İztuzu’nun ünü artık tescilli

Köyceğiz Gölü’nün taşmasıyla oluşan dalyan kanalı ve deltası, meraklısı için dünyanın en güzel yerlerinden biri. Dalyan kent merkezi kıvrılarak denize kavuşan bu nehrin iki yakasına kurulu. Bir yanıyla Küçük Venedik, bir yanıyla Küçük Kahire... Venedik’e benziyor çünkü otelden restorana, evden bakkala tekneyle gitmek mümkün. Hatta kent merkezi bir tarafta, mezarlık diğer tarafta kaldığı için, cenaze sonrası ölüler, yerli halkın ‘imamın kayığı’ dediği bir cenaze teknesiyle karşıya geçiriliyor. Kahire’ye de benzetebilirsiniz çünkü akşamüstü teknenizle etrafı sazlarla çevrili kanalda gezinti yaparken gözünüz tepedeki kayalara kazınmış Likya mezarlarına takılıyor ve bundan yüzlerce yıl önce kanalın iki yakasında kurulmuş malikâneleri, kanalda sizin gibi gezinti yapan zengin tüccarların, prenslerin, prenseslerin teknelerini hayal edebiliyorsunuz.

FAVORİM DOĞA OTEL

Dalyan’da tatil yapmak için nehir kıyısına, yan yana kurulmuş Tezcan, Alla Turca, Dalyan Resort gibi lüks otelleri tercih edebilirsiniz. Hemen hepsinin önünde kendi iskelesi, lokantası ve teknesi var. Benim gibi otelde az vakit geçiren gezginlerdenseniz, o vakit geceliği iki kişi için 100-120 TL arasında değişen daha mütevazı moteller sizi bekliyor. İster Alman Sokağı’nda Cosy, ister yeni kent tarafındaki Asena Hotel gibi. Benim favorim bir anne-kızın işlettiği Doğa Otel. Ama hepsinin klimalı temiz-pak odaları, havuzu ve güzel kahvaltısı var.

BİR TARAFI DENİZ BİR TARAFI DELTA

İlk günün yorgunluğunu İztuzu Plajı’na gitmek için kent merkezinden bineceğiniz bir teknede atabilirsiniz. İsteyen dolmuş usulü binebilir, isteyen tekneyi toptan kiralayabilir. Günlük tekne kiraları 100-150 TL arasında değişiyor. Sıkı pazarlık etmeniz ve tok alıcıyı oynamanız şart. Tekne sizi Dalyan deltasının sazlıkları arasından İztuzu Plajı’na ulaştıracak. Sazlıkların arasından kuş sesleri içinde yapacağınız 40 dakikalık yolculuğun kendisi de güzel ama varacağınız yer bir dünya harikası: Genişliği yer yer 100-150 metreyi bulan kumdan bir yarımada... Yarımadanın bir tarafı deniz, bir tarafı delta... Bir taraf tuzlu, bir taraf tatlı su... Bir tarafta ne kadar giderseniz gidin su dizinize geliyor ve dalgalı, diğer tarafta bir adımda derinleşiyor ve dümdüz...

VER YENGECİ GELSİN POPİ

Caretta carettalar ağızlarının tadını biliyor olmalı ki dört milyon yıldır yumurtlamak için bu kumsalı tercih ediyor. Sadece yumurtlayanlar değil, Dalyan kanalına girip insan arasına karışanlar, hatta Popi gibi yaz-kış Dalyan’da kalanlar var. Popi, ismini, bölgenin lezzetli mahsulü mavi yengeç vermek için çağırdığınızda bir köpek gibi gelmesinden alıyor. Akşam yemeğinizi mutlaka ve mutlaka kanal kenarındaki Other Side, Caretta gibi restoranlardan birinde yemeye gayret edin. Hatta mümkünse gece ışıklandırılan kaya mezarlıklarına bakan bir restoran seçin. Alternatif bol, çoğu birbirine benziyor, fiyatlar yakın. Kanal boyunca yürüyüş yapın en beğendiğinize oturun.

GÖZLEME KOKUSU ÇAM KOKUSUNA KARIŞIYOR

Ertesi gün için ya bir motor ya bir ATV ya da bir araba kiralayın. Bu kez İztuzu Plajı’na karadan gideceksiniz. Kent merkezine 10 kilometre. Ama kahvaltı etmeyin. Yolda serpme kahvaltılarıyla ünlü Ekin Restoran’da edin kahvaltınızı. Artan ekmekleri, ördeklere, tatlı su kaplumbağalarına ve balıklara atabilirsiniz. Kahvaltıdan sonra İztuzu’na devam ederken yolda Gökbel adında bir orman köyünden geçeceksiniz. Gözleme kokuları çam kokularına karışacak. Köy gözlemecilerinden en iyisi Yayla / Burcu’nun yeri. Enginarlı, Nutellalı gözlemesi bile var. İster yanınıza alın plaja götürün ister akşamüstü açlığınız için sonraya bırakın gözleme işini. Plajın bu ucuna vardığınızda vakit kaybetmeden diğer ucuna doğru yürümeye başlayın. Dört kilometrelik plajın ortalarına geldiğinizde size en yakın insan yüzlerce metre uzakta olacak. O yüzden burası dünyanın en tutulan nüdist plajlarından biri aynı zamanda. Akşamüstü geri dönerken sizi akşamüstü kızıllığı, martılar, kum yengeçleri ve bitmek tükenmek bilmeyen dalga sesleri uğurlayacak.

DENİZE DOYANLARA KÖYCEĞİZ GÖLÜ TURU

Dönüş yolunda akşam yemeği meselesini de kahvaltıdaki gibi çözebilirsiniz. En iyi yer yine su kenarına kurulu Gölbaşı Restoran. İster balık ister et ister hamur işi... Hepsi taze, fiyatları da İstanbul’a göre makul. Aman ortamın güzelliğine kapılıp çok içmeyin, yakın da olsa daha Dalyan’a kadar beş kilometre yol var.
Dalyan gece hayatı bir meydana toplanmış üç bar, iki diskodan ibaret. Sweet Club’ta eğlence sabahın beşine kadar sürüyor. Plaja doyduysanız, ertesi gününüzü Köyceğiz Gölü turuna ayırabilirsiniz. Yolda dalından sıkılmış, nar ve portakal sularından içebilirsiniz ama içmeden mutlaka fiyatını sorun, üç bardak nar suyuna 60 TL çektiklerini bilirim. Akşamüstü konaklaması için Köyceğiz merkez şirin bir yer.