GeriSeyahat Hürriyet Seyahat gezginleri motosikletle dünya turunda
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Hürriyet Seyahat gezginleri motosikletle dünya turunda

Hürriyet Seyahat gezginleri motosikletle dünya turunda

Kerem, Fırat ve Özkan... Üç arkadaş 15 yıllık kariyerlerine dokuz aylık mola vererek motosikletleriyle dünya turuna çıktılar. “Hayatımızın macerası” dedikleri dünya turu için bir yıl boyunca plan ve hazırlık yaptılar. Önce motosikletlerini Hamburg’dan gemiyle Santiago’ya gönderdiler, sonra da kendileri uzun bir uçuştan sonra şehre vardılar. Böylece macera başlamış oldu. 'MotoTrio' ekibi, serüvenleri boyunca yaşayacakları deneyimleri, Hürriyet Seyahat’te yazacak. İşte üç kafadarın ilk durağı olan Şili…

Kırk saatlik uçuşun ardından Santiago’ya inip, bir süre de nedense bizimkinden bir sonraki uçağa binen bavullarımızı bekledikten sonra hostele ulaşmak için araç ayarladık. Yolda sürücü ile rotamızı konuştuk, güneyde mutlaka görmemizi önerdiği yerleri not ettik. Daha sonra laf geldi Santiago’nun trafiğine, hayhuyuna, gecesine, tehlikesine… Bizim hostelin oralar geceleri tehlikeliymiş, üçümüz birlikte gezersek sorun olmazmış ama tek başımıza gezmemeliymişiz… İçimizden “İstanbul’dan tehlikeli olacak hali yok ya” diyerek dinledik uyarıları, bavullarımızı hostele atıp vurduk kendimizi sokaklara.

Hürriyet Seyahat gezginleri motosikletle dünya turunda

Motosikletli gezginler olsak da şehirleri tanımanın en iyi yolunun sokaklarını arşınlamak, meydanlarda, sokaklarda kaybolarak gezmek olduğunun farkındayız. Santiago’yu boydan boya geçen Mapocho Nehri boyundaki parka dalıp bahar güneşinden sakınarak (Burada güneş bir başka yakıyor) şehir merkezine doğru seyirttik, deniz ürünlerinin satıldığı Mercado Central’i ziyaret edip Güney Amerika’nın alameti farikalarından empanadas yiyip kendimize geldik, Kasım ayında meyve tezgâhlarında kiraz ve şeftali görüp bu yıl kış yaşamayacağımızı bir kez daha fark ederek sevindik. Kentin ana meydanı Plaza de Armas’a uzanan yaya bölgesi canlı ve renkliydi, meydanın bir köşesinde satranç oyuncuları buluşmuştu, bazı masalarda izleyici çekecek kadar sıkı oyunlar oynanıyordu. Başka köşelerde dans edenler, çimlerde uzananlar, misyonerler, bastonuyla bankta oturup etrafı izleyen ihtiyarlar, takım elbiseli memurlar, evsizler vardı. Şehrin her kesimi Plaza de Armas’ta temsil edilir gibiydi, biz de turist kontenjanından karıştık kalabalığa.

Hürriyet Seyahat gezginleri motosikletle dünya turunda

Sonraki günler şehrin kuzeybatısındaki yeni finans merkezini ve kafeler, atölyeler, butiklerle dolu semti 'Barrio İtalya’yı gezme, uzun turumuz için son eksiklerimizi giderme, şehri meşhur San Cristobal tepesinden gözleme ve Santiagolu yazılımcı tanıdığımız Rene ile ülkenin ekonomik ve politik durumunu konuşma fırsatımız oldu. Metropolü gezdikçe şehrin görece yıpranmış ama temiz ve düzenli yapısına, yaya geçitlerinde duran araçlarına, insan hayatına ve güvenliğe önem veren uygulamalarına gıpta ettik. Arka planda ise sürekli motorlarımıza kavuşacağımız güne doğru geri sayıyorduk.

Hürriyet Seyahat gezginleri motosikletle dünya turunda

Barrio İtalya

Eski ihtişam, yeni virane: Valparaiso
Dört günün ardından başkente veda edip Şili’nin ana liman kenti Valparaiso’ya giden bir otobüse atladık. Motorlarımızı gümrükten almamıza yalnızca bir gün kalmıştı, o halde günü iyi değerlendirip şehri gezmeliydik. Yürüyerek inmesi dahi zor diklikteki daracık yokuşlardan limana yuvarlanıp şehrin ana meydanı 'Plaza Sotomayor’a ulaştık, şehre bizden önce varan gezgin arkadaşlarımızla buluşup onların eşliğinde bir yürüyüş yaptık. 

Hürriyet Seyahat gezginleri motosikletle dünya turunda

San Cristobal Tepesi’nden gün batımı

Tam kendimizi Rene’nin tabiriyle 'Şehir fareleri' gibi hissetmeye başladığımız anda motorlarımızı gümrükten çekme günü geldi. Şili’ye vardığımızdan beri gördüğümüz genel grev pankartlarının bir benzerini gümrük binası kapısında görünce bir an umutsuzluğa kapıldık. Ancak becerikli gümrük müşavirimiz Don Esteban pankartın arkasına geçip kapıdaki küçük pencereden meramını anlatarak kapının açılmasını sağladı. Bürokratik işlemleri tamamlayarak antrepoya yollanıp bir buçuk ay sonra motorlarımıza kavuştuk. Dünyanın bambaşka bir köşesinde motor sürdüğümüzün henüz farkına varamayarak kasklarımızı takıp şehre yollandık ve bir an önce asfalt lastiklerinden kurtulup motorlarımızın sırtında Şili’ye gönderdiğimiz arazi sürüşüne de uygun olan lastiklerimizi taktırdık.

