Gece renkli gündüz zevkli: Kuzey ışıklarının peşinde...
Dünya üzerinde kuzey ışıklarını görebileceğimiz çok yer var. İskandinav ülkeleri, Rusya ve Amerika kıtasının kuzey bölgeleri bu anlamda en popüler lokasyonlar. Ancak ben sizi kuzey ışıklarını görme şansınızın dünyada en yüksek olduğu, Kuzey’in Paris’i Tromso şehrine ve kışın en güzel manzaralarını bulacağınız Lofoten Takımadaları’na götüreceğim.
Gecenin uzun olduğu kış aylarında ve mümkün olduğunca Kuzey’de, yani 60’ıncı kuzey paralelinin yukarısında olmak, kuzey ışıklarını görme şansını arttırıyor. Güneşten kopan elektron yüklü parçacıkların Dünyamıza ulaştığında kutup bölgelerinde oluşturduğu bu ışıklar her gün gezegenimizin en ilgi çekici mucizelerinden birini yaratıyor. Buna geceleri tanıklık edebileceğiniz Norveç’te gündüzleri de dolu dolu ve güzel geçirebileceğiniz bir seyahat programı yapmak mümkün. Ben dört günlük program yaptım ve tam da başlıkta dediğim gibi gecem renkli, gündüzüm zevkli geçti.
1. gün: Tromso şehir turu ve kuzey ışıkları safarisi
İstanbul-Oslo uçuşu sonrası, Oslo’dan SAS Havayolları’yla Tromso şehrine ulaşabilirsiniz. Tromso’ya inmeden önce uçaktan izleyeceğiniz karlarla kaplı fiyortların görüntüsü, beyaz krallığın hüküm sürdüğü bu coğrafyanın en güzel manzaraları. İndiğinizde artık 69’uncu kuzey paralelindesiniz ve kuzey ışıklarını görme ihtimalinin dünya üzerinde en yüksek olduğu yerdesiniz. Kuzey ışıkları ovali her gün tam Tromso’nun üzerinden geçiyor.
Tromso Limanı’ndan akşamları kalkan tekneler tam karanlıkta seyrediyor
Bu yüzden de zaten Tromso’da büyük bir Kuzey Işıkları Gözlem Merkezi var. Kalacağınız yere yerleştikten sonra, yürüyerek karlarla kaplı küçük kuzey şehrini gezebilirsiniz. Akşam kuzey ışıklarını izleyebilmek için şehir ışıklarından uzak bir yerde özel olarak hazırlanmış kamp alanına gitmeniz gerekiyor. Şehirde adım başı rastlayacağınız yerel tur firmaları, 7 değişik bölgedeki kamplar arasında, o akşam ışıkları görme şansınızın en yüksek olanını size söyleyeceklerdir. Kamp alanında ısınmak için girebileceğiniz çadırlar, kullanabileceğiniz tuvaletler ve etrafında oturabileceğiniz kamp ateşi var.
Son yıllarda yüzde 85’e varan ışıkları görme oranını yakalayan yerel rehberlerden de kuzey ışıklarıyla ilgili bilgi alabilirsiniz. Kuzey ışıklarını yakalama durumunda, yerel rehberleriniz, kendi fotoğraf makineleriyle, arkanızda kuzey ışıkları olacak şekilde fotoğraflarınızı çekip, size internet üzerinden göndereceklerdir.
2. gün: Tekneyle renkli ışıkların peşinde
Sabahleyin yine yerel bir acenteden alacağınız turla husky ve rengeyiği çiftliklerine gitmenizi öneririm. Eğer yerel acenteden emin olamadıysanız, Radisson Blu Oteli’nin lobisindeki acenteden alacağınız günlük turlara güvenebilirsiniz. Akşam için de mutlaka bir gün önceden tekne turuna yer ayırtmanız iyi olur. Otobüsle yaklaşık 45 dakika süren yolculuk sırasında karlarla kaplı kartpostallık dağ ve göl manzaraları göreceksiniz.
Eğitim alıp bir saat boyunca husky’lerin çektiği kızakları sürebilirsiniz.
Sonrasında doğayla iç içe bir yerde 1-2 saat beraber olacağınız husky cinsi köpeklerle tanışacaksınız. Eğitim alıp termal kıyafetler giyecek ve doğada 1 saat boyunca husky köpeklerin çektiği kızaklara bineceksiniz. Bu süre içinde muazzam manzaralara tanıklık edeceksiniz. Kızaklar iki kişilik ve dönüşümlü kullanılabiliyor. Sonrasında sizi kuzey topraklarının yerel halkı Samileri tanımak ve rengeyiği kızaklarına binmek için bir rengeyiği çiftliğine götürecekler. Sadece Samilere verilen rengeyiği yetiştirme hakkı sayesinde, hayvanlarla vakit geçirip kızaklara binebilirsiniz. Tamamen doğanın içinde yarım saat süreyle kızaklarda giderken, karlarla kaplı doğanın sunduğu manzaraların keyfini çıkarın. Sıra geldi akşam tekne turuna...
