Kanada’nın oyun bahçesi NOVA SCOTIA
Kanada’nın kuzey batısında, Atlantik Okyanusu kıyısındaki Nova Scotia, Kıbrıs’ın beş katı büyüklüğünde bir yarımada. Mikmag halkının yaşadığı bölgeye önce Fransızlar, ardından İskoçlar yerleşmiş.
Yeni İskoçya, Kanada’nın kurucusu dört eyaletten biri olmakla birlikte bugün özerk yapıya sahip. Yönetimi İngiltere Kraliçesi’nin atadığı valide. Neredeyse dört yanı denizle çevrili olan yarımada bir açıkhava doğa parkı görünümünde. Lakabı okyanus oyun bahçesi. Gezgin doktor Lakme Toktaş, yarımadayı keşfetti, izlenimlerini yazdı.
Kanada yaklaşık 10 milyon kilometre kareyle dünyanın en büyük ikinci ülkesi olmasına karşılık nüfusu sadece 35 milyon. Bu rakamlar size fazla bir şey ifade etmiyorsa, daha somut olarak ifade edebilirim: Tam altı zaman dilimini kapsayan genişlikte, Atlas’tan ve Pasifik Okyanusu’na kadar uzanan bir ülke. Güney sınırı İtalya’nın başkenti Roma ile aynı enlemde. Kuzeyi ise kutba kadar uzanıyor. Kanadalı yazar Frances Shelley Wees’in muzip tanımlaması ise Kanada’nın kuzey sınırı “altın”, batı sınırı “doğu”, doğu sınırı “tarih!“ Güney sınırını ise “dostlar” oluşturuyor.
SUALTI DA ZENGİN
Kanada’nın, daha doğrusu koca Amerika kıtasının en doğu, Avrupa’ya en yakın bölgelerinden birisidir Nova Scotia. Atlantik Okyanusu’na doğru bir çıkıntı halindedir. Kimilerine göre dev bir ıstakozu andırır, Kuzey Amerika’nın iskelesi sayılır. Bu konumu dolayısıyla da Nova Scotia aslında önemli bir balıkçılık merkezi ve askeri üs. Coğrafi olarak yarımada olmasına rağmen ana kara parçasına çok ince bir şeritle bağlı olduğu için ada sayılabilir.
Kanada’da hoş bir uygulama olarak her eyalet veya bölgenin otomobil plakalarında yazılı birer “lakabı” var. Daha önce gördüğüm batıdaki British Colombia’nın lakabı beautiful, yani “güzel”di. Nova Scotia’nın ise “ocean playground,” yani okyanus oyun bahçesi. Bu adı, hemen her tarafının okyanusa fazla uzak olmamasıyla, huzurlu, “güzel tabiatlı” olmasına borçlu. Tabii, denizaltı dünyası da dalış severler için bir cennet.
Okyanus akıntıları sayesinde, enlemine karşın, aşırı soğuklar yok; nispeten ılıman bir iklim hüküm sürmekte. Örneğin ekim ortasındaki gündüz sıcaklığı 17 - 20 derece arasında.
Dantel gibi girintili çıkıntılı sahilleri, sakin bakir koyları, okyanus kıyı plajlarıyla, aşırı yüksekliklerin olmadığı, göller, akarsuların mavisiyle tabiatın farklı tonlardaki yeşilin uyumuyla, gürültü patırtı ve kalabalıklardan hoşlanmayanlar, huzur arayanlar için ideal bir tatil bölgesi.
100 YAŞINA KADAR YAŞAYANLAR ARTIYOR
Turizme açılması, popüler bir turizm bölgesi olması 1870’lere dayanıyor. Bizdeki ünlü tatil yörelerin turizme açılması topu topu birkaç on yılla dayandığı düşünülürse...
Fahiş, uçuk fiyatlar gerektirmeden hemen herkes, buralarda, bahçeli bir ev satın alabiliyor. Trafik, hava kirliği, koşuşturmaca olmaksızın iyi veya şimdilerin moda güncel deyimiyle “yavaş” yaşam sürebilmenin mutluluğunu yaşayabiliyor. Bunu bozabilecek, adeta uygarlığın simgesi haline gelmiş betonlaşmalı, gri renk ağırlıklı vahşi şehirleşme buralara henüz uğramamış.
Nova Scotia’nın güney kıyıları yerküremizin önemli “mavi bölge”lerinden biri. Yani ortalama yaşam uzunlukları yüksek. Buralarda yaşayanların arasında önemli bir sayı 100 yaşını devirmiş durumda...
Somutlaştırırsak “yüzyıllık”ların oranı tüm Kanada genelinde yüz binde 15 iken Nova Scotia’nın Lunenburg şehrinde 50! Fark üç kattan fazla.
