Gülhane Parkı Nerede? Gülhane Parkı Tarihi, Özellikleri Ve Hakkında Bilgi
Tarihi yarımada içinde bulunan Gülhane Parkı, yemyeşil doğası ve seyrine doyulmaz manzarası ile İstanbul'un en güzel yerlerinden biridir. Birçok tarihi olayın şahidi olan bu güzellik hakkında detayları derledik.
Tarihi Bizans Dönemi'ne kadar uzanan Gülhane Parkı, Osmanlı Dönemi'nde Topkapı Sarayı'nın bahçesi olarak işlev görmüştür. İçinde yetiştirilen güllerle nam salan ve adını da bu güllerden alan park, halen halka açık bir yeşil alan olarak varlığını sürdürür.
Gülhane Parkı Hakkında Bilgi
Topkapı Sarayı'nın hemen bitişiğindeki park, İstanbul'un ortasında yemyeşil bir alan olarak varlığını sürdürür. İstanbul halkı için iyi vakit geçirilebilecek bir mekandır. Yerli ve yabancı turistlerin ilgisi de yoğundur. 163 dönüm kadar geniş bir alanı kaplar.
Park içinde harika boğaz manzarasına sahip çay bahçeleri, kafeler, bahçeler ve havuzlar bulunur. Yaşlı ve büyük ağaçların altına konulmuş banklar oturup dinlenmek için harika bir imkandır.
Parkın giriş kısmında sağ tarafta görülecek bir bölümde gelmiş geçmiş İstanbul şehremini ve belediye başkanlarının büstleri vardır. Şehir tarihi hakkında bilgi verici bu bölümün görülmesi tavsiye edilir. Parkın ortasından iki tarafında ağaçlar bulunan huzur verici bir yol geçer. Bu yolda yürümek bile parkın keyfine varmak ve dinlenip rahatlamak için yeterli olabilir.
Gülhane Parkı'na giriş için ücret ödenmez. Haftanın her günü 24 saat boyunca giriş yapılabilir.
Gülhane Parkı Nerede?
Gülhane Parkı, Topkapı Sarayı'nın bitişiğindedir. Sarayburnu ve Alay Köşkü ile de komşudur. Parkın bulunduğu bölge Fatih İlçesi sınırları içindedir.
Gülhane Parkı'na Nasıl Gidilir?
Gülhane Parkı'nın merkezi bir konumda olması nedeniyle ulaşımı kolaydır. Parka gidiş için tramvay ve Marmaray hatları kullanılabilir. Her iki ulaşım aracıyla da en yakın durakta inip kısa bir yürüyüş yapılarak parka giriş sağlanır.
Anadolu Yakasından gelecek olanlar deniz yoluyla Eminönü ve Karaköy'e gelip tramvayla Gülhane Parkı'na ulaşabilir.
Sultanahmet ve Sirkeci'den yürüyerek de kısa sürede Gülhane Parkı'na gitmek mümkündür.
Gülhane Parkı Tarihi
Panagia Hodegetria Ayazması ve Hagios Georgies Manastırı'na yakın olması nedeniyle Gülhane parkının bulunduğu alanın Bizans Dönemi'nde de önemli olduğu bilinir.
1453 Yılında İstanbul'un fethinden sonra surların içinde kalan park, Topkapı Sarayının dış bahçesi olarak kullanılmıştır. O dönemde içinde bulunan bir koru ve dillere destan gül bahçeleri ile tanınmıştır. Adını da bu gül bahçelerinden almıştır.
Osmanlı Dönemi'nde gelişen birçok tarihi olay bu parkta gerçekleşmiştir. Bu olayların başında Tanzimat Fermanı'nın bahçe içinde okunması gelir. Fermanın Gülhane Hatt-ı Hümayunu adıyla bilinmesinin sebebi de budur.
İlk olarak 1912 Yılında park haline getirilerek halka açılmıştır. Atatürk Latin Alfabesinin ilk tanıtımını burada yapmış, başöğretmen unvanını da yine burada almıştır. Atatürk'ün vefatından sonra naaşının İstanbul'dan Ankara'ya gönderilmesi için yapılan tören de 19 Kasım 1938'de bu parkın Sarayburnu tarafında gerçekleşmiştir.
Nazım Hikmet'in Ceviz Ağacı şiirini burada yazdığı bilinir. Şiirde parkın adının da geçmesi nedeniyle şiirle bütünleşmiştir.
2003 Yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan düzenlemelerle tarihle koyun koyuna iyi vakit geçirilebilecek yeşil bir alan haline gelmiştir.
Gülhane Parkı Özellikleri
Gülhane Parkı içinde İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi de bulunur. İslamiyet’in 9. ve 16. yüzyıllar arasındaki dönemden kalma eserleri ağırlıktadır. Müzede dönemin bilimsel araştırmaları hakkında bilgilendirici eserler bulunabilir.
Bu müzenin binası önceden Has Ahırlar adıyla kullanılmıştır. Haftanın her günü sabah 09.00 ile akşam 17.00 arasında açık olan müzeye giriş için makul bir ücret ödenir. Giriş için müzekart kullanılabilir.