖZGÜR (Yayıncı)
Meksika’nın Cozumel Adası, Tulum’daki Maya şehirleri en etkilendiğim yerlerdi
Tülay Özgür (40), kruvaziyer yolculuklarının müdavimi. En son katıldığı Batı Karayip turu Amerika’nın Florida Eyaleti’ndeki Fort Lauderdale kentinden başladı. “Türkiye’de karlı ve çok sert geçen ocak ayında güneşli ve sıcak bir tatil yapmak çok keyifliydi” diyor. Gemi Key West, Jamaika, Cayman Adaları, Meksika’daki Cozumel’e uğradı. Özgür, “Cruise ile yolculuk etmenin en büyük avantajı 5 yıldızlı bir tatil köyünde sadece deniz tatili yapmanın yanı sıra birçok yeri de görme fırsatı sağlaması. Bir haftalık turda en fazla iki gününüzü sadece denizde geçirirsiniz. Bu sürede de havuz, spor salonu, sauna, SPA, şovlar, barlar, kütüphane ve dans salonlarının yanı sıra gece güvertede denize ve yıldızlara bakmak bütün bir gününüzü ve gecenizi keyifle geçirmenizi sağlar. Uğranılan limanlarda ise tek başınıza dolaşabilirsiniz ya da rehberli turlara katılarak ilgi alanınıza uyan arkeoloji, dalış, su sporları, rafting, kültür gezilerine katılabiliyorsunuz” diyor.
Özgür, en çok etkileyen Jamaika’nın Ocho Rios limanından Bob Marley’in evi ve plantasyonu ile Meksika’nın Cozumel Adası’ndan Tulum’daki Maya kalıntılarına yaptığı gezi. “Özellikle Cozumel hayatın çok yavaş aktığı, turkuaz denizi ve renkli sualtı yaşamıyla mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Çok ucuz ve sınırsız bir eğlence vaad ediyor. Adalardaki en iyi kumsal ve lokantaları gemi çalışanlarından öğrenebilirsiniz. Gümrüksüz satış yapıldığı için çok ucuz alışveriş olanakları da mevcut. Eğer iyi bir kruvaziyer firmasıyla yolculuk yaparsanız yemeklerden memnun kalmamanız mümkün değil. Açık büfelerde her damak zevkine uygun çeşit mevcut. Özellikle her gece farklı bir ülke mutfağının tanıtıldığı gece yarısı büfeleri çok lezzetli. Eğlence büyük sahnede sergilenen müzikaller, şovlar, konserlerin yanı sıra dans salonlarında yapılıyor. Ayrıca aerobik, yoga gibi etkinlikler de mevcut” diyor. Özgür, kızı Defne biraz daha büyüyünce, Seattle’dan bir Alaska turuna katılmayı planlıyor. “Bu rotada UNESCO Dünya Mirası listesindeki Glacier Bay’da buzullar arasında kano ve doğal ortamlarında balina gözlemi yapabiliyorsunuz” diyor.
SEMA ÖZGÜL (Emekli bankacı)
Jamaika’nın kültürünü çok sevdim sırada İskandinavya turu var
Sema Özgül (59), UNESCO Dünya Mirası Gezginleri Derneği üyesi. Uzun yıllardır seyahat ediyor. Sadece bir kez kruvaziyer turuna çıktığını, ilk fırsatta tekrarlamak istediğini söylüyor. Şubatta eşiyle birlikte Karayip turuna çıktı. 14 katlı dev kruvaziyer Florida’daki Port Everglades’ten kalktı. Önce Princess Cays Adası’na gittiler. Bir günü denize girerek, Latin müziği grupları eşliğinde barbekü partileriyle geçirdiler.
Sonra Jamaika’nın Ocho adasına gittiler. “Orada da gün boyunca adayı gezerek denize girdik, bol bol rom içtik” diyor.
