Son Güncelleme:
Kızıldan pembeye doÄŸru deÄŸiÅŸmeye hızla devam eden dev ülke
Alain Peyrefitte’ın, ‘Çin Uyanırsa’ adlı kitabını 1970’lerin ortasında Cemal Süreya tercüme etmiÅŸti. Bu baÅŸlık artık gerilerde kaldı; Çin çoktan ayaÄŸa kalktı, DoÄŸu ve Batı’yı çoktan kucaklamaya baÅŸladı. THY Çin’e haftada beÅŸ gün sefer yapıyor; yolcu sorunu yok...Uçak önce dokuz saatlik bir uçuÅŸtan sonra Pekin’e iniyor, burada 1,5 saat kadar bekleyip yakıt aldıktan sonra 1 saat 40 dakika sonra Åžanghay’a iniyor. Ankara’yı Pekin, Åžanghay’ı da Ä°stanbul olarak düşünün; Åžanghay’ın Türkiye ekonomisinden daha büyük ve renkli bir dünyası var. Bu yazıda, Çin’in, 1.3 milyar nüfusuyla ortaya koyduÄŸu ucuz iÅŸgücüyle dünya ekonomisi için tehdit yarattığını, yılda 600 milyar dolar ihracat yapmasını, pahalı ünlü markaları giyip ‘AmerikanlaÅŸan’ Çinlileri, buna karşılık bir çanak pirince çalışan yoksulları bir yana bırakacağız ve Çin’in en önemli turistik merkezlerini gezeceÄŸiz...‘Çin Seddi’ne çıkmayan kahraman deÄŸildir’ diye bir Çin atasözü var. Pekin’in 90 km. kuzeybatısında bulunan görkemli tablo çıktı karşımıza; Badaling... Pekin’de gezilebilen birkaç bölgenin en turistik yeri... Tepeye doÄŸru baktığınızda, yüksek daÄŸların arasında sanki uçan bir ejderhayı andırıyor, iniÅŸ çıkışlı... Ming Hanedanlığı döneminde Ä°mparator Hongzhi’nin hükümdarlığında 1505 yılında yapılmaya baÅŸlanmış; yapımı aralıklı olarak 400 yıl sürmüş. Kime karşı yapılmış; Çin tarihinde farklı iddialar yeralıyor. Çin’liler, Türkler’in (daha doÄŸrusu Hunlar’ın) adını anmıyorlar. Biz yine Çinliler ile Türklerin hep dost kaldıklarını söyleyip uzatmayalım.Duvarları granit tuÄŸla ve taÅŸlardan inÅŸa edilmiÅŸ. 7.8 metre yüksekliÄŸindeki duvarların uzunluÄŸu ortalama 6 bin kilometre uzunluÄŸunda. Ancak bunların bir noktadan baÅŸlayıp bittiÄŸini düşünmeyin. Bazen bir baÅŸka noktadan devam ediyor Çin Seddi; yani T gibi...Her 500 metrede bir kale ve gözetleme kulesi bulunuyor. DaÄŸlar arasından süzülen bu duvarlar baÅŸarılı bir savunma hattı oluÅŸturuyor. Bazı noktaları geceleri ışıklandırılıyormuÅŸ. Haftasonu gittiÄŸimizde belki 10 bin ziyaretçi vardı; yüzde 80’i de Pekin dışından gelen Çinliler’di. Yabancılardan Fransızlar çoÄŸunluktaydı (Çin’de 5 bin Fransız ÅŸirketi var).ÇİN SEDDİ’NDE ÅžEMSÄ°YE TARLASIBadaling çıkış noktasında başınızı çevirdiÄŸiniz her yer oteller, lokantalar ve hediyelik eÅŸya satan dükkanlarla bir panayır görünümünde. Dar bir alanda bu kadar çok hediyelik eÅŸya satan dükkanlar, tüm Antalya’nın turizm bölgelerinde olamaz. GüneÅŸten korunmak için hasır ÅŸapkalar bir dolara alınabiliyor. Biz Vietnam ÅŸapkası aldık. Ama biliniz ki, satıcı fiyatı önce 80 Yuan olarak söyleyecektir. Daha sonra pazarlık gücü size kalmış; 