Gözde Hatunoğlu
M.Kutlukhan Perker 
Deniz SİPAHİ
Esra ERDOĞAN/ eerdogan@hurriyet.com.tr
Son Güncelleme:
Kopenhag şubatta festivallerle ısınıyor
Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da şubat boyunca birçok festival düzenleniyor. Kışın sanat etkinlikleriyle canlanan şehir, turist sayısını da artırmayı amaçlıyor. Karlı manzaralarıyla, alışveriş seçenekleriyle, geçmişin izlerini taşıyan kaleleriyle turistlere cazip seçenekler sunuyor.
İskandinav ülkesi Danimarka’nın başkenti Kopenhag’a kış mevsiminde giderseniz, bambaşka güzellikler keşfetme şansı bulursunuz. Buz tutan göller ve deniz kıyısı size Türkiye’de göremeye alışkın olmadığınız manzaralar sunar. Aslında bu kuzey Avrupa ülkesinde kış aylarında gündüzler kısa, geceler uzundur. Yine de şubatta karanlığının çökmesi saat 16.30’u bulur. Kopenhag’ı kışın görmeyenler soğuğun günlük hayatı olumsuz etkilediğini düşünebilir. Ama burası dünyanın refah seviyesi en yüksek ülkelerinden biri olduğu için kış koşulları için her türlü önlem alınmış.
Kopenhag’ın trafiğe kapalı en büyük alışveriş caddesi Stroget, dünyanın da en uzun yaya yolu. Bu caddeye turistler de büyük ilgi gösteriyor. Burada ünlü giyim markaları, takı ve hediyelik eşya mağazalarının yanı sıra restoran ve cafeler yer alıyor. Amber, diğer adıyla kehribar, sertifikayla yaygın olarak satılan, değerli ve pahalı bir taş. Caddede amberden yapılan takıların satıldığı mağazalar bulabilirsiniz. Özellikle Danimarka kökenli lego oyuncakları satan mağazalar da burada. Magnet, kart, Danimarka’ya özgü motiflerin yer aldığı bardak, kupa, tişört gibi hediyelerin bulunduğu mağazalarda Vikingleri konu alan biblolar, gemi maketleri de bulabiliyorsunuz. Bu mağazalar genellikle saat 17.00’ye kadar açık. Restoran ve cafeler ise genellikle saat 23.00’e kadar hizmet veriyor. Michelin yıldızlı Noma Restoran şehrin en ünlü lezzet mekanı. Kopenhag restoranlarının popüler mönüsü deniz ürünleri. Öyle ki kahvaltıda bile balık yeniliyor. Et ve patates de vazgeçilmezlerden. Sebze pek yaygın değil. Tatlı olarak ise kışın bile en çok dondurmayı tercih ediyorlar. Tabii diğer tatlı türlerini de rahatlıkla bulabiliyorsunuz.
Avrupa Birliği’nde yer almasına rağmen Danimarka’da Kron kullanılıyor. Tabii Euro’yla da ödeme yapabilirsiniz. Fakat paranızı Euro’ya çevirmek istediğinizde yüksek oranda komisyon alınıyor. Bu yüzden kredi kartı kullanmak daha avantajlı. Bir diğer çözüm de ülkeye gitmeden önce Türkiye’den Danimarka Kronu almak. Ortamala fiyatlar hakkında fikir edinmek istiyorsanız, bir bardak bira 4.75, bir fincan kahve 3.36, bir sandviç 6.71, otobüs bileti 3, havalanından trenle şehre gitmek 4.60, bir gece kulubüne giriş 10, üç ya da dört yıldızlı bir otelin fiyatının kahvaltı dahil 107-230 Euro.
RÖNESANS ŞAHASERİ FREDERİKSBORG KALESİ
Danimarkalı ünlü masalcı Andersen’in “Küçük Denizkızı” adlı eserinden yola çıkarak 1913’da heykeltıraş Edvard Ericksen’in yaptığı ünlü denizkızı heykeli, Kopenhag’ın simgelerinden biri. Yaklaşık 1.5 metre boyundaki heykel ve üzerinde oturduğu taş, şehri anlatan kartpostallar, likör bardakları, kupalar ve bibloların süslenmesinde en çok ilham alınan simge. Heykel, Langelinie Limanı’nda. Geçmişte saldırıya uğradığı kafası orijinal değil. Sahili kışın bile fotoğraf çektiren turist dolu. Burası Kopenhag’da sık sık karşınıza çıkacak zarif kuğuların da uğrak yeri. Merkeze yakın olan limana otobüsle gidebilirsiniz.