Üçüncü durakları Grand Cayman adası oldu. “Cayman Adaları içinde en büyüğüydü. Deniz kaplumbağası çiftlikleri ve uçsuz muhteşem kumsalları ile ünlü. Ayrıca Karayiplerin dalış merkezi” diyor. Sonraki rotaları Meksika’nın Cozumel Adası’ydı. “Çok güzel bir adaydı. Oradan özel tur alıp Cancun’u da gezme olanağı bulduk” diyor. Özgül’ün gezisi 7 gün sürdü. Bu sürede bütün Karayip Adaları’nı gezdiler. Bol bol yüzdüler. Muhteşem dedikleri deniz altında rengarenk balıkları seyrettiler. Özgül en çok Jamaika’dan etkilendi. “Oranın farklı kültürüne bayıldım” diyor. Ayrıca gemideki yemekleri, eğlenceyi, spor, sauna, casino gibi etkinlikleri de çok beğendiğini söylüyor. “Canlı müzik, diskolar, açık büfe yemekler, kokteyller güler yüzlü personel bizi çok memnun etti” diyor. “Kamaralar da tatmin ediciydi. Kruvaziyerle yolculuk yapmanın en büyük avantajı, seyahatiniz boyunca tek bir odada konaklamanın yanında tüm eğlenceleri bir arada bulmanız. Özellikle grup halinde gittiğinizde daha keyifli oluyor” diyor. Özgül, bir sonraki cruise planını ise İskandinavya suları için planlıyor.
DENİZ KESER LOSTAR (Satış müdürü)
Karayipler’deki balayı maceramı duyan arkadaşlarım kruvaziyer turuna çıkıyor
Deniz Keser Lostar (30), online medya satış müdürü. İki yıl önce, balayında Karayiplerde kruvaziyer turuna çıktı. Önce İstanbul’dan uçakla Miami’ye gittiler, oradan Haiti, Jamaika, Grand Cayman, Meksika’ya doğru yol aldılar. Cruise turu 7 gün sürdü. Lostar, “Balayı çifti olduğumuz için bize özel oda hazırlandı. Özel partilere davet edildik. Çok iyi karşılandık” diyor. Odalarına sık sık içecek, meyve, çikolata servisi yapılmış. Ayrıca günde üç-dört kez odaları temizlenmiş, düzenlenmiş. Jamaika’da yunuslarla yüzmenin unutamadığı bir tecrübe olduğunu söyleyen Lostar, Grand Cayman’da vatozlarla birlikte dalışın da ilginç bir tecrübe olduğunu söylüyor. Lostar, “Odalarımızdaki TV ekranından gezdiğimiz yerlerle ilgili bilgi alabiliyorduk. Yemekler ve oda servisi mükemmeldi. Ayrıca her zevke göre eğlence vardı kruvaziyerde. Rock, caz türünde canlı müzik. Karaoke. İsteyene casino.” İlk kez kruvaziyer turuna katıldıklarını belirten Lostar, “Bizden etkilenip giden çok arkadaşımız oldu. Özellikle balayı çiftlerine tavsiye ediyoruz. Bundan sonraki turumuz İspanya ya da İtalya’ya olacak” diyor.