7-10 kat düşük bir fiyat verdiÄŸinizde bir noktada buluÅŸabilir ve bu durumda kendinizi kárlı sayabilirsiniz. Çinli her satıcının zarar ettiÄŸini sakın düşünmeyiniz. Satıcı-tüketici arasındaki pazarlık poker oyunundaki restleÅŸmek gibi bir ÅŸey.Biz Çin Seddi’ni gezerken hava sıcaklığı 34 dereceydi; ancak orada soÄŸuk bir ÅŸey yerine adet olduÄŸu üzere sıcak yeÅŸil çay içmek zorunda kalınıyor. Çinliler kum ve güneÅŸten uzak duruyorlar. Bu nedenle Çin Seddi’nin merdivenleri bir ‘şemsiye tarlası’ görünümünde; özellikle kadınlar rengarenk ÅŸemsiye taşımayı çok seviyorlar.Pekin’den, 1.5 saatlik hava yolculuÄŸundan sonra Xi-an (Åžiyan) kentine indik. Çin Ä°mparatorluÄŸu’nun feodal döneminin ilk baÅŸkenti ve döneminin Ä°stanbul’a uzanan Ä°pek Yolu’nun merkezi... Tarihi yapılar ile plazalar iç içe girmiÅŸ; kıyaslanırsa bir yanda ‘Adana sokakları’, bir yanda da ‘Akmerkez’ler’ ÅŸaşırtıyor insanı. Işıklı kocaman McDonalds ve Coca-Coca reklamları ve bunların altında kay-kay yapan saçları meçli kızlı-erkekli gençler.Tarihsel özellikleri kadar, yüksek teknoloji üretimiyle, Çin ekonomisinin yaratıcı ve dinamik bir yüzünü gösteriyor, yedi milyonluk Xi-an... 1991’de kurulan Ä°leri Teknoloji ve Kalkındırma Merkezi, burada yabancı ve Çinli firmaların, ucuz iÅŸgücüyle ürettikleri yelpazesi tekstilden havacılık sektörüne yayılan ihraç ürünleri kentin yapısını tümden deÄŸiÅŸtirmiÅŸ. Bir de 37 üniversite bulunduÄŸunu düşünürseniz, kentin nasıl bir sosyo ekonomik geliÅŸim saÄŸladığı anlaşılabiliyor hemen. Çin’de bunun gibi 53 merkez bulunuyor.YERALTINDAKÄ° HEYKEL ORDUSUÇin’i Batı gözünün dışında da irdelemek gerekiyor. Bir kere Avrupa’dan büyük bir ülke. 4000 yıllık gelenekleri var. Eski Yunan’da daha barbarlık dönemi yaÅŸanırken, toplum filozofları varmış Çin’de... Yine batının pek iÅŸine gelmese de seramiÄŸi, barutu ve matbaayı ilk önce Çinliler’in bulduÄŸunu bilmek gerekiyor. Xi-an’dan otobüsle, yol kenarında düzenli fasulye, mısır tarlaları ve ÅŸeftali aÄŸaçlarını seyrederek 80 km.’lik bir yolculuktan sonra Çinliler’in çok övündüğü Qin Terra Cotta Müzesi’nin Yeraltı Heykel Ordusu bulunduÄŸu bölgeye geldik. Çinliler’e göre, burası dünyanın 8. harikası... M.Ö. 259-210 yılları arasında yaÅŸamış olan Qin Shi Huang hi (ilk imparator), sayıları çok fazla olan düşmanlarından öldüğü zaman da korunmak için binlerce atlı savaşçının heykellerini yaptırmış, sonra da topraÄŸa gömdürmüş...700 bin işçi 38 senede tamamlamış bu Anıtmezar’ı... 1974 yılında bir Çinli kuyu kazarken bulmuÅŸ burasını; 1979’da kazılmaya baÅŸlanmış. Åžu ana kadar 20 savaÅŸ arabası, 100’den fazla at, 1400 savaşçı ve 10 binden fazla bronz silah çıkarılmış. Kilden piÅŸirilerek yapılan ve içi boÅŸ olan asker ve atların yüz ifadeleri hep