GeriSeyahat Güzin Hanım 45 tabloya imza atan bir ev hanımıdır
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Güzin Hanım 45 tabloya imza atan bir ev hanımıdır

Güzin Hanım 45 tabloya imza atan bir ev hanımıdır

Çukurova’da son yıllarda ev hanımları sanata merak sardı ve resim kursları almaya başladı. İçlerinden büyük bir bölümü başarılı oldu, atölyelerini kurdu, resim yapmaya başladılar. Güzin Akdemir de başarılı olanlardan biri. Sergiler açtı ve varlığını kabul ettirdi… Şimdi sizlere bir başarılı sanatçımızı tanıtmak istiyorum… (ÇUKUROVA’DAN/ Y.Sinan TANYILDIZ)

DEĞERLİ dostum Süleyman Mavruk şu günlerde Amerika’daki sanat galerisinde çalışmalarını sürdürüyor. Adana’da olduğu dönemlerde sık sık biraraya gelir ve resim konuşuruz. Onun bir sözünü hiçbir zaman unutmam. “Çağdaş ülkelerde resim sergileri, sanatseverlerin akınına uğrar, çünkü orada insanların evlerindeki duvarlar tablolarla doludur ve bir evin zenginliği duvardaki tablolarla ölçülür.”

 

Adana doğumlu resim sanatçımız Güzin Akdemir’le söyleşirken aklıma Süleyman Bey’in anlattıkları geldi. Biz kendiaramızda zaman zaman sanatçı doğmakla, sanatçıolmak arasındaki farkı tartışırız. Ben her zaman sanatçı ruhlu doğanların başarılı olacağına inanırım. Her eserde böyledir, yaptığınız şeyi yüreğinizde hissetmiyorsanız, başkalarından da aynı şeyi bekleyemezsiniz... Çünkü sanat bunu gerektirir...

 

Her şey farkına varmakla başlar...

 

Güzin ve Şakir Akdemir’in Demir ve Semih isimli iki çocukları var. Demir Bilkent’te ekonomi okuyor, Semih ise değişim programına katılıp Meksika’ya gitti. Yeni Kolej mezunu olan Güzin Hanım’ın hayatında çocukları önemli bir yer kapladı. Onlarla uğraştı ve rutin işlerle devam etti. Bir gün arkadaşının Mustafa Dulda atölyesine gittiğini öğrendi. Yüreğinde bir kıpırtı hissetti ve aynı atölyede bulunmayı arzu etti... Karar verdi, içindeki resim yapma isteğiyle birlikte değerli hocamız Dulda’nın atölyesine ilk adımı attı...

 

Ruhunu kaplayan resim sevgisi onu saatlerce çalışmaya sevk etti. Gece, gündüz çalışmalarını sürdürdü. Üniversitemizin değerli hocalarından Yrd. Doç. Mustafa Okan ve zaman zaman da olsa Mersinli sanatçımız Ahmet Yeşil’in yönlendirmesiyle kendini bulmaya çalıştı. Sonunda eserleri ortaya çıktı...

 

Artık sanatseverlere sunabileceği tabloları vardı...

 

1999 yılından itibaren karma sergilere katılmaya başladı. Adana, İstanbul, Ankara ve Mersin’e taşıdığı eserlerini sanatseverlerle buluşturdu...

 

Bu arada bir atölye haline dönen ev yetmez hale geldi.

 

Kendine ait bir atölyesi olmalıydı. Kararını verir vermez bunu da gerçekleştirip çalışmalarını tamamen kendine ait olan atölyesinde sürdürmeye başladı...

 

Ve kendini daha özgür hissettiği, düşünceleriyle baş başa kaldığı atölyesinde ürettiği eserlerini kişisel sergi açarak bir nevi gelin etti... GüzinHanım’ın gözünde her tablosu kızıydı, çocuğuydu. Onları sanatseverlere vermek, gelin vermekle eşdeğerdi... Nitekim Görüntü Sanat Galerisinde ilk kişisele sergisini açtı ve bu sergi büyük ilgi gördü...

 

Şimdi sıra bir başka ile gelmişti...

 

İstanbul, İzmir’e gidebilirdi. Ama Güzin Hanım Mersin’i seçti... Ve ikinci kişisel sergisini burada açtı, sanatseverlerle buluştu.

 

Güzin Hanım’ın, Mustafa Dulda atölyesinde başlayan, daha sonra çeşitli atölyelerde devam eden resim hayatı artık meyvelerini vermeye başlamıştı ve Adanalı bir sanatçı olarak ismi de sanat çevrelerinde anılır hale gelmişti...

 

Sanatçılar gördükleri ilgiyle beslenir, yüreklenir, heyecanlanır ve çalışmalarını hızlandırır...

 

Gördüğü ilgi Güzin Hanım’ı yüreklendirdi...

 

Bir yıl boyunca atölyesine kapandı, kendini tamamen yapacağı eserlere verdi...

 

Sonunda amacına ulaştı...

 

Bir ev hanımının, içimizde yaşayan bir kardeşimizin başarısını sizinle paylaşmak istedim...

False