Karşıyaka’nın en güzel kızı 8.15 vapuru
İzmir’in sıcaklığı, neşesi sinmiş 8.15 vapuruna... Şehir için önemine, yolcularda bıraktığı hisse tanıklık etmek için acele edin, vapur kalkıyor.
Hayat, İzmir’de bir vapurun tiz düdüğüne, bir martının umarsız çığlığına eşdeğerdir. Hayat koşmaz İzmir’de. Aksine ağır ağır yürür. Yelkovanla akrebe böylesine kafa tutan bir insan topluluğu başka bir yerde görülmemiştir. Hayat bekleyebilir, vapur kaçabilir, işe geç kalınabilir, eş dost, aşk meşk rölantiye alınabilir. Mevsimler ağır aksaktır. Mevsimini de duygusunu da hep uçlarında yaşarsınız. Belki de bu yüzden aşk da ayrılık da en çok bu şehre yakışır. Vapur da bir nevi aşktır İzmirliler için. ‘Vesait’ ve ‘toplu taşıma aracı’ gibi metal soğukluğu yoktur bu şehirde. En uzak mesafe 15 dakika bilemediniz yarım saattir. Hayat, yollarda geçmez ama bir yolculuk tadında yaşanır İzmir’de.
Adımlarınız hızlı da olsa, ağır da olsa ne yapar eder bekler sizi. Sıcak bir ‘günaydın’la karşılar bağrına ayak basanları. Demli bir çay tutuşturuverir elinize. El yakan, çıtır çıtır gevreği de unutmaz. Boyoz derseniz o da vardır, hem de en yakın dostu katı yumurtayla. Onlara taze sıkılmış bir portakal suyu eşlik eder. Başka başka ruhlara başka başka anlatacakları vardır bu vapurun. Herkese yoldaşlık edebilmek işlemiştir kanına. Gün gelir sevincinize ortak olur, kahkahanıza kahkaha, sohbetinize sohbet katar. Gün gelir hüznünüzü alır götürür yüzünüzden, siz daha gözyaşı dökmeden denizin tuzlu sularından birkaç damla serpiştiriverir gözlerinize. Şaşırtır sizi. Her gün bambaşka bedenlere, kıyafetlere bürünür, bir de güzel makyaj yapar. Denizin koyu maviliğini gözlerine, güneşin altın sarısını saçlarına, yosun yeşilini de gerdanına dolar.
EN KADIN ÇAĞINDA
Sabah mahmuru İzmir kadınları en güzel, en şık kıyafetleriyle salınırlar vapurun tatlı kalabalığında. Bakımsız bir kadına rastlamak mümkün değildir bu vapurda. Güzel erkeklerin, güzel kadınların buluşma noktasıdır 8.15 vapuru. Çocuklar uykudadır bu saatlerde. O yüzden yaşını almıştır vapur. 40’larına merdiven dayamış olgun bir kadındır o. 40 yaşının vermiş olduğu engin dinginliği güzelliğiyle harmanlamıştır. En kadın çağındadır. Her iskeleye merdiven dayamayacak kadar görmüş, geçirmiş ve yaşamıştır. Ne çok dalgaya sırt çevirmiştir.
‘8.15’te Karşıyaka’dan yola koyulup önce Pasaport’a ardından da Alsancak’a uğrar, iki yakayı birbirine bağlar. Anaç bir anne edasıyla Karşıyakalıları işlerine, eşlerine, aşklarına uğurlar. Ve yarın sabah tekrar buluşmak için sözleşir onlarla. ‘“Uğurlar olsun” der gibi tiz düdüğünü çalar. Ardından da Karşıyaka’sına doğru yola çıkar, usul usul gözden kaybolur.