Kopenhag’ın en güzel semtlerinden biri de Nyhavn. Bu eski limandaki kanalın her iki tarafında kayıklar dizilmiş. Kanalın etrafını ise restoran ve cafeler çevreliyor. Kanal kışın neredeyse tamamen buz tutuyor. Kayıkları, gemileri buzların arasından izleyebilir, kanalın etrafında yürüyüş yapabilir, fotoğraf çekebilir, bir kahve molası verebilirsiniz.
Şehrin merkezindeki, kraliyet ailesinin resmi ikametgah adresi Amalienborg Sarayı, bir meydanın etrafında toplanan dört saraydan oluşuyor. Burada şanslıysanız öğle saatlerine doğru nöbet değişim törenine denk gelebilirsiniz. Askerlerin yürüyüş yapıp, marş çaldığı töreni turistler ilgiyle karşılıyor. Büyük bir kalabalık, askerlerin fotoğraflarını çekmek ve töreni yakından izlemek için toplanıyor. Bu arada saraylara dokunmanın yasak olduğunu, dokunduğunuz taktirde nöbetçi askerler tarafından uyarılacağınızı hatırlatalım.
Şehir merkezinden yaklaşık 1 saat kadar uzaklıktaki Helsingor kasabasında Kronborg Kalesi, namı-ı diğer Hamlet Kalesi bulunuyor. Shakespeare’in Hamlet’i yazarken burada yaşayan kraliyet ailesinden ilham aldığına inanılıyor. Kış mevsiminde etrafındaki sular buz tutan kale, objektiflere hoş fotoğraf kareleri veriyor. Danimarka’daki bir diğer ihtişamlı kale Frederiksborg. Saat 16.00’ya kadar gezebileceğiniz bu kale zamanında av köşküydü. 4. Christian tarafından 1602-22 arasında yaptırılmış. Burası 17. yüzyılı en iyi yansıtan Rönesans yapılarından biri.
Danimarka Kralı avlanmak için buraya gelirmiş. Köşkte geceler boyu süren eğlenceler düzenlenir, dans edilir, bol bol yenilir içilirmiş. Bu yüzden kralın yatağını ilk gördüğünüzde şaşırıyorsunuz. Çünkü fazla yemekten yatamayan soylular ancak oturarak uykuya dalabiliyorlarmış. Kralın yatağı bu yüzden çocuk yatağı gibi kısa. Frederiksborg Kalesi’nde ihtişamı korunmuş birçok odayı gezebilir, tabloları inceleyebilir, o dönemin kıyafetlerini yansıtan sergiyi gezebilir, fildişi gibi değerli maddelerden yapılan işlemeleri inceleyebilirsiniz. Kalenin bahçelerinin de ayrı bir gösterişi olduğunu hatırlatalım.
Bu arada kış aylarında Danimarka’ya yolunuz düşerse en çok dikkatinizi çekecek şeylerden birinin bisikletliler ve koşu yapanlar olduğunu söyleyebiliriz. Kara kışta bile hemen herkes işine, alışverişe, akşam yemeğine bisikletle gidiyor. Ayrıca hava sıcaklığı sıfırın altında bile olsa genci, yaşlısı sokaklarda koşu yapıyor.
ÖRESUND KÖPRÜSÜ’NÜN ARKASI İSVEÇ
Öresund Köprüsü, Danimarka’nın başkenti Kopenhag ve İsveç’in önemli şehirlerinden Malmö’yü birbirine bağlayan dünyadaki en uzun köprülerden. Yaklaşık sekiz kilometre uzunluğunda. Köprü, adını aldığı Öresund Boğazı’nın yarısında bitip deniz altında tünelle birleşiyor. İki katlı köprünün üst bölümünde dört şeritli bir karayolu, alt bölümünde ise iki şeritli bir demiryolu hattı bulunuyor. Köprüden otomobille geçerken bazı noktalarda denizin yaklaşık 12 metre altından gidiyorsunuz. Kısa süre içinde kendinizi başka bir ülkenin başka bir şehrinde buluyorsunuz. Köprüden geçiş fiyatı kullanılan araca göre değişiyor. Fakat fiyatının yüksek olduğunu hatırlatalım.