SÜHA BERİRAY (İşadamı)
Latin Amerika’nın en güneyine indim, Ushuaia görülmeye değerdi
İstanbul’da yaşayan müteahhit Süha Fazlı Beriray (69), 1964’ten bu yana dünyayı geziyor. Gezgin arkadaşlarından bir seyahat grubu oluşturmuş. Son tatilinde grubuyla Latin Amerika’da 14 günlük kruvaziyer turuna çıktı. İstanbul’dan uçakla Paris aktarmalı olarak Şili’deki Valparaiso’ya gittiler. Akşama kadar kenti gezdikten sonra, gemileri Puerto Montt’a geçti. Şili fiyortlarını gezip, Macellan Boğazı’nda yol aldı. Daha sonra Punta Arenas’tan Arjantin’in Ushuaia bölgesine geldi. “Burası Güney Amerika’nın en güney noktası. Ateş toprakları denen bir arazi var. Eskiden ısınmak için bina büyüklüğünde devasa ateşler yakılırmış. Çok az insan yaşıyor. Ama ilginç bir bölge. Görülmeye değer” diyor. Yolculukları Şili’deki Cape Horn, Arjantin’deki Puerto Madryn, Urugay’daki Punta Der Este, yine Urugay’daki Montevideo’yu izledikten sonra son olarak Arjantin’in Buenos Aires kentinde sona erdi. Kruvaziyerdeki yemekleri çok beğendiğini, gemide saat 19.00 ve 21.30’da başlayan şovlara katıldığını anlatan Beriray, “Aynı zamanda Las Vegas’tan esinlenerek yapılan kumarhanelerde de meraklısı keyifli vakit geçirebilir” diyor. Turdan çok memnun kaldığını söyleyen Beriray, “Haziranda Budapeşte’den başlayan bir nehir turuna çıkıp Prag’a gitmek istiyorum” diyor.
MEHMET GÜZELBEY (Dişhekimi)
Alaska’da buzulların üstünden helikopterle 45 dakika uçtuk
Gaziantepli Mehmet Ragıp Güzelbey (61), uzun yıllardır eşiyle dünyayı geziyor. En çok etkilendiği seyahati Alaska’ya yaptığı kruvaziyer turu. Bu tur için İstanbul’dan uçakla Kanada’nın Vancouver kentine gitti. 7 günlük turla Alaska’nın en kuzeyine, buzulların olduğu yere kadar çıktılar. Temmuz sonu ağustos başı çıktığı tur sırasında o bölgedeki küçük kabasalardaki yaşantıları denizi, ormanları keşfetti. “Kruvaziyer gezisinin en büyük avantajı otel değiştirme ve bavul toplama sorununun olmaması” diyor. Alaska’da buzulları görürken gemide jakuziye, havuza girmenin ayrı bir zevk olduğunu söylüyor. Alaska’nın atmosferine bayıldığını söyleyen Güzelbey, “Yaz aylarında eriyen buzullar müthiş bir manzara oluşturuyordu. Dağdan denize doğru akan donmuş bir nehir gördük. Gözlerimizi alamadık. Ayrıca helikopterle buzulların üzerinde 45 dakikalık tura çıktık. Bu da inanılmaz bir deneyimdi” diyor. Gemide Türk garsonların da olduğunu söyleyen Güzelbey, yemekleri o kadar beğenmiş ki, “Bir kuş sütü eksikti” diyor. Bundan sonraki planı eşiyle birlikte yine kruvaziyerle Dubai’ye ardından da Güney Amerika’ya gitmek.
YAŞAR ERKOLEN (İthalatçı)
Avustralya - Yeni Zelanda turunu herkese tavsiye ederim
İstanbullu ithalatçı Yaşar Erkolen (65), kruvaziyerle çıktığı Avustralya - Yeni Zelanda turunu unutamıyor. “Herkese tavsiye ediyorum” diyor. Önce uçakla Sidney’e yol aldılar. Bir gece kaldıkları Sidney’den gemiye binip güneye doğru yol aldılar. Tasmanya’yı geçip Yeni Zelanda’ya doğru gittiler. Daha sonra ise kuzeye doğru yol aldılar. En kuzeydeki Okland’da seyahatları sona erdi. Eşi ve arkadaşlarıyla gittiği turdan çok memnun kaldığını söyleyen Erkolen, “Akşamları farklı faaliyetlerde bulunmak isteyenler için tiyatro salonu, basketbol salonu, casino gibi alternatifler vardı. Gemide çok rahattık. Yemek seçeneği boldu. Herkese tavsiye ediyorum” diyor. Erkolan bir sonraki seyahatini ise Kuzey Denizi’ne yapmak istediğini söylüyor.