Okyanusun ortasında göl gibi duruyor! Haritalarda adeta gizlenmiş...

Daire şeklinde bir ada olan Tikehau lagün okyanusun içinde adeta bir havuz gibi inanılmaz bir görüntü ortaya çıkarıyor. Gizemli ve bir o kadarda ilginç Tikeahu adası kuşkusuz dünyadaki en ilginç yerlerden biri.

Fransız Polinezyası yakınlarında yer alan bu ada halka şeklinde ve ortası bir göl gibi kara parçasıyla okyanustan ayrılmış durumda. Burası kuşkusuz dünyadaki en ilginç yerlerden biri. Tikehau kelimesi yerel dilde huzurlu yer anlamına geliyor.

Aslında ada oval şekilde ortaya çıkmış bir mercan kayalığı. Mercanların okyanustan ayırdığı bölge inanılmaz turkuaz rengi ile dikkat çekiyor. Adanın bilinen tarihi ise çok eski değil. 

 Adayı ilk ziyaret eden Rus denizci Otto Von Kotzebue oldu ve adaya Krusenstern adını verdi.  Bunun ardından 1839'da Amerikalı denizci James Wilkes, kendi adını taşıyan keşifleri gerçekleştirirken yolu buraya düştü.

Modern kaşif Kaptan Cousteau da bu ada üzerinde araştırmalar yaptı. 1987'de buraya gelen Kaptan Cousteau, geniş araştırmaları sonucunda Tikehau lagününde yakın çevresinden çok farklı balık türleri olduğu gerçeğini ortaya koydu. Tikehau'da insanların yaşamadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

Adada 300'den fazla kişi yaşıyor. Bu meceracı ve huzuru arayan insanlar adayı bir hazine gibi koruyor. Okyanustan lagüne girmek mümkün. Adanın oluşturduğu lagüne sadece bir noktadan tekneler girebiliyor.

Adada balık çeşitliliği de çok fazla... Bu cennete olan talep her geçen gün artıyor. Stres dolu iş yaşamından kaçıp, kafayı dinlemek için mükemmel bir yer değil mi? Adanın sahil şeridi tam 27 kilometre. Adanın oluşturduğu lagünün çapı ise 19 kilometre.

Çağa adapte olan adada havaalanı da mevcut. Adanın güney tarafında yer alan havaalanına Tahiti'den ve çevre mercan kayalıklarından günlük uçuşlar bulunuyor. Tikehau idari anlamda Fransız Polinezyası'na bağlı

Fransız Polinezyasının nüfusu 270 bin civarında ve kişi başına düşen gayri safi milli hasıla 27 bin dolar.  Resmi dilin Fransızca olduğu bu ülke, Fransa'nın hakimiyeti altında.

Adanın muhtelif yerlerinde mükemmel oteller mevcut. Bu gizli cenneti bilenler tatillerini bu kaliteli otellerde geçiriyor. Adanın en önemli geçim kaynağı tabii ki turizm.

Tikeahu gibi haritalarda gizlenmiş başka yerler de var. Her birinin çok farklı hikâyesi var. Çoğunun adını ilk kez duyacaksınız…

Şehirlerden değil bölgelerden oluşuyor: Nauru
Nauru, resmi adıyla ‘Pleasant Island’ dünyanın en küçük üçüncü ülkesi… Güney Pasifik’te, Mikronezya’nın bir adası.

Nauru halkı geçimini buradaki verimli topraklarda yetişen başlıca hindistan cevizi olmak üzere tropikal meyvelerden, sebzelerden ve kuş artıklarından meydana gelen mineral bakımından çok zengin ‘guano’ rezervlerinden sağlıyor.

Nauru sıradan bir ülkenin aksine, şehirlerden değil bölgelerden oluşuyor. Ulaşımın gelişmemiş olması ve turistler için barınacak yerlerin yetersiz olması beklenenin aksine bu güzel ada ülkesinde turizm sektörünün pek de gelişememisine sebep olmuş.

Yüzölçümü 20 kilometrekare. 9 bin nüfusa sahip olan ülke, 19. yüzyılda Almanya’nın sömürgesiydi. 1968’de Birleşmiş Milletler’in onayıyla bağımsız bir ülke haline geldi.

Sessiz sakin: Saint Kitts ve Nevis
1983 yılından bu yana bağımsız. Karayipler’deki iki adadan oluşan ülkenin yüzölçümü 269 kilometrekare.

Saint Kitts ve Nevis, Guadeloupe’den, Antigua ve Barbuda’dan kısa bir mesafede yer alıyor. Tam anlamıyla Karayipler’i yaşamak isteyen herkes için burası ideal yer.

Sahil, spor, festivaller, balayı ve düğünler gibi diğer Karayipler ülkelerinde yapmayı düşüneceğiniz her şeyi burada daha sakin ve daha az gürültü ile tecrübe edebilirsiniz.

Hikâyesiyle şaşırtıyor: Sealand
İngiltere'nin doğu kıyısına 6 mil uzaklıkta olan Sealand, İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman uçaklarının hava saldırısını önlemek için İngiltere tarafından 550 metrekarelik alana inşa edilen bir deniz kalesi.

İngiliz ordusunun eski binbaşısı Roy Bates, işgal ettiği Sealand’ın uluslararası karasularında bulunduğu için devlet statüsüne çıkarılabileceğini söyledi ve kendisini prens ilan etti.

Ailesiyle birlikte kendi kurduğu bu küçük ‘ülke’de yaşamaya başlayan Roy Bates, İngiliz Kraliyet Donanması tarafından adadan atılmaya çalışıldı, ancak platformdan açılan uyarı ateşine maruz kalan askerlerin girişimi başarılı olmadı.

