Kaş’ın zorlu virajlarından aşkla hazırlanan sofralarına...
Her dönemeçte bir başka güzel manzaradan göz kırpar size Akdeniz. Yolları biraz virajlıdır ama begonviller en güzel haliyle boy verir Kaş sokaklarında. Lezzet dolu o güzel kokuların peşine sonbaharda düşmek ayrı bir mutluluk verir.
Bir viraj, bir viraj daha… Ziyaretçilerinden çaba ve özveri isteyen Kaş yolu, belki de Antalya’nın bu küçük ilçesinin kendine has güzelliğini korumasında olumlu bir rol oynadı. Ulaşması zor ama âşık olmak çok kolay. Kaş’ın yeme-içme dünyası da sizi o yoldan geri döndürmemeyi, dönseniz de aklınızın orada kalmasını sağlamayı amaçlıyor gibi. Bölgenin klasiklerini, yeni açılan mekânlarını ve gizli saklı kalmış yerlerini paylaşmak isterim. Sarı yazına biraz lezzet katacaklara şimdiden afiyet olsun!
Tatilcilerin klasikleri
◊ Zaika: Aylar öncesinden rezervasyon yapmak suretiyle yer bulabileceğiniz Zaika’nın spesiyali çoğu kişi tarafından ‘şaşlık’ olarak gösterilse de ben başlangıç tabaklarını ve özellikle aromatik tereyağlarıyla servis edilen lavaşlarını çok beğenirim.
◊ Nereid Gurme: İçinde bana göre Kaş var, Kadıköy var, Ayvalık var, Ege sahilleri var. Levrek simit ve lavinyasını deneyin.
◊ Bi’lokma: Kaş’ın sembol mekânlarından biri. Her ne kadar kahvaltısıyla anılsa da mantısı, ev yemekleri ve dünya mutfağından lezzetleri iddialı.
◊ Derya Beach Restaurant: Ali Abi’nin (Ali Derya Yiğit) kokteylleri, Derya Beach’in kendine has pizzası ve akşamüstü çay saati kekleriyle Kaş aşkının gönlümde büyümesini sağlayan başlıca yerlerden.
◊ DejaVu: Kaş’ta günbatımı denince akla ilk gelen mekân. İyi müzik de cabası.
◊ BunBun: Uzakdoğu’nun 3 bin yıllık buharda pişen ‘bao bun’ı Kaş’ta ve hatta ülkede son birkaç yılda nasıl popülerleşti sorusunun yanıtı BunBun.
◊ Oburus Momus: Etobur dostlarımın zevkle, koşa koşa gittikleri vejetaryen/vegan restoranı. Uzakdoğu mutfağından izler taşıyan menüsündeki soğan halkaları, bugüne kadar denediklerimin en iyilerinden biri.
Şef restoranları
◊ Mezetaryen: Şef Simge Manacıoğlu’nun Akdeniz mutfağından sürdürülebilir tarım ve ‘temiz’ ürün bakış açısıyla oluşturduğu menüsünde avokadolu füme somon tartar, domates civesi, aslanbalığı ceviche (eğer o gün denizden çıkmışsa), dana yanak ragu ve karidesli-arpa şehriyeli risotto listenizde olmalı.
◊ Capra Çukurbağ: Şef Serra Beklen’in Çukurbağ Köyü’ndeki restoranı. Minimum 5, maksimum 10 kişiyi ağırlıyor. Mevsimsel ürünlerle menü anlık değişiyor.
◊ Zoka: Kaş’ın bir başka kadın şefi Kübra Karadayı’nın ufacık bir dükkânda yarattığı Zoka geçen yıllarda edindiği başarıların ardından İstanbul’da bir dükkân daha açtı. Sakatat ve deniz ürünü tabanlı tabakları insanı yutkunduran cinsten.
◊ Chayote: Peninsula Gardens’ın içinde, enfes bir deniz manzarasıyla konuklarını ağırlayan Chayote’nin şefi Tuncay Gülcü. Antalya’nın meşhur hibeşi, oğlak tandır, özel sarım kokoreç ve keşkek tadılması gerekenlerden.
Bu yıl açılanlar
◊ Panu: Loop’un bahçesinde kurulan Panu ekmek üstü lezzetleriyle sizi güne başlatıyor. Reuben pastrami, croque madame ve kaburga burgerleri oldukça başarılı.