Hürriyet Seyahat gezginleri motosikletle dünya turunda

Plaza Sotomayor’daki Şili Donanma Komutanlığı

Hostelimize dönüp ekipmanımızı motorlara nasıl yerleştireceğimizi bir kez daha gözden geçirdikten sonra ufak tefek bakım işlerini ve yerel tabirle Valpo’nun olmazsa olmazı grafitili mahallerine ziyaretimizi planlayıp şehrin sırtlarındaki fakir mahallenin sadece bekçilik yapsın diye beslenen gergin köpeklerinin bitmek bilmez havlamaları eşliğinde uykuya daldık. Ertesi gün Polanco’nun derme çatma evlerini birer şahesere dönüştüren grafitilerden kendimizi alabildiğimiz bir anda hangi şehrin böylesine virane bir semtine (Hem de kendi isteğimizle) gideceğimizi birbirimize sorduk. Ama işte oradaydık ve belediyenin ertesi gün üstünü griye boyamak yerine festival düzenleyerek yenilenmesine önayak olduğu eserlere hayranlıkla bakıyorduk. Eski ihtişamlı günlerinin hayaletinden ibaret kalmış 'Pasifik’in incisi' Valparaiso’nun en sevdiğimiz yanı renkli duvarları oldu. UNESCO şehrin tarihi merkezi yanısıra bu alışkanlığını da kültürel miras ilan etse yeridir.

Hürriyet Seyahat gezginleri motosikletle dünya turunda
Polanco’dan bir pencere

Hani bu yıl kış görmeyecektik
Valparaiso günlerimizi bitirip yola çıkma zamanı geldiğinde tatlı ev sahiplerimiz Maria Teresa ve Guido’ya bir veda fotoğrafı çekelim deyince ikisinin de ilk günden beri 'El Sultan' diye hitap ettiği Özkan’ın kanatları altına girmesi görülmeye değerdi (Üçümüzün arasında en etkileyici sakallar onunmuş). Burada Türk dizilerinin Güney Amerika’daki popülerliğine de bir parantez açmalı. Şili’de Türk olduğumuzu öğrenen herkes bize son yılların popüler Türk dizilerinin isimlerini sayıp hangilerini izlediğini, hangisini daha çok sevdiğini söyledi. Üçümüz de bu konuda epey cahil olduğumuz üzere yorumlarına katılıp katılmama konusunda çekimser kaldık ancak söz konusu dizilerin dünyanın diğer ucunda genç ve yaşlı demeden Türkiye sempatisi yarattığını gözlemlemek ilginçti. 90’lı yıllarda Türkiye bu kıtadan dizi ithal ederken halkımızın Latin Amerika sevgisi artmış mıydı bilemiyoruz ama televizyonun kültür ihracatı yönünden gücünü ilk elden görmüş olduk.

Hürriyet Seyahat gezginleri motosikletle dünya turunda

Valparaiso’dan serin bir bahar sabahı yola çıktık, hedefimiz Arjantin’in şaraplarıyla ünlü şehri Mendoza’ya varmaktı. Yolda And Dağları’nın en yüksek zirvesi Aconcagua’yı (6.960 metre) uzaktan da olsa görmeyi umuyorduk. Zira yalnızca 200 kilometre içinde deniz seviyesinden 3.185 metredeki Los Libertadores geçidine tırmanacak, Aconcagua’nın hemen yanı başından Arjantin’e giriş yapacaktık. Tırmanmasına tırmandık ancak bırakın sağı solu görmeyi, geçidi tırmandıkça önümüzü görmeyi zorlaştıran yoğun kar yağışı eşliğinde aştık. Dağ havasının kestirilemezliğini bilsek de kışlık sürüş kıyafetlerimizi daha ilk günden deneme fırsatı bulacağımızı hiç düşünmemiştik doğrusu! Biraz afallamış ancak doğru donanım sayesinde kuru ve fazla üşümemiş durumda sınır kapısına vardık, biraz sağdan sağdan giderek, biraz da halden anlayan bir Arjantin jandarması sayesinde pasaport sırasında epey önlere geçtik. Gümrükte arabaları didik didik arayan görevliler de “bunlarda kaçakçı tipi yok” diye düşünmüş olacak ki çantalarımız kontrol edilmedi ve görece kısa sürede (yaklaşık bir buçuk saat!) sınır işlemlerini hallettik. İyi ki motorluymuşuz, yoksa geçişimiz 5-6 saati bulacak gibiydi.

Hürriyet Seyahat gezginleri motosikletle dünya turunda
Museo de Bellas Artes / Güzel Sanatlar Müzesi

Sınır geçişi uzayınca varış noktamızı gözden geçirip Arjantin günlerimize Mendoza’nın batısındaki rafting ve doğa sporları merkezi Uspallata’da konaklayarak başladık. Şimdi Kuzey Patagonya’ya kadar Arjantin’de sürüp yine Pasifik kıyısına döneceğiz. Maceramızı günbegün izlemek isterseniz sosyal medya hesaplarımızı takibe alabilir, anlık konumumuzu blogumuzdan görebilirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

www.gomototrio.com

False