GeriSeyahat Karenler’in geçim kaynağı zürafa boyunlu kadınlar
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Karenler’in geçim kaynağı zürafa boyunlu kadınlar

Karenler’in geçim kaynağı zürafa boyunlu kadınlar

Akdeniz Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkezi’nin koordinatörlerinden Dr. Levent Yücetin 16 yıllık hekim. 40 yaşında ve hobisi seyahat. Yola çıkmadan internetten, kitaplardan bölgeyi ayrıntıyla öğrenip, program yapıyor. İlk kez gittiği ülkelerde öncelikle turistik rotayı hızlıca geziyor.

Bu esnada ülkenin yazılı olmayan kuralları, parasının değeri ve güvenliği konusunda fikir ediniyor. Asıl ilgisini çeken ise günlük yaşam. Yeterli bilgiyi edindiğinde keşif alanlarına yöneliyor: Mahalleler, sokak araları, pazarlar, yerel halkın tercih ettiği kafeler, restoranlar... Dr. Yücetin, Tayland seyahatinde klasik turistik rotanın dışına çıktı, Chiang Mai’nin kuzeyindeki dağların yerli kabilelerine misafir oldu.

Uzakdoğu felsefesine ilgi duyarım. Yaygın yoksulluğa karşın Uzakdoğu halkının böylesine dingin, mutlu olması Budizm’e ilgimi daha da artırdı. Kirlenmemiş ve bakir olduğunu düşündüğüm için Tayland’ı seçtim.

Tropikal kuşakta olan Tayland’da üç mevsim yaşanıyor. Ortalama sıcaklık 28 derece. Örneğin Bangkok nisanda 30, aralık ayında 25 derece. Chaing Mai, ülkenin ikinci büyük kenti, kuzeydeki Burma sınırına yakın, havası güneye göre daha kuru ve serin. Bangkok’tan sonra çok sakin ve düzenli geliyor. Gece pazarı çevresinde bir otelde kalınmasını öneririm. Dört yıldızlı otellerin geceliği 30 dolar civarında. Pazarda geç saatlere kadar yemek ve hediyelik bulmak mümkün. 10 dolara "Tuk-tuk" denilen üç tekerlekli motosiklet kiralayıp, şehir turu atabilirsiniz. Şehir merkezindeki en
/images/100/0x0/55ea1733f018fbb8f86aac1b
ilginç mekan, 14’üncü yüzyılda kurulan Lanna Krallığı’nın din merkezi Wat Phra Sing. Burada hálá Budist rahipler yetiştiriliyor. Şehirdeki yürüyüşünüze tipik Warowot pazarından başlayabilirsiniz. Üç Kral Anıtı’nda Lanna kralları ibadet edermiş. Küçük Çin tapınağı Kuan U, gün doğarken açılıp, saat 17.00’de kapanıyor. Diğer gezilecek yerler Wat Saen Fang, Wat Chedowan, Tha Phae Kapısı ve Wat Chedi Luang.

TİK AĞACI CENNETİ

Şehrin kuzeyindeki dağ köylerinde, dışa kapalı yaşayan etnik gruplara "Chao khao" ya da dağ insanları diyorlar. Homojen bir topluluk değiller. Kendi içlerinde dil, kıyafet, tarih, gelenek ve dini inanışlar yönünden büyük farklılıklar var. Birbirleriyle iletişimleri sınırlı. Tayland hükümetine göre, altı büyük etnik grubun toplam nüfusu yaklaşık 700 bin.

Köylerin düzenli bir ulaşım aracı yok, şehir merkezine uzak ve toprak yolla ulaşılıyor. Biz üç kişi, beş etnik grup ve uzun boyunlu kadınların yaşadığı köyle yoldaki orkide çiftliğine gitmek için özel araç, şoför ve rehbere yaklaşık 200 dolar ödedik. Daha kalabalık bir turla çok daha uygun fiyatlar bulabilirsiniz.

HER TOPLULUĞUN KADINI FARKLI

Şehirden ayrılmadan mutlaka yol üstündeki bir marketten bol miktarda su, yiyecek, sivrisinek kovucu sprey, çocuklara vermek üzere çikolata ve şekerleme alın. Pazarlarda çok lezzetli tropikal meyvelere rastlayacaksınız, kaçırmayın. Ana yoldan ayrıldıktan sonra bir market ya da restoran bulma şansınız hiç yok. Köylerde tüm evler ağaç ya da bambudan yapılmış. Suya dayanıklılığı nedeniyle çok değerli olan, yat yapımında kullanılan "tik" ağacı çok bol. Ağaçtan güzel, ucuz hediyelik eşyalar yapıyorlar. Hiçbir köyde elektrik yok, bazılarına hükümet güneş paneli vermiş. Su, bambu kamışlarla dağdan getiriliyor.