◊ Natuf: Sekiz Pansiyon’un altında açılan, iyi kahveleri ve kruvasanlarıyla ‘bakery’ açığını kapatan bir işletme.
◊ Melo Eat&More: Gelip geçerken ayaküstü çıtır çıtır börek ve pişiler alabileceğiniz mekân bu yıl aramıza katılanlardan.
Öne çıkanlar listesi
◊ Sabah kahvaltısı: Dudu Mutfak’ın pişi ve süzme yoğurt üstünde servis edilen ahududu reçelini mutlaka tadın. Bir etobur olarak Pell’s de
favorim. ‘Hepsi sıcak-hepsi protein’ seti ve isli kuru etli yumurtası nefis. Fika Garden’ın yumurtalı, domatesli, biberli şakşukası ve egg bun’ı çok lezzetli. Doğal Anne Eli’nin pırasalı omleti de servisteyse şanslısınız.
◊ Pizza: Can Mocamp’ın içindeki Livorno İtalya’da yıllarca çalışmış pizza ustasıyla hizmet veriyor. Napoli usulü, kaplan desenli üst düzey pizzalar sadece öğle servisinde var.
◊ Hamburger: Hold&Bite’ın sulu hamburgerleri kadar enfes coleslaw’ları da dikkat çekici. Frida Pub’ın kendi adını taşıyan burgerleri de iyi bir seçenek.
◊ Ev yemekleri: Deniz manzaralı bir restoran isteyenlere Kaşım Ev Yemekleri’ni tavsiye ederim. Kuşhane ise Kaş yerlisinin ve turistlerin gündüz öğle yemekleri için uğramadan geçmediği bir yer.
◊ Pide: Taner Usta, Nazilli bölgesinin Kaş’taki iki temsilcisinden biri. Yumurtalı-tulumlu pidelerini özellikle deneyin. Öz Nazilli de ana cadde üzerinde mütevazı bir restoran.
◊ Köfte: Kaş’ta bu alandaki tek adres Bay Köfte. Edirne köftesi, Antalya piyazı ve enfes kabak tatlısı klasik siparişim.
◊ Çorba: Kuruköprü, alanındaki bir başka rakipsiz adres. Ayrıca küçücük dükkânda hazırladıkları usulüne uygun kebap, ciğer ve Osmaniye ‘irişkin’ sucuğu seçenekler arasında.
◊ Kahve: Deniz manzarası istiyorsanız Spoon, Sankofa ya da Biiisstt, renkli sandalyeler
ya da geniş koltuklara yayılmak istiyorsanız Godo ve Linckia, büyük bir bahçede geleni geçeni seyretmek isterseniz Pika tercihleriniz arasında olabilir.
◊ Uzakdoğu: Teras manzarası, kokteylleri, lezzetli suşileriyle Koi Sushi ve kendi adlarını verdikleri somonlu karidesli roll’larıyla Sushi Croke ön planda.
◊ Meze ve sohbet: Manos Greek Tavern Kaş’ta peynir saganaki’yi, deniz ürünleri saganaki’yi, ahtapotu, atom patlıcanı ve peynirli kabağı özellikle tavsiye ediyorum. Safran soslu karidesiyle Bi’ Uğra, adım adım Kaş klasiği olma yolunda ilerleyen Demeti ve meze mekânı
Myra da diğer alternatifler.
◊ Kebap ve et: Geniş açık alanı ve meze çeşitliliğiyle Müpptela, steakhouse için de Maya ilk tercihleriniz olabilir. Gündüz plaj hizmeti veren Vira’yı da ziyaret edebilirsiniz.
◊ Dünya mutfağı: Fransız mutfağını sevenler, hoş dekorasyonu ve iyi müzik seçimleriyle L’Apéro’ya yönelebilirler. Bella Vita ise klasik İtalyan lezzetleri sunuyor.
◊ Yemek öncesi-sonrası sohbet: Vaha gibi bahçeye adım atacağınız Hideaway, barlar sokağının huzur noktası Dragoman Bahçe ve günbatımında ya da akşam yemeği sonrası uğranabilecek Oxygen de bu alandaki favorilerim.
◊ Gece sonu: Hoplaya zıplaya dans edebileceğiniz Loop, Kaş klasiği Mavi, Mazhar ve Fuat’ın ‘Adımız Miskindir Bizim’ şarkısını mırıldanarak kapatacağınız
Gagarin gecenin son durakları.