ŞUBAT FESTİVALLERİ
Kopenhag, şubat ayında Wondercool başlığı altında tam beş festivale ev sahipliği yapacak. Wondercool, soğuk kış mevsiminde kente canlılık kazandırmayı, daha çok turist çekmeyi amaçlıyor. Program şöyle: * 6 Şubat’ta sona eren Vinter Jazz 2011, caz müziğin uluslararası yıldızlarını kente getiriyor. (www.jazz.dk) * Danish Design Center (DDC), ay boyunca özgün Danimarka tasarımlarıyla ilgili etkinlikler, sergiler düzenliyor. (www.ddc.dk) * FROST-Copenhagen Music Festival çerçevesinde şubatta birçok rock konseri gerçekleştiriliyor. (www.frostfestival.dk) * Cooking Winter Edition, iddialı lezzetlerin boy göstereceği bir mutfak festivali. (www.copenhagencooking.com) * Copenhagen Fashion Festival ay boyunca devam edecek bir başka etkinlik.
Kopenhag’ın trafiğe kapalı en büyük alışveriş caddesi Stroget, dünyanın da en uzun yaya yolu. Bu caddeye turistler de büyük ilgi gösteriyor. Burada ünlü giyim markaları, takı ve hediyelik eşya mağazalarının yanı sıra restoran ve cafeler yer alıyor. Amber, diğer adıyla kehribar, sertifikayla yaygın olarak satılan, değerli ve pahalı bir taş. Caddede amberden yapılan takıların satıldığı mağazalar bulabilirsiniz. Özellikle Danimarka kökenli lego oyuncakları satan mağazalar da burada. Magnet, kart, Danimarka’ya özgü motiflerin yer aldığı bardak, kupa, tişört gibi hediyelerin bulunduğu mağazalarda Vikingleri konu alan biblolar, gemi maketleri de bulabiliyorsunuz. Bu mağazalar genellikle saat 17.00’ye kadar açık. Restoran ve cafeler ise genellikle saat 23.00’e kadar hizmet veriyor. Michelin yıldızlı Noma Restoran şehrin en ünlü lezzet mekanı. Kopenhag restoranlarının popüler mönüsü deniz ürünleri. Öyle ki kahvaltıda bile balık yeniliyor. Et ve patates de vazgeçilmezlerden. Sebze pek yaygın değil. Tatlı olarak ise kışın bile en çok dondurmayı tercih ediyorlar. Tabii diğer tatlı türlerini de rahatlıkla bulabiliyorsunuz.
Avrupa Birliği’nde yer almasına rağmen Danimarka’da Kron kullanılıyor. Tabii Euro’yla da ödeme yapabilirsiniz. Fakat paranızı Euro’ya çevirmek istediğinizde yüksek oranda komisyon alınıyor. Bu yüzden kredi kartı kullanmak daha avantajlı. Bir diğer çözüm de ülkeye gitmeden önce Türkiye’den Danimarka Kronu almak. Ortamala fiyatlar hakkında fikir edinmek istiyorsanız, bir bardak bira 4.75, bir fincan kahve 3.36, bir sandviç 6.71, otobüs bileti 3, havalanından trenle şehre gitmek 4.60, bir gece kulubüne giriş 10, üç ya da dört yıldızlı bir otelin fiyatının kahvaltı dahil 107-230 Euro.
RÖNESANS ŞAHASERİ FREDERİKSBORG KALESİ
Danimarkalı ünlü masalcı Andersen’in “Küçük Denizkızı” adlı eserinden yola çıkarak 1913’da heykeltıraş Edvard Ericksen’in yaptığı ünlü denizkızı heykeli, Kopenhag’ın simgelerinden biri. Yaklaşık 1.5 metre boyundaki heykel ve üzerinde oturduğu taş, şehri anlatan kartpostallar, likör bardakları, kupalar ve bibloların süslenmesinde en çok ilham alınan simge. Heykel, Langelinie Limanı’nda. Geçmişte saldırıya uğradığı kafası orijinal değil. Sahili kışın bile fotoğraf çektiren turist dolu. Burası Kopenhag’da sık sık karşınıza çıkacak zarif kuğuların da uğrak yeri. Merkeze yakın olan limana otobüsle gidebilirsiniz.
Kopenhag’ın en güzel semtlerinden biri de Nyhavn. Bu eski limandaki kanalın her iki tarafında kayıklar dizilmiş. Kanalın etrafını ise restoran ve cafeler çevreliyor. Kanal kışın neredeyse tamamen buz tutuyor. Kayıkları, gemileri buzların arasından izleyebilir, kanalın etrafında yürüyüş yapabilir, fotoğraf çekebilir, bir kahve molası verebilirsiniz.
