Yazı ve fotoğraflar: Bahar GÜNDOĞDU / Instagram: @nerdesinbahar
Türkiye'nin en sakin plajı! Kalabalıktan uzak deniz keyfi...
Çok uzun zamandır İzmir'in Dikili ilçesindeki Bademli Köyü’ne gitmek istiyordum ama bir türlü fırsatını bulamıyordum. Küçük bir araştırma yaptığımda sessiz sakin olduğu yazıyordu blog’larda. Gerçekten de öyleymiş. Özellikle Pissa Plajı’na bayıldım. İnsan kalabalığından uzak, cennet gibi uçsuz bucaksız bir plaj...
Çok uzun zamandır İzmir'in Dikili ilçesindeki Bademli Köyü’ne gitmek istiyordum ama bir türlü fırsatını bulamıyordum. Küçük bir araştırma yaptığımda sessiz sakin olduğu yazıyordu blog’larda. Gerçekten de öyleymiş. Özellikle Pissa Plajı’na bayıldım. İnsan kalabalığından uzak, cennet gibi uçsuz bucaksız bir plaj...
“Nereye gideyim, nereyi göreyim?” derken imdadıma köyün muhtarı yetişti. Tam da oradaki kahvede oturmuş çay içiyordu. Kısa bir tanışmadan sonra Fransızların geçen yıl geldiğinden ve kayıp şehrin burada olduğunun kesinleştiğinden bahsediyor. Bana koruk suyu ikram ediyor.
“Bu koruk suyunu sadece Bademli’de içersin” diyor. Bademli küçücük bir köy ve oldukça sakin geldi bana. Herkes birbirini tanıyor. Söylediklerine göre artık köy değil mahalleymiş. “Küçük, sakin bir Ege kasabasına yerleşeyim” klişesi burası için çok uygun. Zaman durmuş gibi. Pissa Plajı’na gitmek istiyorum ama nasıl gidilir hiçbir fikrim yok.
Muhtar elime bir kroki çizdi, çizgilerin izinde yola koyuldum. Çarşıdan çıkınca yön ağacı dedikleri bir göbeğe geldim. Cansız bir ağaç koymuşlar. O ağaçtan sağa dönmem gerekiyor. Burası sahile giden yol.
Altın kumlu plaj
Plaj, Bademli’ye 15 dakika uzaklıkta. Herhangi bir tabela yok, plaj ücretsiz. Çok kalabalık değil. Kayıp şehrin peşine düşmeden önce biraz serinlemek için ideal. Sahilden bakınca denizin ortasında bahsedilen adayı görüyorum.
Plaj, Bademli’ye 15 dakika uzaklıkta. Herhangi bir tabela yok, plaj ücretsiz. Çok kalabalık değil. Kayıp şehrin peşine düşmeden önce biraz serinlemek için ideal. Sahilden bakınca denizin ortasında bahsedilen adayı görüyorum.
Sardala Koyu’ndaki Mankaya geliyor aklıma. Oradaki kaya yapısına çok benziyor. İlk fotoğraflarını gördüğümde “Mankaya mı?” diye bir eğilip bakmıştım.
Kayıp şehrin izindeyim
Şimdi kayıp şehrin peşine düşmek için Killik Plajı’nın olduğu tarafa gitmem gerekiyor. Geldiğim toprak yoldan geri asfalt yola çıkıyorum. Asfat yola çıktığımda sağa gidersem Bademli Köyü’ne, sola gidersem Killik Plajı’na ulaşacağım. Muhtarın bana çizdiği kroki bu şekilde.
Şimdi kayıp şehrin peşine düşmek için Killik Plajı’nın olduğu tarafa gitmem gerekiyor. Geldiğim toprak yoldan geri asfalt yola çıkıyorum. Asfat yola çıktığımda sağa gidersem Bademli Köyü’ne, sola gidersem Killik Plajı’na ulaşacağım. Muhtarın bana çizdiği kroki bu şekilde.
Bir Yahudi kalesi ve kayıp şehir var. Birkaç kişi duymuş, biliyor ama tarif edemiyor. Yazlıkçıların evlerinin bulunduğu tek bakkalın oradan sahile inmemi söylüyorlar. İniyorum. Sorduklarım benimle dalga geçiyor. “Gidemezsin, bulamazsın” umudumu kaybetmeye başladım. Hava çok sıcak çünkü. Sahilde de bir fırtına hâkim.
Sahildeki evlerin önünden toprak yola sapıp denize kadar gidiyorum. Bir yıkıntıya ulaşıyorum ama hava öyle çok esiyor ki, suya girip kalıntıları görmek hayal... Kayıp şehir öyle bir kaybolmuş ki kimse bulamıyor. Sanırım Fransızların geri dönüp o kayıp şehre giden bir yol ve tabela koyması lazım ya da kazıp çıkarmaları gerekiyor. Belki kayıp şehri bulamadım ama daha önce adını duymadığım iki güzel plaj gördüm, öğrendim. Killik Koyu bilinen bir yerleşim olmuş ama Pissa Plajı zeytinliklerin içinden gidilen, henüz kimsenin kapmadığı bir yer... Daha detaylı bilgiye 'nerdesinbahar.com' adresinden ulaşabilirsiniz.