Yüksek yaşam yaş oranıyla ünlenen Lunenburg, Nova Scotia’nın en tarihi ve cezbedici kasabalarından. Bu özellikleri UNESCO’NUN gözünden kaçmadı ve 1995’te Dünya Kültür Mirası şehirleri arasına dahil edildi. Lunenberg, 18’inci yüzyıl ortalarında Alman, İsviçre ve Fransız göçmenlerce kuruldu. Kolayca yürüyerek gezilebilen şehir merkezinde 18-19’uncu yüzyılda inşa edilmesine karşın günümüze kadar muhafaza edilerek gelebilmiş hâlâ canlı renklere sahip süslü, eski binaların bulunduğu sokaklar gezilebilmekte.
YERYÜZÜNÜN EN YÜKSEK GELGİTLERİ FUNDY’DE
Nova Scotia’nın batı kıyıları komşusu Fundy Bay (Fundy Körfezi). Burası yerküredeki en yüksek gelgitlerle sahne oluyor. En yüksek ”gel” safhası 17 metre, yani beş katlı bir bina yüksekliğinde. Doğal olarak bu bölgede deniz ürünleri bol miktarda ve ucuz. Yaz aylarında yol alırken tabelalara dikkat etmelisi, küçük restoranları kaçırmamalısınız! Bölge halkının işlettiği ufak salaş restoranlarda başrolde ıstakoz olmak üzere zengin deniz ürünlerini, yerel yemekleri uygun fiyatlara tadabilirsiniz. İnternetteki gezi forumlarından birinde rastladığım yorum tüm olayı özetliyor: “Kocaman bir ıstakoz yedim ama sonrasında hem başka kocaman ıstakozlar yemeye hem de etrafı gezmeye, eğlenmeye yetecek kadar bolca param kaldı.”
BAŞKENTİ TITANIC FACİASIYLA ANILIYOR
Nova Scotia’nın başkenti Halifax, Atlas Okyanusu kıyısındaki en büyük Kanada şehri. Tarihinde kötü bir anı var. Hâlâ popülaritesini koruyan Titanic gemisi, 1912’de Halifax açıklarında batmıştı.Ulaşılabilen ölülerin yarısı burada gömülü. Atlas Okyanusu Denizcilik Müzesi’nde enkazdan kurtarılabilen eşyalar sergilenmekte...
Halifax, Avustralya’nın Sydney kentinden sonra dünyanın en büyük ikinci doğal limanı. Bu nedenle stratejik önemi büyük. İlk Avrupalı göçmenler Kanada’ya bu limandan girmiş.
Günümüzde Halifax, Doğu Kanada’nın önemli ve işlek limanı, ekonomik ve kültürel merkezi.
Güzel ve bakımlı parkları, müzelerinin yanı sıra liman kenarı şehir merkezi lokanta, mağaza ve eğlence yerleriyle hoşça vakit geçirilebilecek bir kent. Çiftçi pazarı Kuzey Amerika’nın bu türden en eski pazarı. Aklınıza gelebilecek her şey burada satılıyor.
PEGY BU KAYALIKLARDA ÖLÜMDEN DÖNMÜŞTÜ
Halifax’tan manzaralı kıyı yolundan gidince yaklaşık 35 kilometre sonra hoş bir turistik noktaya rastlarsınız: Peggy Cove Feneri. Yapı, ilginç kayalar üzerine kurulmuş. Dünyadaki en fotojenik, en çok fotoğrafı çekilen deniz fenerlerinden biri. Efsaneye göre nişanlısını ziyaret etmeye giden Peggy’nin bulunduğu gemi buradaki kayalıklarda parçalanıyor, bölgede yaşayanlar Peggy’yi kurtarmayı başarıyor. Bölgenin adı o tarihten itibaren Pegy’nin Sığınağı adını alıyor. Fenerin bulunduğu ilginç granit kayalar yer altı hareketin sonucu ortaya çıkmış olup 350 milyon yıl yaşında oldukları tahmin edilmektedir.
GRAHAM BELL’İN HUZUR ADASI
Nova Scotia’nın kuzeyinde Cape Breton Adası var. Ünlü mucit Alexander Graham Bell burada yaşadı, hem de kocaman bir malikanede. Biz onu telefonun mucidi olarak biliyoruz ama havacılık, denizcilik alanında da keşifleri var. Metal detektörünün de onun icadı olduğunu biliyor musunuz?
Karayoluyla kolayca ulaşılabilecek bu ada kıyı dağlık İskoçya sahillerini andırıyor. Manzarası, bozulmamış doğasıyla yürüyüşçülerin cenneti.