Karenler aslen Myanmar’dan (Burma) mülteci olarak Tayland’a göçmüş. Yerleşmeleri istenen bölgeye, yörenin en temiz, düzenli köyünü kurmuşlar. "Zürafa Boyunlu" kadınları Tayland’da "halkalı" anlamına gelen "Pa Dong" olarak biliniyor. Beş yaşında takılmaya başlayan, pirinçten halkalar, üç yılda bir üç adet arttırılarak evlenene kadar ya da 20 yaşına kadar takılıyor. En fazla 32 halka takılabiliyor. Halkalar boynu uzatmıyor sadece omurların arasını daralttığı için omuzlar aşağı iniyor, boyun uzamış gibi görünüyor. Köy dışarıya kız vermiyor. Halkalı kadınlar turist çekip, köyün geçimini sağlıyor.

Kayo’nun kadınları ise ağır küpeler takarak kulak deliklerini neredeyse bir yarık haline getiriyor. Kadınları koyu renk giysili Akhalar en kalabalık ama hükümetle sürekli çatıştıkları için en fakir grup. Kurdeleli siyah başlıklarının alt ucunda bizdeki gibi gümüş paralar sıralı. Hayaletlerin, doğanın ve atalarının gücüne inanıyor, dini törenlerinde hayvan kurban ediyorlar.

Gece pazarlarında hediyelik eşya satan Hmong kadınları hacimli dolgun saçları ve saç sutilleri ile göze çarpar. Onları dağlarda bölünmüş gruplar halinde renkli tenleri ve geleneksel kıyafetleriyle görebilirsiniz. Lahular ise en asimile olmuş grup. Geleneksel kıyafetleri siyah üstüne beyaz çizgili. Ekonomik açıdan en güçlü grup Lisular. Mavi etek, kırmızı bluz giyiyorlar, üstünde abartılı boncuklar, renkli ipler olan başörtüleri kullanıyorlar. Kadınların boyunlarında bol miktarda gümüş kolye görebilirsiniz. Mienler kökenlerindeki Çin kültürüne yakın. Kadınlar çok şık giysileriyle kolaylıkla fark ediliyor.
/images/100/0x0/55ea1733f018fbb8f86aac1d


REHBERLE GİDİN

Misafirperverliklerine karşın bölgeye yerlilerin dilini, yaşamını bilen bir rehberle gidin. Çocuklar çikolata, şeker verin. Bazı köylerde fotoğrafı çekilen kişiye 20 baht (500 Ykr) gibi küçük miktarda para bırakmak gelenek haline gelmiş. Para talep etmiyorlar ama yanlarına bırakırsanız sevinerek kabul ediyorlar. En iyisi bunun yerine sattıkları hediyeliklerden almak. Türkiye’ye dönüşte, dağıtacak hediye derdi de olmuyor.

Maalesef bunca kültür zenginliğine sahip ülke özellikle seks turizmi için tercih edildiğinden en büyük tehlike AIDS. Son 15 yılda, 1 milyondan fazla kişi hayatını kaybetmiş. Köylerde birçok genç kız hergün ölmek için dua ediyor. Yüzde 90’ı Budist olan Tayland’da, farklı ülkelerden pek çok yabancı yaşıyor. Bu nedenle halk yabancılara alışık. Değişik ülkelerde bulunmama rağmen Tayland’daki misafirperverliğe ve sevecenliğe başka hiçbir yerde rastlamadım. Gitmek isteyenlere, yola çıkmadan önce www.sawadee.com web sayfasını ve National Geographic’in Tayland kitabını mutlaka okunmalarını öneriyorum. Tayland’da iki kurala dikkat etmek gerekiyor: Başa dokunulması büyük saygısızlık kabul ediliyor, buna çocuklar dahil. Tapınaklarda ayaklarınız Buda’ya dönük olmamalı.

EN SEVDİĞİ 5 YER

á Trinidad á Stockholm á Londraá Kahire á Chiang Mai

neyle seyahat ediyor

Uçakla

nerede kalıyor

Şehir merkezindeki yerel dokuyu hissedeceği 3-4 yıldızlı otellerde

seyahatte ne okuyor

Gittiği ülkeyle ilgili kitap, dergi

ne giyer

Mevsime uygun rahat kıyafetler

ne yiyor ne içiyor

Yerel lezzetler

çantasının vazgeçilmezleri

Fotoğraf makinesi, dizüstü bilgisayarı

kimle seyahat ediyor

Ailesi ya da arkadaşlarıyla, gittiği yerden yerel rehber kiralıyor

ne alıyor

Buzdolabı magneti, küçük hediyelik eşyalar, sokak ressamlarından yağlı boya tablo

False