Kıt kanaat geçinen millet imajından kurtulalım

Turizm zor bir iş ve konaklama, ulaşım gibi her alanınında varsınız. Gündemi nasıl takip ediyorsunuz?
- Ana stratejiyi belirledikten sonra anlık değişiklikleri takip ediyoruz. Örneğin global kriz veya çevredeki Arap baharı gibi... Mısır’da bir olay oluyor, Tunus’ta başka bir olay oluyor, Rusya’da vize kalkıyor... Hepsi işimizi etkileyen şeyler, yakın takip şart.

Türkiye’ye gelen turist neden çok para harcamıyor?
- Türkiye’de hep şikayet ediliyor bundan. Yurtdışında tatil yaparken en iyi yerleri tercih ederek bunu anlamaya çalışıyorum. O kitlenin neye çok para harcadığını öğrenmeye çalışıyorum.

Geçen yaz, özellikle Yunan adalarında çok para harcayan Türk turistleri duyduk. Bu sizi üzüyor mu? “Keşke bizde harcasalar” diyor musunuz?
- Tam tersine memnuniyet duyuyorum. Bu ülke imajımız açısından o kadar iyi bir şey ki! Niye herkes kıt kanaat geçinen bir millet olduğumuzu düşünsün? Yoksul, zar zor geçinen ülke imajının Türkiye’ye bir faydası mı var? Yok! Yurtdışında çok harcayan Türk turist içerideki turizme de katkı yapar. Örneğin Ruslar çok para harcar diye bilinir. Bütün Ruslar mı? Hayır, belki konuştuğumuz sadece 50 bin Rus. Ama bunlar dünyanın her yerinde çok harcar ve biz de Rusya’ya gidince orada çok para harcamayı, pahalılığı kabulleniriz.

Antalya’da açtığınız Maxx Royal’da lüksü biraz abartmış olabilir misiniz? Örneğin plajda güneş gözlüğü silmek ve güneş kremi sürmek için istihdam edilmiş personel var. Bunlara talep oldu mu?
- Lüks olsun diye yapılmadı, ihtiyaçla ilgili hepsi. ETS Tur’un yüksek ücretle seyahat eden 35 bin kişilik müşteri kitlesi var. Bu kişileri aradık ve neler beklediklerini sorduk. 200’e yakın ortak kalem çıktı. Geniş odalar, soyunma odası, geniş banyolar, jakuzi gibi pek çok talep geldi. Tekrar o müşterileri aradık, “İstediklerinizi yaptık” deyince şoke oldular. Lüks değil talep edilen ihtiyaçlar gibi baktık bunlara. Hemen hemen hepsini kullanıyorlar.

Turistler ülkelerine göre ortak özellikler gösteriyor mu?
- Ulus olarak değil de aile olduğu zaman, yani çoluk çocuk sahibiyse yaklaşımı farklı oluyor. Kendi isteğini değil, çocuğun istediğini yapıyor. O zaman tatil anlayışı değişiyor. Çocukluysanız tatilin patronu çocuklar oluyor.

KARİYER
Okul turu hayatımı değiştirdi

* 1985’te Alman Lisesi ikinci sınıfta Bursa’ya öğrenci turu yaptık. O tur kaderimizi değiştirdi.
* Öğrenciyken rehberlik yaptık. Okul bitti 1991’de ETS Tur’u kurduk.
* Ailem müteahhitti. Torba Tatil Köyü’nü inşa etmiş, işletemeyince Milta’ya kiraya vermişti. Buna çok üzülmüştük.
* Hedefimiz tesisleri geri almaktı ve 1999’da konaklama işine geçince aldık ve Voyage oteline dönüştürdük.
* 2004’te Atlas Jet’e ortak olduk.
* En son Maxx Royal ile ultra lüks konaklamaya geçtik.

TOPLANTI
Bir saatten sonra konsantrasyonum dağılıyor

* Departmanlarla gerek duyuldukça toplanılıyor.
* İşi, çalışanlar yapmalı. Sadece stratejilerine dahil olurum.
* Gün içinde telefonum çok az çalar. Herkes işini bilir çünkü.
* Toplantı süresi bir saati aşınca bende konsantrasyon sorunu başlıyor.
* ıçerik, kafamda hep hazır. Aslında kim neyi söyleyecek onu bilerek giderim toplantıya.
* Rahat ortamda yaparız ve mutlaka sonuç almak isterim.