Daha sonra mahkemeye taşınan bu olayda İngiliz savcı, platformun İngiliz karasularının 6 mil açığında olması dolayısıyla Roy Bates'i haklı buldu. Bates, 1974 yılında kendince bir anayasa çıkardı.

Bayrak, milli marş ve Amerikan Doları ile eşdeğer bir para birimi olan Sealand Doları'nı kabul etti. Roy, nüfusu 4 kişiden oluşan ülkesini 2007 yılında 10 milyon sterlin karşılığında satılığa çıkardığını duyurdu, ancak sonuç alamadı.

Sealand'ın kurucusu Prens Roy Bates 2012'de 91 yaşında yaşamını yitirince ülke Prens Naibi Michael Bates’e kaldı. Ülke, gelirini bazı ülkelerde saklanması yasak olan internet verilerini depolayarak elde ediyor.

Sealand ve KKTC’den sıra dışı bir maç
Sealand FİFA’ya üye olmayan Tibet, Kuzey Kıbrıs Türk Kesimi gibi ülkelerin milli takımları tarafından oluşan NF-Board’ın bir üyesi. NF-Board ise özel durumları sebebiyle FIFA'ya üye olamayan Birleşmiş Milletler tarafından tanınmamış ülkeler veya özerk bölgeler gibi toplulukların uluslararası futbol maçları yapabilmeleri için 12 Aralık 2003 günü kurulan bir organizasyon.

Bu ülkelerin içerisinde Cebelitarık, Laponya, Grönland gibi takımlarda var. Ama hiç kuşkusuz en garibi Sealand ulusal futbol takımı. Bu ülkelerin içerisinde Cebelitarık, Laponya, Grönland gibi takımlarda var. Ama hiç kuşkusuz en garibi Sealand ulusal futbol takımı.

Danimarka amatör liginde mücadele eden Vestbjerg takımı Sealand’ın ulusal takımı olmak istemiş. Kral Bates bunu kabul etmiş. Bütün futbolcular bir gecede Sealand vatandaşı olmuş. Vestbjerg maçlarından önce Sealand ulusal marşı okunuyor.

Vestbjerg amatör bir takım hiç kimse futbolu bir meslek haline getirmiş… Yaş ortalaması da yüksek bu takımın. KKTC ile yaptıkları bir maçta KKTC 6-1 yenmişti.

Nükleer bomba denemelerini yaşadı: Marshall Adaları
Yüz ölçümü 181 kilometrekare olan Marshall Adaları, Kuzey Pasifik Okyanusu’nun ortasında yer alan bir ülke.

Marshall Adaları, 1940’lı ve 1950’li yıllarda adaların yakınlarında ABD tarafından yapılan nükleer bomba denemeleri nedeniyle zararlı ve kirli bölgelerden biri sayılıyor.

Futbolla tanınıyorlar: San Marino
Dünyanın en küçük ülkelerinden San Marino’nun bazı toprakları, ülke sınırları dışında bulunuyor. 62 kilometrekare yüzölçümü olan ülke, İtalya’nın kuzeyinde. Dördüncü yüzyılda kurulduğu için Avrupa’nın en eski ülkesi olarak kabul ediliyor.

Ülkeye giden tek ulaşım karayoluyla sağlanıyor. Ülkenin en büyük gelir kaynağı turizmcilik. Ayrıca futbola verdikleri önemle de tanınıyorlar.

Çatalca’dan daha küçük: Maldivler
Çoğu kişinin görülmesi gerekenler listesinde yer alan bir ülke Maldivler.

Berrak denizi ve romantik atmosferiyle tanınan Maldivler, aynı zamanda Asya kıtasının da en küçük ülkesi.

298 kilometrekare yüzölçümüne sahip olan Maldivler, Hint Okyanusu’nda, Hindistan’ın güneyinde yer alan 1200’e yakın ada ve adacıktan oluşuyor. İstanbul’un Çatalca ilçesinden daha küçük burası…

Refah seviyesi en yüksek yer: Lihtenştayn
İsviçre ile Avusturya arasındaki ülkenin yüzölçümü 160 kilometrekare. Avusturya ve İsviçre arasında yer alıyor. Tamamen Alp Dağları’nda konumlanmış tek ülke olan Lihtenştayn yaklaşık 37 bin nüfusa ev sahipliği yapıyor. Ayrıca ülke, refah seviyesinin yüksekliği ile de biliniyor.

Papa’ya ev sahipliği yapıyor: Vatikan
Vatikan, yalnızca 0,44 kilometrekarelik yüz ölçümüyle dünyanın en küçük ülkesi olma özelliğini taşıyor. Öyle ki Vatikan, ortalama bir mahalleden bile küçük bir ülke. Mimari bakımdan çok zengin… Gerçekte Roma’da bir semt olan ülkenin nüfusu yalnızca 770 kişi. Tabii çoğu da din görevlilerinden oluşuyor.

En küçük ikinci ülke: Monte Carlo, Monaco
Dünyanın en küçük ikinci ülkesi olan Monako’nun kara sınırları Fransa’yla komşu durumda. Ülkenin başkenti her ne kadar Monte Ville olsa da Monako’nun en ünlü şehri Monte Carlo’dur. Bu şehir kumarhaneleriyle tanınıyor ve ülkenin en zengin şehri konumunda yer alıyor. Akdeniz’e kıyısı olan bu güzel liman ülkesinde yapılabilecek en güzel şey bir yat turuna çıkmak. Mimari olarak da güzel yapılara sahip olan Monako’da Palais Precier olarak bilinen Kraliyet Sarayı bulunmakta. Fotoğrafları süsleyecek mütevazi ama görkemli bir yapı…