GeriSeyahat Kızıl Çizgi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Kızıl Çizgi

Kızıl Çizgi

Daha sonra, kral  Yorgun ellerini kaldırdı  Ve haydutların  Yüzleri üstünden  Dokundu duvarlara  Kırmızı çizgi  Çektiler buraya  Altın ve gümüşle  Doldurmak gerekiyordu  Üç odayı  Kanlarının çizgisine dek  Doldurmak gerekiyordu  Altının çarkı geceler boyu döndü,  Ve şehitler çarkı hiç durmamacasına.  Toprağı pençelediler  Köpük ve sevgi mücevherlerini ipliğe  Geçirdiler  Nişanlının bileziklerini kopardılar  Tanrılarını bıraktılar  Çiftçi eski antika paralarını teslim etti  Balıkçı altın damlasını  Demir parmaklıklarda bir yankı titredi  Ve yüceliklerde cevap verirken mesaj ve ses  Altının çarkı dönmeye devam ediyordu  O zaman kaplanlar toplandılar  Kan ve gözyaşını paylaştırdılar  Atahualpa biraz kederliydi  Ve And’ların sarp yönünde bekliyordu  Kapılar açılmadılar  Akbabalar her şeyi bölüştüler  Mücevherlerin en son kertesine dek  Dinsel firuzeleri  Ve kana bulanmış  Ve gümüş dokunmuş elbiseler  Ve haydutların tırnakları  Her şeyi ölçüyordu  Ve keşişin gülüşleri arasında  Haydutlar arasında  Kral onu kederle dinliyordu.  Yüreği bir vazo gibiydi  Kininin acı özü gibi  Bir sancıyla dopdolu  Cephelerini düşündü  Cuzco’nun yücesinde  Kendi çağında  Prenseslerini  Egemenliğinde bir ürperme oldu  İçindeki olgunluğu hissetti ama  Umutsuz barışı bir hüzündü  Huascar’ı düşündü.  Yabancılar, burdan mı geçecekler  Her şey bir bilmece, her şey bıçaktı  Her şey sessizlikti  Yalnız kızıl çizgi canlı, çırpınıyordu:  Ölen dilsiz krallığın  Sarı bağırlarını yutan  O zaman Valvarde ölümle girdi  “Senin adın Juan bundan böyle” dedi  Tam hazırlandığı sırada  Odun yığını  Ağırbaşlılıkla cevap verdi: “Juan  Öyleyse benim ölüm adım olacak Juan”,  Artık, ölümün ne anlama geldiğini hesaba katmayarak  Boynuna ip geçirdiler: bir çelik kanca  Peru’nun ruhuna girdi.   
False