Ä°ÅŸte Clapton'ın ölen oÄŸlu
Eric Clapton'la 5.5 yıl ilişki yaşayan Lory Del Santo, ünlü müzisyenin bir gökdelenden düşerek ölen oğlu Conor'ın görüntülerini 15 yıl aradan sonra ilk kez Defne Barak'a izletti. Eric Clapton'ın 5 yaşındaki oğlu Conor, 1991 yılında New York'ta bir gökdelenin 53'üncü katından düşerek ölmüş, Clapton bunun üzerine Cennetteki Gözyaşları adlı şarkısını bestelemişti. Del Santo, röportajında Clapton'ın özel yaşamına dair de birçok sırrı açıkladı.
Eric Clapton’ın 5 yaşındaki oğlu Conor, 1991 yılında New York’ta bir gökdelenin 53’üncü katından düşerek ölmüş, Clapton bunun üzerine Cennetteki Gözyaşları adlı şarkısını bestelemişti. Clapton’la 5.5 yıl ilişki yaşayan ve Conor düştüğünde gökdelende bulunan Lory Del Santo, ölen oğlunun Eric Clapton’ın bile izlemediği görüntülerini, 15 yıl aradan sonra ilk kez Defne Barak’a izletti.
Â
n Oğlunuzun kısa hayatının en önemli anlarını filme çektiniz ama o öldükten sonra bu kayıtları bir daha hiç izlemediniz...
Â
- İşim dolayısıyla sinema ve fotoğraf çekimleri ilgimi çekiyordu. Conor’ın günlük yaşamının önemli anlarını 13-14 yaşına gelinceye kadar videoya almaya karar vermiştim. Ama o trajik olay yaşandıktan sonra bir daha çektiğim görüntüleri hiç izlemedim.
Â
n Conor gökdelenin penceresinden aşağı düştükten sonra video kayıtlarına ne oldu?
Â
- Kayıtları hep sakladım ama bu görüntüleri ne ben ne de bir başkası izledi. Belki de bu görüntüleri izleyen ilk ve tek kişi siz olacaksınız. Conor’ın görüntülerini aldığım kamera ise bir gezim sırasında kırıldı ve onu da bir daha hiç kullanmadım.
Â
n Görüntülerde Conor bebekken çok şirin gözüküyor. Yataktaki sahnede arka planda babasının şarkılarından birisi çalıyor. Belki de oğlunuzun müzisyen olmasını istiyordunuz.
Â
- Harikaydı... Ses tonu mükemmeldi. Eminim o da çok güzel şarkı söyleyecekti. Tabii bu özelliğini babasından almıştı.
Â
n Bir diğer kayıtta Eric Clapton’ı Conor ile oynarken gördüm. Bu görüntüleri çekmenize Eric ne diyordu?
Â
- Başta bu durum karşısında mutlu olmadı. Ben de ona "Conor büyüdüğünde çocukluğunu görmek isteyecek. Bunun neresi yanlış?" diye sordum. Eric’in hayatı çok özeldi, her şeyini sır gibi saklardı. Belki de konuşmayı ve kameranın önünde olmayı sevmiyordu.
Â
n Kayıtlar arasında Conor’ın Londra’ya gidişi de var. Galiba bu onun Londra’yı ilk ziyaretiydi.
Â
- Evet, doÄŸduktan sonraki ilk kez Londra’ya gidiyordu.Â
Â
n Galiba vaftiz töreni için Londra’ya gitmiştiniz. Siz, anneniz, Eric ve annesi... Herkes oradaydı...
Â
- Evet, Conor’ın vaftiz töreni için Eric’in annesinin evine gitmiştik. Eric, annesini ve büyükannesini çok severdi. Sık sık ziyaretlerine giderdi ama onları hiç evine çağırmazdı. Eric hep yalnız ve kendi başına olmayı severdi.
Â
n Eric ile hep beraber mi yaşadınız?
Â
- Uzun süre beraber yaÅŸadık. Ancak ikimizin de iÅŸleri yoÄŸundu. Benim Ä°talya’da iÅŸlerim oluyordu. Hayatımı kazanmak zorundaydım. Beraber yaÅŸamamıza raÄŸmen kendi harcamalarım için ondan hiçbir zaman maddi destek almadım.Â
Â
n Kayıtlarda ilginç bir bölüm daha var. Conor galiba iki ya da üç yaşında. Babasının dikkatini çekmek için gürültü yapıyor. Ama babası onunla ilgilenmiyor...
Â
- Çünkü Eric hayatına her şeyi çabucak alamazdı, biraz zamanın geçmesi gerekiyordu. Eric, için Conor etrafta dolaşan herhangi bir şeydi. Benim sürekli bir işim olurdu. Çalışmama rağmen evdeki her şeyin peşinden ben koşardım.
