Kamusal öpücük
Bağımsız sosyalleşme mi? Sosyal bağımsızlaşma mı?
Hazır Club to Club gibi bir kent festivali, yüzlerce katılımcı ve karşılaşacak binlerce tanıdık yanak söz konusuyken şu kamusal öpücük olayına da bir dalmak lazım. Hani şu milli meselemiz: Kiminle nasıl öpüşeceğimiz...
Öyle ya tavırlar muhtelif: Straight erkeklerle sadece el sıkışırken, açık gay’lerle dudak dudağa vedalaşan kızlar... El mi sıkışacağına yoksa öpüşeceğine mi karar veremeyip Karagöz’le Hacivat gibi yakınlaşıp yakınlaşıp uzaklaşan karşı cinsler... Ya fazla soğuk davranıp karşısındakini kıranlar ya da alkolün etkisiyle Allah ne verdiyse saldıranlar... Buna mukabil delirip küplere binen sevgililer; heba olan geceler ve hatta ilişkiler... Ooof of! Hayat biz Türkleri neden bu kadar yoruyorsun!
Batı’da bu işler soğuk ve net. Öpüşmezsin olur biter! Ama bizde kiminle el sıkışıp kiminle öpüşeceğimizin... Hadi diyelim ki öptük, kimi nasıl, ne uzunlukta tam olarak neresinden öpeceğimizin derdi büyük. Samimiyetle laubalilik arasındaki ince çizgide ip atlayıp duruyoruz.
Unutmayın bu kişi potansiyel sevgili de olabilir, mesafeli davranmak istediğimiz bir iş arkadaşı da.
ASILMADAN DAVETKÂR OLMAK
“Zaten kafam iyiydi, bir de kalabalıkta garson arkadan ittirince kadının yanağını öpeceğime dudağına yapıştım. O gün bugündür nerede görsem asılıyorum zannedecek diye köşe bucak kaçıyorum” diye anlatır yıllardır PR’cı bir arkadaşım.
Bir başka hikâye de üç yıllık evli mutlu bir kadından: “Ben parmak ucuyla el sıkışacakken Cesur tutup öyle bir kendine çekti ve öptü ki beni, ne o gece ne de ondan sonra bir daha dibinden ayrılamadım...”
İşte zurnanın zırt dediği yer burası: Zarifçe mesafeyi korumak veya asılıyor konumuna düşmeden davetkâr olmak... Sizce Cesur’un cesareti mi, esareti mi? Bilemedim...
BİR GECEDE 8 MEKÂN 30 PERFORMANS TEK BİLET
İtalya’nın Torino çıkışlı en büyük festivali, dünyanın farklı şehirleriyle birlikte bu akşam İstanbul’da. ‘Club to club’ yani ‘bir kulüpten diğerine’ konseptiyle 45 TL’lik tek bir pasaportla bir konserden diğerine koşulacak. Ben size ideal turunuzu hazırladım ama unutmayın en hakiki mürşidiniz hangi dakika nerenin patladığına dair iyi bir sosyal network olacak
CHUNK
Eğer adımlarınızı sıklaştırırsanız Dasha Rush’ta bir bira içebilir oradan Peyote’ye de uğrayabilirsiniz.
00.00 Best Kept Secret
01.00 Vaghe Stelle
02.00 Giorgio Valletta
03.00 Dasha Rush
LOKAL
Tünel’deki Lokal’in havasını Babylon’dan çıkıp Flavio’ya gitmeden soluyabilirsiniz. O saatlerde kabinde Barış Bertigen, pistte disko ortamı olacak.
23.00 Macit
00.00 Discolog
01.00 Barış Bertigen
02.00 Arman Akıncı
BABYLON
İkinci adres Babylon olmalı. Ben Frost’un experimantal havaları kaçmaz ama asıl bomba gece yarısı sahne alacak Holy Other.
22.30 Ben Frost
00.00 Holy Other
01.00 Nifios du Brasil
02.00 Kode9
PEYOTE
Yerli DJ’ler ve onların arkadaşları olacak. Samimi bir ortam, bol bol sosyalleşebilirsiniz.
23.30 Archetype&tetracydrone
01.00 A:RA
02.00 Gantz
WAKE UP CALL
Yurtdışında en çok tanınan müzisyenlerden Deniz Kurtel line up’ın son halkası olduğu gibi, gecenin de starı. Sabahlamak isteyenlerin adresi yine Wake Up Call.
00.30 Agentorange, 01.30 Kaan Düzarat
02.30 DearHead, 03.30 Deniz Kurtel
ADAHAN
Geceye Adahan’da Vaghe Stelle ile başlayın çünkü bütün sanatçılar burada toplanmış olacak, barbekü muhabbeti eşliğinde herkes gecenin haritasını çıkarıyor olacak.
18.00 Ahu
19.00 Tutan
20.00 Vaghe stelle
FLAVIO
Bahar geldi, hava güzel. Burası bütün festivalin, eğlencesi sokağa taşacak tek mekânı. Açıkhavada temiz hava alın.
23.00 Tufan Demir
00.00 Stylist
01.00 Fuchs
02.00 Zagor
INDIGO
Ortam sıcak ama Flavio’da çok oyalanırsanız Indigo’da Jon Hopkins’i kaçıracaksınız. Yerinizde olsam Hopkins’ten sonra bir 15 dakika da Pantha du Prince’e kulak kabartırdım.
23.00 Murat Uncuoğlu
03.00 Stargate
01.30 John Hopkins
02.30 Patha du Prince