Günde 30 lira harcayarak Asya’yı gezdi
Tuğçe Makarnacı (30) uluslararası ilişkiler mezunu. Bilgi işlem ve Ar-Ge gibi işlerde çalıştı. Beyaz yakalı hayatın getirdiği stres, uykusuzluk ve yoğun iş temposundan sıkıldı. İstifa etti. Hiçbir plan yapmadan tek yön uçak bileti aldı. Altı aylık Asya turuna çıktı. Günde 30 lira harcadı. Tayland, Malezya, Endonezya, Kamboçya ve Hindistan’ı baştan sona gezdi.
Seyahat tutkusu ilk nasıl başladı?
Küçüklüğümden itibaren kurduğum hayaller, arzuladığım meslekler hep seyahatle bağlantılıydı. Bu tutku 12 yaşında Heinrich Harrer’in kendi yaşamını anlattığı kitaptan yola çıkılarak hazırlanan ‘Tibet’te 7 Yıl’ filmini seyretmemle başladı. Harrer’ın kendisini bir anda içinde bulduğu hayat ve ‘Dalay Lama’ ile tanışması beni çok etkilemişti. Artık seyahat hayallerim daha da ciddileşmişti.
Kamboçya
Asya turu fikri nasıl oluştu?
Okul, iş, para, zaman gibi bahaneler üretip kendime engeller koyuyordum. Gezi Direnişi bana bir ilham verdi. “Gerçekten istersem yapabilirim” dedim. Beyaz yakalı hayatın getirdiği stres, uykusuzluk, insanların birbirine saygısızlığı, çıkarcılık, entrikalar... Diğer insanlarda yadırgadığım tüm bu özelliklerin benim karakterim haline dönüşmeye başlaması böyle bir karar almamda etkili oldu. Hiçbir şey planlamadan ileri tarihli tek yön uçak biletimi aldım, istifa ettim ve yola çıktım.
Malezya
Ne kadar sürdü? En çok nereden etkilendiniz?
Altı ay... Bu süre boyunca, Tayland, Malezya, Endonezya, Kamboçya ve Hindistan’da bulundum. Her ülkede birer ay kaldım. En çok Hindistan’dan etkilendim. “Hindistan bambaşka bir gezegen” derler, öyleydi gerçekten. Öyle bir yer ki, sabah sizi hüngür hüngür ağlatıp ülkeyi terk etme noktasına getirebilirken, akşam dünyanın en mutlu insanı yapabiliyor.
Hindistan
Nasıl bir hazırlık süreci yaptınız?
Sırt çantası ve bot almaktan öteye geçmedi. Öyle gezilecek yerler listesi çıkaran ya da rota belirleyen bir insan değilim. Gittiğim ülkede yerel halka gezilmesi gereken yerleri sorup ilerlerim. Ancak aldığım karardan vazgeçirmeye çalışanlara karşı epey enerji harcadım.
Malezya
Seyahatiniz boyunca kaç para harcadınız?
Düşük bütçeli seyahat eden biriyim. Yeme içme, konaklama, etkinlikler ve ulaşım dahil günlük 30 TL harcadım. Gittiğim ülkeler genellikle ucuzdu ama paramın yetmediği yerde durup çalıştığım da oldu. Maliyeti düşürmek biraz lüks- lerinizden ne kadar vazgeçebildiğinizle alakalı. Bu demek değil ki sersefil bir yaşam sürdüm. Kendimi şımarttığım günler tabii ki oldu. Fark şurada başlıyor; be-nim gerçekleştirdiğim şey ‘tatil’ değil, bir ‘seyahat’.
Bali’de pirinç topladı.
En ilginç deneyiminiz neydi?
Gittiğim ülkelerde turist gibi gezmek- tense insanların hayatlarına dahil olmayı seçtiğim için Bangkok’ta kedi bakıcılığı yaptım, Bali’de pirinç hasadına katıldım, Şaman’la görüştüm, Kamboçya’da bir Türk’ün açtığı ‘Aynebilim Aşevi’nde çocuklarla oynadım. İçlerinde en özeli, yanlışlıkla ortasına düştüğüm cenaze töreniydi. Tayland, Kançanaburi‘de tapınakları dolaşır-ken müzik sesi duyunca tapınağın içine girdim ve birden elimde kamerayla kendimi cenaze töreninin ortasında buldum...
Malezya’da Çin bayramına katıldı.
Yalnız bir kadının seyahat etme zorluğu var mı?
Bu konuda insanların ciddi korkuları ve önyargıları var. “Kaçırırlar bak, tecavüz ederler, öldürürler” gibi... Hiçbiri başıma gelmedi. Dezavantajından çok avantajı var. Tek seyahat etmek, insanlarla daha kolay iletişime geçebilmek, çevreye dair algıların açık olması gibi birçok avantaj getiriyor. Talep ettiğiniz yardımların geri çevrilmesi, insanların sizi daha zararsız görmesi vb...
Tayland’da cenaze törenine katıldı.
Her şey düşlediğiniz gibi mi oldu?
Düşler dünyasında yaşamıyoruz, haliyle her zaman her şey istediğim gibi olmuyor ancak bu yolculuk benim karar verme şekillerimi değiştirdi. Kendimle baş başa kalabilmemi sağladı. İç sesimi dinlemeyi ve maddi kayıplara üzülmemeyi öğretti. Artık daha kolay alternatif yol bulabiliyorum. Zor durumlarla daha kolay başa çıkabiliyorum. Bir de en önemlisi, kendime daha fazla değer ve öncelik veriyorum. Kendi isteklerimi, başkaları için artık ertelemiyorum.