GÜNE BAŞLARKEN
En doğru kararı sabahları veririm

* En geç 07.00’de uyanırım.
* Altı saat uyku yetiyor. Erken kalkmaya alışkınım.
* Yılda bir veya iki kez “Bugün kalkmayayım” der, tembellik yaparım.
* En doğru kararları sabahları veririm.
* Evdeysem mutlaka sabah yürüyüşe giderim. Kahvaltı ederken TV’de haber izlerim.
* En geç 09.30’da ofiste olurum.
* Gazetelerimi ofiste okurum.

SPOR
Hentbolda kaleyi iyi kapatırım

* Okul yıllarında basketbolla ilgilendim. Okul takımında oynadım.
* Hentbol da oynadım. Kaleciydim. Kalenin önünde dikilip kollarımı açınca zaten top geçmezdi.
* Haftada minimum üç gün yürürüm. Sabahları Boğaz’da bir saat (6 km) yürüyorum.
* Spor kulübüne de üyeyim. Orada hoca eşliğinde fitness yapıyorum.
* Golf vuruşlarına da başladık. ışimin bir gereği olarak öğrenmek zorundayım ama çok zevkli.

BESLENME
Maalesef çikolata seviyorum

* Çok diyetisyene gittim ama iş kafada bitiyor.
* En çok balık ürünleri ve salata seviyorum. Kızartmalardan kaçınıyorum.
* Yılda bir-iki kez fast-food yiyorum.
* Maalesef tatlıyı, özellikle çikolatayı çok seviyorum.
* Asya mutfağına düşkünüm.
* Çay içerim. Kahvaltıda peynir, menemen, yumurta severim ama birkaç aydır müsli yiyorum.
* Öğlen az akşam çok yerim. Genellikle ızgara balık, haşlanmış sebze filan...

MEKAN
Sadece lezzet yetmiyor

* Müzikli restoran tercih ediyorum.
* Gerçek balık restoranına giderim. Eftelya, Angel, Bodrum’daki Mimoza gibi... Kalkan yiyeceksem Kahraman tabii ki.
* Özünde işletmeci işine aşık olmalı. O zaman her şey dört dörtlük oluyor. Öyle ince ambiyanslar yakalıyor ki işletmeci, sizi mutlu ediyor.
* Lezzet yoksa bir mekana gidilmez. Hem pahalı hem de lezzetsiz bir restoran bir yıl bile açık kalamaz.
* Sadece lezzet de yetmiyor; ambiyans, ortam, konsept de çok önemli.

TATİL
Benim işim bu

* Gittiğim yerlerde mutlaka en iyi otelde kalıp, en iyi yerlere giderim. E işim bu. Tatile iş götürüyorum yani.
* Sadece kaliteli bir tatil yapmış olmuyorum, örnek alabileceğim yenilikler, orijinallikler görüyorum.
* Sıkıntım uzun tatil yapamamak. Maksimum 3-4 gün.
* Yılda 5-6 kere çıkarım tatile.
* Antalya’da, Bodrum’da tatil yapıyorum.
* Gerçekten dinlenmek istediğimde mavi yolculuğa çıkıyorum.

OTOMOBİL
Maserati 2500 km’de kaldı

* Otomobilimi kendim kullanırım çünkü seviyorum. Çok nadir şoför alırım.
* Range Rover’ım ve Maserati spor otomobilim var.
* Maserati henüz 2 bin 500 kilometrede. ıstanbul’da o tarz bir otomobili sürekli kullanmak zor oluyor.
* Otomobilin geniş, konforlu ve çekiş gücünün yüksek olmasını önemsiyorum.

HOBİ
Lego’lardan Star Wars maketi yaparım

* En çok sevdiğim şeyler Lego. Star Wars, Lego maketleri yapmaya bayılıyorum.
* Müzik dinlemeyi seviyorum.
* Eskiden yabancı pop müzik dinlemeyi seviyordum ama beş yıldır Türk müziklerini tercih ediyorum.
* Ayda iki kere mutlaka sinemaya gidiyorum.
* Herhangi bir koleksiyonum yok. Biriktirmek konusunda iyi değilim.