İnzivaya da girdi, ateş dansı da yaptı... Hem çalıştı hem dünyayı gezdi
Tayland’a aldığı tek yönlü biletle büyülü bir maceraya atıldı. 22 yaşındayken çantasını sırtına takıp yollara düşen Nurgül Türk seyahat ettiği ülkelerde çalışarak kazandığı parayı bir sonraki serüveninde kullanıyor. Yaklaşık 4 yıldır dünyayı bu şekilde dolaşan Nurgül Türk’ten ilham veren hikâyesini dinledik.
Bir hafta önce Moğolistan’dan dönen 26 yaşındaki gezgin Nurgül Türk, şu an Türkiye’de. Şubatta Kuzey ışıklarını görmek için Rusya’ya gitmeyi planlıyor. Dünyayı keşfedebilmek için büyük bir enerjisi var. Sadece o yerlerden geçmek değil amacı, gittiği her ülkeyi derinlemesine keşfetmek... “Uzak köşelerde, sokakların ritminde, yol manzaralarında, köşeden gülümseyen bir çocukta bulduğum ilhamı ve sevgiyi hissetmek gerçekten paha biçilemez. İşte bu yüzden attığım adımlara minnettarım” diyor ve bize bu yola nasıl çıktığını anlatıyor...
- Bir gün çantanı toplayıp bir uçak bileti almak nasıl aklına geldi?
Sabah 9 akşam 6 çalıştığım, sadece pazar günü izin yapabildiğim bir döngüdeydim ve mutsuzdum. O zaman daha 22 yaşındaydım. Bağımsız ruhum sebebiyle hep böyle sırt çantamı almak ve sonunu bilmediğim, büyülü bir yolculuğa çıkmak isterdim. YouTube’dan izlediğim videolardan çok şey öğrendim. Sonra bunu yapabileceğime inandım ve Tayland’a tek yönlü bir uçak bileti alarak ilk adımı attım.
- Şu ana kadar nereleri gördün? Sürekli yolda mısın?
Toplamda 17 ülkeye seyahat ettim. Aralarda da Türkiye’ye gidip geldim. Önce Tayland’a, sonra da Kamboçya, Laos, Malezya, Singapur, Fiji, Moğolistan, Uganda ve Hindistan gibi ülkelere gittim. COVID-19 başlangıcında yaşanan belirsizlikler ve seyahat zorlukları sebebiyle Türkiye’ye döndüm.
- Pandemi sürecinde ne gibi sorunlar yaşadın?
Dünya turuna çıktıktan 3 ay sonra COVID-19 diye bir virüs duyulmaya başladı. Hastalık Çin’den yayıldı ve ben o sırada Çin’in komşu ülkelerinde seyahat ediyordum. İlk büyük zorluk, hayallerimin ülkesi Fiji’ye kabul edilmemem oldu. Günlerce bir otel odasında tutuldum. Ardından uçuşlar iptal edildi, ülkeler kapılarını kapattı. Bazı ülkeler tamamen kapanmamıştı ama bir aşı kartı veya COVID-19 testi soruyorlardı. Bu gibi ekstra uğraşlarla seyahatlerime devam ettim.
- Uzun süre yolda olmak mental sağlığını nasıl etkiliyor?
Yolculuklarım genel olarak çetin şartlarda geçiyor. Son birkaç yılda zihinsel olarak zorlandığımı hissetmeye başladım. Birbirinden çok farklı gerçekliklerin içine girip çıkıyorum. Yerim yurdum sürekli değişiyor. Bazen bu ritme ruhum, zihnim ve bedenim yetişemiyor. Evet, seyahatler sayesinde dünyam genişliyor ama sonra etrafı toparlamakta zorlandığım oluyor. Bazen bir terapist, bazen bir dost, bazen de bir sevgilinin desteğiyle zorluklarla başa çıkıyorum.
‘DÖVMEMİ GÖSTERİYORMUŞ’
- Afrika’da tacize uğradığına dair bir haber gördüm, bu doğru mu?
YouTube’daki bir videom nasıl olduysa bu noktaya evrildi. Gerçek değil yani. Olayın aslı şu: Videoda Masai yerli halkından biri yanıma geliyor ve eteğimin yırtmacından dövmemi göstererek “Henna” diyor. O sırada anlamıyorum ne yapmaya çalıştığını. Ama aslında dövmemi soruyor sadece. Ülkemizde prim yapan meselelerin bu tarz başlıklar olması maalesef insanın içini acıtıyor.
- Ateş dansı ve kupa çekme yöntemleriyle para kazandın, değil mi?
O zamanlar içimde ne gibi cevherler olabileceğini şaşkınlıkla keşfettiğim bir dönemdi. Yola çıkmadan hemen önce gittiğim ülkelerde yapabileceğim bir şeyler ararken ‘poi’leri, yani ateş dansı aletlerini keşfettim. Pratiklerle kendimi kısa sürede geliştirdim. Ayrıca önceden klasik masaj eğitimi almıştım. Bununla kupa terapisini harmanlayarak Facebook grubu üzerinden müşteriler buldum.
- Nepal’deki 12 günlük inzivanı biraz anlatır mısın?
Vipassana meditasyonunun tekniğini öğrendiğimiz ve 10 gün boyunca hiç konuşmadan, günde yaklaşık
10 saat meditasyon yaptığımız bir inzivaydı. Buda’nın öğretisinin evrensel boyutunu işleyen, dünyanın birçok yerinde merkezi olan Dhamma’nın inzivasıydı.
‘İRAN, AŞKIN VÜCUT BULMUŞ HALİ GİBİ’
- Gezdiğin yerler arasında sana en çok hangisi ilham verdi?
Doğası, insanı, dili, kültürü, sanatıyla İran bende derin izler bırakan bir ülke oldu. Her anlamda aşkın vücut bulmuş hali gibi bir ülke benim için.
- Seyahatlerinde karşılaştığın en ilginç yerel yemek neydi?
Denizanasından timsaha, attan maymuna, köpekten kediye, leylekten kurbağaya kadar birçok hayvansal gıdanın yendiğini gördüm. Bunların dışında sihirli mantarlarla yapılan içecekler, bazı bitki karışımlarından elde edilen çaylar, kaktüsten yapılan yemekler gibi ilginç alternatiflerle karşılaştım.
- Gelecekte hangi destinasyonlara gitmeyi planlıyorsun?
Gördüğüm ve etkilendiğim bir rüya nedeniyle Arjantin’den Venezuela’ya uzanan And Dağları boyunca bir yolculuk yapmak istiyorum. Ayrıca önümüzdeki şubat ve mart ayları arasında da Kuzey ışıklarını görmek için Rusya’ya bir organizasyon düzenlemeyi planlıyorum. Oraya bir ekiple birlikte gitmek istiyorum.