farklı... Sıra imparator Huan’ın mezarının kazılmasında. Dünya liderleri mutlaka bu müzeyi ziyaret ediyor. Demirel’in fotoÄŸrafı da Clinton ve Castro gibi liderle birlikte sergileniyor.BÄ°RKAÇ MANHATTAN’I BARINDIRAN KENTÅžanghay’a pazar akÅŸamı indik; havadan bir ışık denizi gibiydi adeta. Gerçekten heyecan verici bir kent. Ä°sa’dan önce 774’te kurulmuÅŸ bir balıkçı köyü iken bugün 110 km. karelik bir alanı kaplıyor. Yeni büyük mahalleler yaratıldığından yepyeni ve genç bir kent olarak nitelendiriliyor. 14 yıl içinde inÅŸa edilen gökdelenlerin sayısı 1500 olarak söylendi bize.Benzetmek gerekiyorsa bırakın Åžikago’yu, New York’un iki-üç adetle ifade edilebilecek Manhattan’lar ortaya çıkarılmış Åžanghay’da... Kent planına göre, her araziye farklı bir fonksiyon verilmiÅŸ; bir yerde beÅŸ katlı binalar onun yanında ise gökdelenler... Ve de sayısı verilemeyen beÅŸ ve yedi yıldızlı oteller... Her yer bakımlı ve inanılmaz temiz. Yüzde 43.1’i yeÅŸil alan olan kentin ortasından geçen 120 km. uzunluÄŸundaki Huang Pu nehri üzerinde bir asma köprü var; projelendirilen beÅŸ asma köprüden ikisinin yapımı ise sürüyor. Nehrin altındaki karayolundan geçildikten sonra üç ve dört ÅŸeritli otoyollarını anlatmaya hiç gerek yok. Araç trafiÄŸi azaltmak için alt-üst raylı tren ve metro hattına öncelik verilmeye baÅŸlanmış. Bu hatların uzunluÄŸu 2007’de 400, 2020’de ise 800 km. olacakmış... Yapımı bitmekte olan Jing Mao (Ticaret ve Ekonomi) gökdeleninin yüksekliÄŸi 420 metre; Asya’nın ikinci, dünyanın da dördüncü büyük binası olacak. Åžanghay’da iki havaalanı var; yılda 20 milyon yolcu trafiÄŸine sahip. 11 yıl önce 830 milyon dolara yapılan ve kentin simgesi sayılan TV kulesine de çıktık; 268 metre yükseklikten bütün kent 360 derece izlenebiliyor. Her gün yedi bin kiÅŸi ziyaret ediyormuÅŸ. Çinli rehberimiz ileride nehrin kıyısındaki bir alanı iÅŸaret ederek ‘İşte oraya 2010 yılında Expo Fuarı kurulacak’ dedi. Bu nedenle konut fiyatları üç yıl içinde bir misli artmış... Finans, tekno-park, sanayi ve liman kenti Åžanghay her yönüyle baÅŸ döndürüyor.Mimari yapı Amerikan tarzına dönüşüyorMimarlık ve estetik duyguları geliÅŸmemiÅŸ toplumlardan deÄŸil Çin... Ancak yeni geliÅŸen kentlerde bu mimari yapı Batı ve Amerikan tarzına dönüşmeye baÅŸlamış. Buna kentsel devrim denilebilir mi? Bu tartışılan bir sorun.Pekin’de kaldığımız otelin odasında Mao’nun Diplomasi adlı kitabı vardı. ‘Kırmızı Kitap’ ise bir anı kitabı olarak antikalaÅŸmış. Dünyanın en büyüğü sayılan ünlü Tiananmen Meydanı’nda seyyar satıcılardan bir dolara alınabiliyor. Ä°mparatorluk döneminin mütevazı küçük saraylarından oluÅŸan ‘Yasak Åžehir’ kapalıydı ve önünde Mao’nun bir resmi vardı. Mao’yu bir de kağıt paralarda görebiliyorsunuz artık... Â