Tromso Limanı’ndan akşamları birçok tekne kalkıyor. Yer bulmakta zorlanmayacaksınız. Aurora Explorer isimli tekneye binmenizi tavsiye edebilirim. Tekne fiyort içlerinde denizde ilerlerken, tam karanlığın içinde olacak ve kuzey ışıklarını deniz üzerinde tekneden izleyebileceksiniz. Size verilen termal kıyafetler sayesinde dilediğinizde teknenin güvertesine de üşümeden çıkabilirsiniz. Teknede aynı zamanda akşam yemeği de veriliyor. Tekne gezisi sonrasında yarım saatlik bir yürüyüşle Kuzey Işıkları Gözlem Merkezi’ne gidebilir ve dünyaya kuzey ışıklarıyla ilgili bütün dataların geçildiği bu merkezi keşfedebilirsiniz.
3. gün: Tromso-Lofoten ve büyüleyici fiyortlar
Sabah SAS Havayolları’yla Tromso’dan uçup Lofoten Adaları’nın başşehri sayılan Svolvaer’a inin. Lofoten Takımadaları Norveç’in en kartpostallık görüntü veren bölgesi. Özellikle kış aylarında karlarla kaplı irili ufaklı adacıklar, fiyortları süsleyen inci taneleri gibi inanılmaz manzaralar sunuyor. Adalardaki balıkçı kasabaları, sarı ve kırmızı renkteki rorbu isimli evleriyle bu kış masalının dekorunu tamamlıyor. Yaz aylarında batmayan güneşi, kış aylarındaysa kuzey ışıklarıyla öne çıkan Lofoten, son senelerde gezginlerin hayallerini süsleyen bir rota oldu.
Norveç’in Instagram’daki en meşhur kırmızı rorbu (balıkçı kulübesi) kabini...
Öğleden sonrayı Lofoten’in Venedik’i denilen Henningsvaer’i ve kalınabilecek birçok tesisi olan Svolvaer’i gezerek geçirebilirsiniz. Henningsvaer gezisi sırasında ufacık bir adadaki futbol sahasını, hemen her yerde asılı olan morina balığı kurutma tezgâhlarını, kırmızı rorbu evlerini, mini kafeleri, sanat galerilerini, 1898’den beri hizmet veren Protestan kilisesini, balıkçı teknelerini ve muazzam deniz ve dağ manzaralarını göreceksiniz. Buradan Svolvaer’e geçip kalacağınız yere yerleşebilirsiniz. Akşam yemeği sonrası yine yerel bir acenteden alacağınız turla, eğer hava şartları müsait olursa, kuzey ışıklarını görebileceğiniz bir noktaya gidebilirsiniz.
4. gün: Adaların güzelliği ve Viking izleri
Sabah kahvaltısının ardından alacağınız bir yerel turla veya kiralayacağınız bir arabayla, karlarla kaplı Lofoten Takımadaları’nın en güzel balıkçı kasabalarını, sahillerini ve dağ manzaralarını keşfe çıkabilirsiniz. Bu toprakların en eski sahiplerinden olan Vikinglere ait 83 metre uzunluğunda bir evi görebileceğiniz Lofotr Viking Müzesi uğramanız gereken yerler arasında. Sonrasında Ballstad kasabasına gidip bölgenin en meşhur balık yağı fabrikasını gezebilir ve tüm dünyanın tanıdığı ünlü markaların ürünlerini tatma ve alma şansını yakalayabilirsiniz.
Öğle yemeği öncesinde Lofoten’in klasikleri arasına girmiş iki balıkçı kasabasını, Hamnoy ve Sakrisoya’yı ziyaret edin. Dönüş yoluna geçmeden önce son gezeceğiniz balıkçı kasabası Reine olmalı. Öğleden sonra dönüş yolunda, Rambergstranda sahilinde mola vermenizi tavsiye ederim. Norveç’in Instagram’da en meşhur olmuş kırmızı rorbu kabinini görme ve fotoğrafını çekme şansınız olacak. Bembeyaz kumsal ve turkuvaz denizi görünce kendinizi bir an tropikal adada hissedeceksiniz. Tek fark, her yerde kar olması.