Kovid-19 sürecinde Muğla'ya gelen yazlıkçılar dönmedi
Muğla ve turistik ilçelerindeki yazlıklarına gelen vatandaşlardan birçoğu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde burada kendilerini daha güvende hissettikleri için tatil sonrası yaşadıkları şehirlere dönmedi.
Kovid-19 kapsamında gerek sağlık alanında gerekse turizm sektöründe alınan tedbirler, yerli ve yabancı turistlere güven verdi. Muğla'nın turistik ilçeleri de salgın sürecinde tatilcilerin adresi oldu. İlçede bulunan yazlıklarına tatil için gelen çok sayıda vatandaş, bu süreçte yaşadıkları kentlere dönmedi.
İlçelerin nüfusu arttı
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, AA muhabirine, salgın nedeniyle ekonomide, sosyal ve kültürel yaşamda, sağlıkta, eğitimde, turizmde, tarımda değişiklikler yaşandığını söyledi. Kısıtlamalar, güvenlik tedbirleri, okulların tatil edilmesi, bazı metropol şehirlerde salgının daha fazla yayılması gibi nedenlerle, yazlarını tatil beldelerinde geçiren vatandaşların buralarda kalma sürelerini daha da uzattığını anlatan Gürün, bu durumdan en fazla etkilenen şehirlerden birinin de Muğla olduğunu dile getirdi.
Özellikle turizm ilçelerine yoğun ilgi olduğunu vurgulayan Gürün, "Bodrum, Fethiye, Marmaris, Milas, Ula, Akyaka gibi tatil beldelerinde evleri olan vatandaşlarımız, kendilerini daha huzurlu, güvenli hissettikleri yazlık evlerinde kalma, ikamet sürelerini uzatma yolunu seçti." dedi. İlçelerdeki nüfusun da arttığına işaret eden Gürün, bir ilçede 6 aydan fazla kalanların ikametini o şehre aldırması gerektiğini kaydetti.
"İlk kez kışı Fethiye'de geçireceğiz"
Makine mühendisi 56 yaşındaki Süleyman Akdemir, İstanbul'da özel bir firmada finans uzmanlığı yaptıktan sonra emekli olan 54 yaşındaki eşi Serpil ile yaz tatili için Fethiye'ye geldiklerini, salgın nedeniyle kışın da burada konaklamayı düşündüklerini söyledi. Genelde nisan sonu ya da mayısta İstanbul'dan Fethiye'ye geldiklerini, ekimde de döndüklerini belirten Akdemir, şöyle konuştu:
"Burada küçük de olsa bir bahçem var ve bahçeyle ilgileniyorum. Eşimle burada daha rahatız. İstanbul'daki gibi değil, insanlardan daha uzağız. En azından temiz havamız var. Apartmanlarda hapis değiliz. Mesafemizi koruyup, maskemizi takıyoruz ve gerekli tedbirlerimizi alıyoruz. Yazlığımız ormana yakın, sıkıldığımız zaman sahilde de yürüyüş yapabiliyoruz. İstanbul'da maalesef bu saydıklarım mümkün değil. İlk kez kışımızı Fethiye'de geçireceğiz. Bakalım Fethiye'de kış nasıl oluyor? Bunu da tatmış olacağız." Serpil Akdemir ise İstanbul'a göre Fethiye'yi daha güvenli bulduklarını dile getirdi.
İlçede nüfusun daha az olduğunu, huzurlu bir ortamın bulunduğunu vurgulayan Akdemir, "İstanbul'un keşmekeşliğine girmeye gerek yok. Buradan çalışmak da çok keyifli. Toplantılarımız bile internet üzerinden ve tüm işlerimizi burada hallediyoruz." ifadelerini kullandı.
Salgın nedeniyle İstanbul'a gitmiyorlar
Salgın nedeniyle Bodrum'da kalmayı tercih eden Gökhan Köksalan, İstanbul'da yaşadıklarını ve bir süre daha memleketlerine gitmeyi düşünmediklerini belirtti. Bodrum'da bulunmaktan mutlu olduklarını anlatan Köksalan, "Havası, insanları bizi mutlu ediyor. Salgın nedeniyle İstanbul'a gitmiyoruz, eşimle burada kaldık." dedi.
Kedi ve köpekleriyle ilgilendiklerini, evlerinin bahçe işleriyle uğraşıp vakit geçirdiklerini dile getiren Köksalan, kaldıkları sitede yürüyüş yapıp açık havada bulunduklarını, temas halinde olmadıklarını bildirdi.
Salgın nedeniyle Bodrum'da kendilerini daha güvende hissettiklerini aktaran Köksalan, böylece korkularını da yendiklerini söyledi. İstanbul'a dönmeyen tatilcilerden Tarık Atay, bahçelerinde vakit geçirdiklerini, yürüyüş yaptıklarını bildirdi. Asiye Atay da İstanbul şartlarına göre Bodrum'da olmanın kendilerine daha iyi geldiğini belirtti.