Karayipler’deki sihirli şehir: Cartagena / Kolombiya
Kolombiya denince genellikle insanların aklına uyuşturucu kaçakçılarının merkezi, güvenli olmayan gece hayatı ve bunun gibi birçok olumsuz durum geliyor. Ülkeye adım attığınızda yanıldığınızı anlayacaksınız. Çok eskilerde kalmış olan güvensiz seyahat rotası sıfatı, artık Kolombiya için geçerli değil emin olabilirsiniz. Özellikle ülkenin en tarih kokan şehri Cartagena'da...
Cartagena Kolombiya'nın kuzeyinde yer alan, Karayiplere kıyısı bulunan ülkenin en turistik şehri.
Ülkemizden direkt uçuşların bulunmadığı şehir için, öncelikle Kolombiya'nın başkenti Bogota'ya uçabilir, buradan da iç hat uçuşu ya da kara yolunu kullanarak şehre ulaşabilirsiniz. Eğer Amerika vizesine sahipseniz, İstanbul - Miami uçuşunu gerçekleştirip, Cartegena' ya Amerika üzeri uçuş yapmak daha ucuz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından en fazla 90 gün kalış için vize talep etmeyen Kolombiya, Güney Amerika kültürünü sadece sokaklarında yürüyerek bile hissedebileceğiniz büyüleyici bir atmosfere sahip.
Yeni ve eski diye iki ayrılan şehir
1533'te kurulan şehrin tarihi birçok istilaya tanıklık ettikten sonra, en son 1821'de bağımsızlığını kazanarak bu günlere gelmeyi başarmış. İşte bu istilalardan kalma güzelliği başka bir boyuta taşıyan surlarda, şehri yeni şehir ve eski şehir olarak ikiye ayırıyor. Büyük gökdelenlerin, alışveriş merkezlerinin bulunduğu yeni şehir ile Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla özdeşleşmiş eski şehir, o kadar güzel iç içe geçmiş ki eski şehrin başladığı Plaza de Los Coches'teki saat kulesinin altından geçtiğinizde tarihte bir yolculuk yapmış gibi hissediyorsunuz.
Karşınıza açılan dev meydan Plaza de la Aduana, akşam saatlerinde bir tarafta yerel danslarını yapan dansçılarla, bir tarafta müzik yapan müzisyenlerle ve portre çizen ressamlarla daha da renkleniyor. Rengârenk evlerin bulunduğu sokaklarda, begonvillerin sarktığı balkonları da gördüğünüzde hiç çıkmak istemiyorsunuz eski şehirden.
Her sokağı ayrı bir açık hava müzesi kıvamında olan şehirde 'Claver Meydanı'nda bulunan Modern Sanat Müzesini'de ziyaret edebilirsiniz. UNESCO Dünya Kültür Mirası ünvanıyla korunan eski şehir de halk için önemli bir yere sahip olan Plaza de Bolivar meydanındaki Simon Bolivar heykeli de simgeleşmiş duraklardan bir tanesi. Cartegena'nın tarih boyunca istila altında olmasının en önemli nedenlerinden olan altının, şehir için önemini anlayabileceğiniz bir altın müzesi de yer alıyor.
Kesinlikle yürüyerek keşfetmenizi tavsiye ettiğim eski şehir de kahvenin anavatanı ülkelerden birinde olduğunuzu unutturmayacak kadar güzel. Kahve kokularına doğru ilerlemeyi unutmayın. Birbirinden güzel butik kahve dükkânları herkesi memnun edebilecek kalitede kahveleriyle nerdeyse her köşe başındalar. Tinto denilen küçük bardaklarda shot şeklinde ikram edilen kahve de, acil durumda işinizi gören cinsten.
Ağır bir öğle yemeği yerine de ister renkli kıyafetleriyle göz alıcı Kolombiyalı kadınların elleriyle hazırladığı taptaze tropik meyve tabaklarının tadını çıkarabilir, isterseniz de Arepa denen küçük tezgahlarda satılan mısır ekmeğinin tadına bakabilirsiniz. Bol bol mısırın tüketildiği bu ülkelerde sabah kahvaltısında da tüketilen Arepa, diğer öğünlerde de arasına tavuk ya da et konularak servis ediliyor Mükemmel karakteristik bir tadı olmasa da, bulunduğunuz ülkenin damak tadını anlamanız açısından denenebilir.
Cartagena'nın surlarıyla uyumlu kalesi Castillo San Felipe de Barajas'ta hava kararmadan ziyaret edebileceğiniz noktalardan. Hava kararmaya başladığında yapılacak en güzel şey ise ünlü Kolombiyalı sanatçı Fernando Botero'nun yatan kadın heykeliyle süslenmiş olan Santo Domingo Meydan'ında, meydana açılan onlarca restorandan birini seçip, yerel Kolombiya biraları ve müziği eşliğinde Cartegana'nın tadını çıkarmak olacaktır.
Gecenin ilerleyen saatlerinde ise buraya gelmişken yapmadan dönmemeniz gerekenlerden, Chiva Bus denen parti otobüslerinde de yerinizi ayırtmayı unutmayın. Bu çevresi açık otobüslerde canlı müzik yapan Kolombiyalı müzik grubu eşliğinde hem eğlenecek hem de şehrin sokaklarında 2-3 saat sürecek bir tura çıkmış olacaksınız. Bindiğiniz an elinize tutuşturulan bir şişe Rom ve kola şişeleri de ne yapmanız gerektiğini hemen anlatıyor zaten. Sabaha karşı sizi şehrin en ünlü Salsa kulübü önünde bırakan otobüsler görevini yeterince yapmış oluyorlar.