GeriSeyahat Gülse çağırsa kabul ederim
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Gülse çağırsa kabul ederim

Gülse çağırsa kabul ederim

Ruhu her geçen yıl daha da gençleşen Nil Karaibrahimgil, mayısta çıkacak yeni albümü hakkında henüz ağzını açmıyor ama çıkış tarihi yaklaştıkça heyecanını bastırmakta da zorlanıyor. Sanki bir tarafı şarkıları ağzından kaçırmak ister gibi. Güzel müzisyen, çocuksu enerjisi ve nereden aldığını sır gibi sakladığı Susam Sokağı esintili elbiseleriyle All stüdyosundaydı...

* Yeni albümünüzde neler var, neler yok?            

- Anlatması zor bir albüm. Renk cümbüşü demek daha doğru olur. Heyecandan çatlamak üzereyim. “Ah bir duysalar” diye zor uyuyorum son bir yıldır... Büyük bir sırrı tek başıma taşır gibiyim.

* Bir gün bizi çok şaşırtacak bir müzik tarzıyla karşımıza çıkacak mısınız?

- Hâlâ yeterince şaşırtamadım mı? Tamam bu albümü bekleyin o zaman...

* Televizyonla aranız nasıl, Yalan Dünya’yı izliyor musunuz?

- Televizyon izlemiyorum ama “Yalan Dünya”yı seviyorum tabii ki. Parçası olduğum şeylere ailem gibi bağlanırım.

* Hangi diziden konuk oyuncu olmanız teklif edilse düşünmeden kabul edersiniz?

- “Extras” ve “Yalan Dünya”yı düşünmeden kabul ederdim.

* Eurovision şarkısı ve Can Bonomo ile ilgili neler düşünüyorsunuz?

- Eğlenceli ve yüksek enerjili. Seviyorum öyle insanları. Eurovision’a gidilecekse zaten eğlenmek için gidilir diye düşünüyorum.

* Siz şarkılarınızı nerede, nasıl ve hangi saatlerde yazıyorsunuz?

- Yalnız yazıyorum. Tek koşul bu. Onun dışında nerede nasıl yazacağım hiç belli olmuyor.

* Şarkı yaptığınızda ilk kime dinletirsiniz? Kim “olmuş” demeden emin olamazsınız?

- Herkes gibi benim de fikrine, duygusuna güvendiğim insanlar var, onlara dinletirim. En başta ailem.

KOMŞULAR ÖNCE KENDİNE BAKSIN

* Komşularınız sizinle komşu olmaktan mutlular mı yoksa siz onlar için gürültülü komşu musunuz?

- Onlar kendilerine baksınlar.

* Yaşadığınız şehir sizi mutlu ediyor mu?

- İstanbul akar akar akar, insan peşinden koşar koşar koşar. Bu ara yeni favori yerlerim Sultanahmet, Galata, Karaköy... Sahil zaten hep çok güzel.

* Son dönemde keşfettiğiniz, kendinizi evinizde gibi hissettiren bir mekan var mı?

- Geçenlerde Sultanahmet’te Balıkçı Sabahattin’e gittim. ınsan sevince her yer evi gibi. Ama ben mahremine düşkün biriyim. Bir de doğaya kavuşmadıkça her yer dar aslında.

EŞYALARIMIN HALİ KAFAMIN İÇİ GİBİ

* Eş olmanın, önceden tahmin ettiğinizin dışında alışılması zor ya da aksine çok kolay yönleri var mı?

- Ne olursa olsun sevgi her şeyi yoluna koyuyor.

* Sizinle aynı evi paylaşmanın en kötü tarafı nedir?

- Çok dağınığım. Eşyalarımın hali de kafamın içi gibidir.

* Kıyafetleriniz de sizinle aynı evde mi oturuyor yoksa onlara ayrı bir daire tuttunuz mu?

- Kimileri benimle, kimileri annemlerde duruyor.

* Aynı giysiyle en fazla kaç kez sahneye çıkıyorsunuz?

- O kıyafeti seviyorsam hiç saymadan defalarca çıkarım.

* Konserlerinizde yaptığınız görsel şovların fikirleri tamamen size mi ait oluyor? Kimlerle beyin fırtınası yapıyorsunuz?

- Tabii ki her şey ekip işi. ınsanlara çarptırmadan fikirleriniz büyümez.

* Bugüne kadar sahne şovu olarak aklınıza gelen ama çeşitli nedenlerle gerçekleştiremediğiniz, hayalinizde “keşke” olarak kalan bir sahne şovu var mı?

- Uzun zamandır bir tane vardı. Kıyafetimin sinema perdesine dönüşüp görüntü yansıtmasını istemiştim. Onu yaptık. Başka yok şimdilik.

ANNEMİN GENÇLİĞİ BENİ ÇOCUK TUTAR

* En çok neye para harcıyorsunuz? Bir kıyafet ya da ayakkabıda ne gördüğünüzde asla onu orada bırakıp gidemiyorsunuz?

- Eşyalar sanıldığı ve abartıldığı kadar mühim değiller. Para verince alınan şeyler tıpkı para gibi incedir ve kolaylıkla yırtılır. O yüzden ben her zaman duygusal yatırımlar yapmaktan yanayım.

* Tanınan bir müzisyen değil de, reklam ajansında çalışan Nil adında bir kız olsaydınız, bugünkü tarzınızda giyinmeye cesaret edebilir miydiniz?

- Ben hep böyle giyindim. Ünle ya da müzisyenlikle ilgisi yok yani.

* Çılgın giysilerinizin bir kısmını annenizin aldığını söylediniz. Bu kadar genç ruhlu bir anneyle büyümek size neler kazandırdı?

- Büyük şanslar. Annemle seyahat edip sahne kıyafeti bulmanın zevki az şeyde var. ıyi ki genç, iyi ki ruhu kıpır kıpır, iyi ki zevk sahibi. Annemin gençliği beni çocuk tutar.

TÜM KİMYASALLAR HAYATIMDAN ÇIKTI

* Sahip olmaktan utandığınız bir özelliğiniz var mı?

- Evet. Kararsızlığım ve her şeyi ertelemeye olan yatkınlığım.

* En çok neyinizle gurur duyarsınız?

- Kafama koyduğumu yaparım. Yüksek voltajla çalışırım.

* Güzellik sizin tanımlamanıza göre nedir ve sizce siz güzel misiniz?

- Fena değilim. Güler yüzlüyüm. O bana yetiyor.

* Cildinizi, fiziğinizi ve taze görüntünüzü koruyabilmek için hayatınıza giren ya da hayatınızdan çıkan bir şeyler var mı?

- Kimyasal olan her şey çıktı hayatımdan. Her türlü yapayın karşısındayım.

False