Ayda KAYAR
Son Güncelleme:
İsrailli genç fotoğrafçılardan gizemli İstanbul fotoğrafları
‘Coğrafi Fotoğraf Okulu Gerçeğin Hikayesi’nin son sınıf öğrencileri beş yıldır bitirme tezlerini İstanbul’da hazırlıyorlar. Bahar aylarında Türkiye’ye gelen gençler ‘Gizemli şehir: İstanbul’ adlı projeyle kentin yaşayan, gerçek hayatını görüntülemeye çalışıyorlar.
Her bir öğrenci altı gün kaldığı İstanbul’da, 700-1000 kare fotoğraf çekiyor. Bunların arasından ellisini seçerek, okulun on bir öğretmenine gösteren genç fotoğrafçılar, yapılan eleştirilere göre fotoğraf sayısını ikiye indiriyorlar. Bu resimler, gezenin kendisini İstanbul’da hissedeceği düzenlemelerle sergileniyor. İşte bu sergi bu yıl ilk kez İstanbul’a taşındı. Mezunların fotoğraflarından oluşan bir seçki 11 Nisan’a kadar Karaköy’deki Schneidertempel Kültür Merkezi’nde Türk fotoğrafseverlerle buluşacak. Okul Müdürü ve fotoğrafçı Giora Salmy, İsrail’deki ilk serginin çok ilgi gördüğünü ve son yıllarda amatör fotoğrafçıların da kendileriyle birlikte İstanbul’u ziyaret ettiklerini anlatıyor.
Turistik yerlere gitmiyoruz hayatın içine karışıyoruz
Öğrencilerinize neler öğretiyorsunuz?
- Biz diğer okullardan farklıyız. Fantastik fotoğraflar çekmeyi, gerçeği farklı türde göstermeyi değil gerçeği en iyi şekilde göstermeyi öğretiyoruz. Her yıl eşit sayıda kız ve erkekten oluşan en çok 30 öğrenciyi, çektikleri fotoğraflara bakıp, mülakat yaparak seçiyoruz. Öğrencilerimize ilk olarak bakmayı, gördüğünü anlamayı ve fotoğraf ile anlatmayı öğretiyoruz. Okul iki yıllık, ancak isteyen öğrencilerimiz için bir yıl daha eğitimimiz var. Bu sırada fotoğraf tekniklerini ve dijital teknolojiyi de öğreniyorlar.
Okulunuzda kimler eğitim veriyor?
- Okulumuzda 11 fotoğrafçılık öğretmeni ve aralarında antropolog, vücut dili uzmanı, sanat tarihçisi, modern sanat uzmanı ve zoologların yer aldığı 18 uzman var. Fotoğraf çekecek kişinin kültürleri de bilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Mezunlarınız neler yapıyor?
- Hepsinin hayali National Geographic için çalışmak. Aralarında haber, stüdyo, dergi fotoğrafçıları var. Azimli olanlar, mutlaka başarılı oluyorlar.
DÖNER YEMEK İŞİN BONUSU
Bitirme tezi için neden İstanbul’u seçtiniz?
- İstanbul dünyanın en güzel şehri ve enteresan bir mesaj taşıyor. Yüzyıllardır yaşayan, geçmişin ihtişamını bugüne taşıyor. Laik ve dindar insanların uyum içinde yaşadığı bir şehir. Ayrıca buraya gelmek bizim için çok kolay. Tabii bir de döner yemenin cazibesi var.
Kentte nerelere gidiyorsunuz?
- Bilinen, turistik yerlere gitmiyoruz. Kadırga, Balat, Fener, Kumkapı gibi, konutların olduğu eski semtlerde dolaşıyor, İstanbul’daki gerçek yaşamın detaylarını görmeye çalışıyoruz.
Siz fotoğraf çekmeye nasıl başladınız?
- Büyükbabam fotoğrafçıydı. Bu nedenle ben fotoğrafla iç içe büyüdüm. 1967’de 21 yaşındayken, fotoğraftan para kazanır oldum. Önce haber fotoğrafçısıydım, sonra fotoğraf editörü oldum. Fotoğrafla ilgili çeşitli eğitimler de aldım.
İstanbul’da fotoğraf çekmek nasıl bir duygu?
- Burası benim evim gibi. Kendimi güvende hissediyorum. Değişik şeyleri değil, İstanbul yaşamı için olağan şeyleri çekmeye çalışıyorum. Evim gibi dedim ama yine de ayrı bir kültürden geliyor, ayrı bir dil konuşuyorum. Bu nedenle benim için burada fotoğraf çekmek daha da kolaylaşıyor.
Turistik yerlere gitmiyoruz hayatın içine karışıyoruz
Öğrencilerinize neler öğretiyorsunuz?
- Biz diğer okullardan farklıyız. Fantastik fotoğraflar çekmeyi, gerçeği farklı türde göstermeyi değil gerçeği en iyi şekilde göstermeyi öğretiyoruz. Her yıl eşit sayıda kız ve erkekten oluşan en çok 30 öğrenciyi, çektikleri fotoğraflara bakıp, mülakat yaparak seçiyoruz. Öğrencilerimize ilk olarak bakmayı, gördüğünü anlamayı ve fotoğraf ile anlatmayı öğretiyoruz. Okul iki yıllık, ancak isteyen öğrencilerimiz için bir yıl daha eğitimimiz var. Bu sırada fotoğraf tekniklerini ve dijital teknolojiyi de öğreniyorlar.
Okulunuzda kimler eğitim veriyor?
- Okulumuzda 11 fotoğrafçılık öğretmeni ve aralarında antropolog, vücut dili uzmanı, sanat tarihçisi, modern sanat uzmanı ve zoologların yer aldığı 18 uzman var. Fotoğraf çekecek kişinin kültürleri de bilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Mezunlarınız neler yapıyor?
- Hepsinin hayali National Geographic için çalışmak. Aralarında haber, stüdyo, dergi fotoğrafçıları var. Azimli olanlar, mutlaka başarılı oluyorlar.
DÖNER YEMEK İŞİN BONUSU
Bitirme tezi için neden İstanbul’u seçtiniz?
- İstanbul dünyanın en güzel şehri ve enteresan bir mesaj taşıyor. Yüzyıllardır yaşayan, geçmişin ihtişamını bugüne taşıyor. Laik ve dindar insanların uyum içinde yaşadığı bir şehir. Ayrıca buraya gelmek bizim için çok kolay. Tabii bir de döner yemenin cazibesi var.
Kentte nerelere gidiyorsunuz?
- Bilinen, turistik yerlere gitmiyoruz. Kadırga, Balat, Fener, Kumkapı gibi, konutların olduğu eski semtlerde dolaşıyor, İstanbul’daki gerçek yaşamın detaylarını görmeye çalışıyoruz.
Siz fotoğraf çekmeye nasıl başladınız?
- Büyükbabam fotoğrafçıydı. Bu nedenle ben fotoğrafla iç içe büyüdüm. 1967’de 21 yaşındayken, fotoğraftan para kazanır oldum. Önce haber fotoğrafçısıydım, sonra fotoğraf editörü oldum. Fotoğrafla ilgili çeşitli eğitimler de aldım.
İstanbul’da fotoğraf çekmek nasıl bir duygu?
- Burası benim evim gibi. Kendimi güvende hissediyorum. Değişik şeyleri değil, İstanbul yaşamı için olağan şeyleri çekmeye çalışıyorum. Evim gibi dedim ama yine de ayrı bir kültürden geliyor, ayrı bir dil konuşuyorum. Bu nedenle benim için burada fotoğraf çekmek daha da kolaylaşıyor.