Â
O ise sadece seyrederdi. En güzel anlarının çocuÄŸuyla ilgilendiÄŸi anlar olduÄŸunu sonradan fark edeceÄŸi günün geleceÄŸini biliyordum. Bu duygunun onun içinde doÄŸal bir ÅŸekilde uyanması gerekiyordu.Â
Â
n Diğer bir sahnede ise Conor, dört yaşında ve elinde gitarıyla babasını taklit ediyor.
Â
- Gitarı Eric hediye etmişti. Conor, babasının her hareketini taklit ederdi. Onun gibi gitar çalıp, şarkı söylemeye çalışırdı.
Â
n Peki, Eric, hiç oğluna şarkı söyler miydi?
Â
- Hayır söylemezdi. Yalnız unutamadığım bir an var. Yeni yıl tatiliydi. Evde ağıcımızı süslemiştik ve Eric birden gitarını alıp şarkı söylemeye başladı. Conor bir köşe de oturmuş oynuyordu. Ben sessizce Eric’i dinliyordum. Harika bir andı. Ancak Eric birden durdu, ben de ona "Niye şarkıyı bitirmiyorsun?" diye sordum. O da "Hayır, yapamam bu işi" demişti. Eric bir daha hiç yanımızda çalmadı.
Â
n Bu kayıtları hiç izlemediğinizi söylediniz. Bir anne için bu görüntüleri izlemek gerçekten zor bir durum.
Â
- Evet, çok zor. Bilmiyorum, artık izleme anı geldi. Belki sizden sonra izlerim. Bu görüntüleri ilk izleyen sizsiniz. Kasetlerin düzenlenmesi lazım. Aslında bu görüntüleri izlememe gerek yok. Çünkü her şey gözümün önünden akıp geçiyor. Çektiğim görüntülerin her saniyesini hatırlıyorum.
Â
n Biliyorsunuz Eric Clapton, şu sıralar biyografisini yazıyor. Bu konuda sizinle konuştu mu?
Â
- Hayır konuşmadı. Sadece o trajik olay yaşandıktan sonra benden oğluna hediye ettiği küçük bir oyuncağı istedi. New York’ta dışarıda birlikte yürürken almıştı o oyuncağı. Ne yazık ki, o oyuncak bende yok. Çünkü Conor, camdan aşağı düştüğü an elinde o oyuncak vardı.
Â
n Oyuncak, Conor’ın ellerinde miydi?
Â
- Evet, o oyuncak gökyüzünde kaybolup gitti.
Â
n Eğer Conor’ın tek bir fotoğrafı sizde kalması gerekseydi, hangi görsel anı hafızanıza kazımak isterdiniz?
n Kayak yarışmasında madalya kazandığı anın karesini isterdim. Conor, madalyayı kazandığında çok mutluydu. Diğer kare ise benle birlikte TV şovuna katılmasıydı. Stüdyoya bir şey getirmişti ve getirdiği şey kameraya çekilmişti. Conor o gün de çok mutluydu. Son olarak da Conor’ın gitar çalmaya başladığı görüntüleri isterdim.
Â
n Eric’in oğlu için bestelediği ve Grammy ödülü kazandığı Tears in Heaven şarkısından size bahsetmediğini söylemiştiniz. Bu şarkıyı ilk nasıl duydunuz?
Â
Bir gün yolda yürüyordum ve bir müzik mağazasının önünden geçerken onun sesini fark ettim. Bu şarkıyı daha önce hiç duymamıştım. Mağazaya girdim, şarkının sözlerini duyduğumda ise dışarı çıktım, koştum, koştum... Hazır değildim bu ana.
Â
Müzisyen olmak istiyordu
Â
n Conor müzisyen olmayı istiyor muydu?
Â
- Evet, istiyordu. Bana "Yakında müzisyen olacağım" derdi. Çok yetenekliydi, profesyonel gitarı bile çalabiliyordu.
n Eric, müzisyen olma konusunda oğlunu destekledi mi?
Â
- Hayır. Eric, herkesin hayatının sihirli bir an ya da şansla çizildiğini düşünürdü. Oğlunu hiçbir zaman yönlendirmek istemedi.
Â
n Eric bu görüntüleri izlemek istemedi mi?
Â
- Hatırlamıyorum. Belki de kasetlerin olduğunu unutmuştur. Bazen trajik bir olay yaşandığında her şeyi unutursunuz. Eminim Eric, bu görüntüleri izlemekten mutluluk duyacaktır. Çünkü görüntüler mutlu anlarımızdı.