Şehrin merkezindeki, kraliyet ailesinin resmi ikametgah adresi Amalienborg Sarayı, bir meydanın etrafında toplanan dört saraydan oluşuyor. Burada şanslıysanız öğle saatlerine doğru nöbet değişim törenine denk gelebilirsiniz. Askerlerin yürüyüş yapıp, marş çaldığı töreni turistler ilgiyle karşılıyor. Büyük bir kalabalık, askerlerin fotoğraflarını çekmek ve töreni yakından izlemek için toplanıyor. Bu arada saraylara dokunmanın yasak olduğunu, dokunduğunuz taktirde nöbetçi askerler tarafından uyarılacağınızı hatırlatalım.
Şehir merkezinden yaklaşık 1 saat kadar uzaklıktaki Helsingor kasabasında Kronborg Kalesi, namı-ı diğer Hamlet Kalesi bulunuyor. Shakespeare’in Hamlet’i yazarken burada yaşayan kraliyet ailesinden ilham aldığına inanılıyor. Kış mevsiminde etrafındaki sular buz tutan kale, objektiflere hoş fotoğraf kareleri veriyor. Danimarka’daki bir diğer ihtişamlı kale Frederiksborg. Saat 16.00’ya kadar gezebileceğiniz bu kale zamanında av köşküydü. 4. Christian tarafından 1602-22 arasında yaptırılmış. Burası 17. yüzyılı en iyi yansıtan Rönesans yapılarından biri.
Danimarka Kralı avlanmak için buraya gelirmiş. Köşkte geceler boyu süren eğlenceler düzenlenir, dans edilir, bol bol yenilir içilirmiş. Bu yüzden kralın yatağını ilk gördüğünüzde şaşırıyorsunuz. Çünkü fazla yemekten yatamayan soylular ancak oturarak uykuya dalabiliyorlarmış. Kralın yatağı bu yüzden çocuk yatağı gibi kısa. Frederiksborg Kalesi’nde ihtişamı korunmuş birçok odayı gezebilir, tabloları inceleyebilir, o dönemin kıyafetlerini yansıtan sergiyi gezebilir, fildişi gibi değerli maddelerden yapılan işlemeleri inceleyebilirsiniz. Kalenin bahçelerinin de ayrı bir gösterişi olduğunu hatırlatalım.
Bu arada kış aylarında Danimarka’ya yolunuz düşerse en çok dikkatinizi çekecek şeylerden birinin bisikletliler ve koşu yapanlar olduğunu söyleyebiliriz. Kara kışta bile hemen herkes işine, alışverişe, akşam yemeğine bisikletle gidiyor. Ayrıca hava sıcaklığı sıfırın altında bile olsa genci, yaşlısı sokaklarda koşu yapıyor.
ÖRESUND KÖPRÜSÜ’NÜN ARKASI İSVEÇ
Öresund Köprüsü, Danimarka’nın başkenti Kopenhag ve İsveç’in önemli şehirlerinden Malmö’yü birbirine bağlayan dünyadaki en uzun köprülerden. Yaklaşık sekiz kilometre uzunluğunda. Köprü, adını aldığı Öresund Boğazı’nın yarısında bitip deniz altında tünelle birleşiyor. İki katlı köprünün üst bölümünde dört şeritli bir karayolu, alt bölümünde ise iki şeritli bir demiryolu hattı bulunuyor. Köprüden otomobille geçerken bazı noktalarda denizin yaklaşık 12 metre altından gidiyorsunuz. Kısa süre içinde kendinizi başka bir ülkenin başka bir şehrinde buluyorsunuz. Köprüden geçiş fiyatı kullanılan araca göre değişiyor. Fakat fiyatının yüksek olduğunu hatırlatalım.
ŞUBAT FESTİVALLERİ
Kopenhag, şubat ayında Wondercool başlığı altında tam beş festivale ev sahipliği yapacak. Wondercool, soğuk kış mevsiminde kente canlılık kazandırmayı, daha çok turist çekmeyi amaçlıyor. Program şöyle: * 6 Şubat’ta sona eren Vinter Jazz 2011, caz müziğin uluslararası yıldızlarını kente getiriyor. (www.jazz.dk) * Danish Design Center (DDC), ay boyunca özgün Danimarka tasarımlarıyla ilgili etkinlikler, sergiler düzenliyor. (www.ddc.dk) * FROST-Copenhagen Music Festival çerçevesinde şubatta birçok rock konseri gerçekleştiriliyor. (www.frostfestival.dk) * Cooking Winter Edition, iddialı lezzetlerin boy göstereceği bir mutfak festivali. (www.copenhagencooking.com) * Copenhagen Fashion Festival ay boyunca devam edecek bir başka etkinlik.