Son Güncelleme:
Gra skinchylas
Uzay, Everest, Ay’a seyahat insanı daha çok çeken maceralar. Yerin altını keşfetmek, şu anda sıradan insana belki o kadar cazip gelmeyebilir. Ama, bilim adamları farklı bir heyecan içinde.Onlara göre, Krubera’yı fethetmek, yerin altıyla ilgili çok büyük bilgilere ulaşmakla eş anlamlı. Dünyanın en derin çukuruna inmek!.. Ukraynalılar buna, ‘Gra skinchylas’ adını veriyor. Yani, ‘Oyun bitti!..’BUZ gibi yeraltı suları üzerlerine damlıyor. Bunlardan korunmak üzere, kurutucu giysiler.İki ile sekiz derece arasında değişen ısıya karşı, vücudu sıcak tutan özel pantolon ve ceketler. Ayrıca, mutlaka ve mutlaka, takımın tüm elemanlarıyla bağlantılı kalın güvenlik sicimleri.Dünyada bugüne kadar en derin çukura inmenin fiziki koşulları bunlar. Yerden aşağıya doğru 1980 metre. Bu bir dünya rekoru.*HEMEN yanı başımızda. Kafkaslar’dan Karadeniz’e uzanan Balagan Vadisi’nde geçen ekim ayında dünyanın en ilginç rekorlarından birine imza atılıyor. Sadece dünyanın en derin yerine inmekle bağlantılı değil. Aynı zamanda uluslararası bilimsel bir araştırma. Yeraltını keşfetme operasyonu!..Vadinin bir yerlerinde değişik çukurlar var. Bu çukurlardan biri, Krubera Çukuru belli özellikler taşıyor. Ukraynalı jeologlar Krubera’yı gözlerine kestiriyor: Tıpkı Himalayaları fethetmek gibi, Krubera’yı ele geçirmek!.. Onlara göre, Everest’e tırmanmakla, Krubera’ya inmek arasında fark yok. Dağa nasıl tırmanılıyorsa, çukura öyle iniliyor!.. Dağ malzemeleri, kalın ipler, kazmalar, çivili ayakkabılar, ısı farklarına karşı önlemler aynı.*DÜNYANIN değişik yerlerinde benzer çukurlar var. Geçenlerde okuduğum uluslararası coğrafya-jeofizik dergilerinden birinde, Journal of Regional Science, bu çukurlara ve Ukraynalı bilim adamlarının rekoruna geniş yer veriyor.Alp Dağları’nda, Güney Meksika’da, İspanya’da, Gürcistan’da ve evet hatta Türkiye’de benzer çukurların varlığından söz ediliyor. Ancak, Türkiye’deki çukurun tam yeri dergide belirtilmiyor.Bilinen en derin çukur olarak Krubera’nın adı geçiyor. Krubera için daha 1956’da, önce Fransızlar harekete geçiyor. Ama, yüz metre derine ancak inebiliyorlar.Krubera için asıl operasyon 1999’da başlıyor. İlk kez 500 metre derine iniliyor. Bunu 2000 ve 2001’deki denemeler izliyor. O zaman da, inilen derinlik bin metre dolayında.Geçtiğimiz ekimde 1980 metre, yaklaşık iki kilometre geride kalıyor. Ukraynalı ekibi bilim ve maddi açıdan destekleyen, bu işe merak salan Amerikan kuruluşları.*ÇUKURA inen değişik yollar var. Tıpkı, dağı tırmanırken, farklı patikaların bulunması gibi. Dar, soğuk ve ıslak dehlizler. Aşağıda kireç tabakası. Her yer ince bir kum tabakasıyla kaplı. Kireç belli bir ışık hüzmesi salgılıyor. Bir insanın ancak ıkına sıkına geçebileceği dehlizler bu ışıkla alacakaranlık duygusu veriyor.İndikçe daha derine, daha derine!.. Tıpkı, dağı tırmandıkça, daha yükseğe, daha yükseğe hırsı!.. İnsanı içine çekiyor, derinlik duygusu yükseklik duygusu gibi!.. İnsanda asla klostrofobi (kapalı yerde kalma korkusu) olmamalı!.. Bu duyguya kapıldığın anda, sonun başlangıcı!.. Nefes almak zorlaşıyor, tansiyon yükseliyor, ateş basıyor.En derindeki kalker tabakasında biriken sular aşağıda küçük göller oluşturuyor. Bir bölümü ise, denizin dibinden Karadeniz’e akıyor. En derin yer tahminen üç kilometrede. Buraya ulaşmak için, daha bir kilometrelik yol var. Söylemesi kolay, bir kilometre daha inmek, oradaki fiziki koşulların daha da çetinleşmesi anlamına geliyor. Everest’e tırmanmanın çetinliği!.. Doğa, o derinlikte daha hırçın. İnsanda buna uygun fiziksel direnme ve deney kaçınılmaz.Oraya inen jeologlar için, bu bir rüya. Çünkü, o zaman yeraltının gizleri artık insanın elinde!.. Yerin altını keşfetmek, uzayı keşfetmek gibi bir duygu!..*UZAY, Everest, Ay’a seyahat insanı daha çok çeken maceralar. Yerin altını keşfetmek, şu anda sıradan insana belki o kadar cazip gelmeyebilir. Ama, bilim adamları farklı bir heyecan içinde. Onlara göre, Krubera’yı fethetmek, yerin altıyla ilgili çok büyük bilgilere ulaşmakla eş anlamlı.Dünyanın en derin çukuruna inmek!.. Ukraynalılar buna, ‘Gra skinchylas’ adını veriyor. Yani, ‘Oyun bitti!..’Neyin oyunu?.. Adım adım doğayı ele geçirmenin oyunu!.. Doğada insana yabancı her türlü bilginin sır olmaktan çıktığı bir oyun!.. Sırlarını saklayan, bunu ele vermekte inanılmaz hırçın ve zalim davranan doğayı dize getirmenin oyunu!.. İnsan iradesinin sınır tanımaz cüretkarlığında bir perdenin daha kapanması!..Oyun bitti!..Her biten oyun, aslında yeni bir oyunun başlangıcı. İnsanın, kendini insan olduğunu hissettiği an!.. Her şeye muktedir olma hırsı!..Hayır, oyun bitmedi!..