Yazı: Burcu Gürtürk Kadak / Hürriyet Seyahat Gezgini | Fotoğraflar: Burcu Gürtürk Kadak, Alamy
Karadeniz’in sürprizlerle dolu şehri
Ülkemizin en kuzey ucunda, kendi halinde bir şehir o. Kıyıları Akdeniz ruhunu taşıyor ama içine girdikçe Karadeniz damarı ön plana çıkıyor. Yeşilin binbir tonu derelerinde, göllerinde ve ormanlarında sizi kucaklıyor. Kentin güzellikleri saymakla bitmiyor. İyisi mi siz bu sonbahar Karadeniz’in kuzey ucuna doğru rotayı çevirin; bedeninizi, ruhunuzu ve gözlerinizi ödüllendirin.
Sinop, uzun yıllardır Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) her yıl yaptırdığı araştırma sonuçlarına göre Türkiye’nin en mutlu insanlarının yaşadığı şehir aynı zamanda...
MÖ 756’da yeni bir şehir kurmak isteyen göçmen grubu bugünkü Sinop topraklarına yerleşmiş ve buranın adını Sinope koyarak yaşamaya başlamışlar.
Bir rivayete göre de Sinop, adını geçmişte burada yaşayan Irmak Tanrısı Asopos’un su perisi kızlarından biri olan Sinope’den alıyor. Adını nasıl aldığını tam bilmesek de bildiğimiz bir gerçek var ki o da tarih boyunca pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan bu şehrin 6 bin yıllık bir geçmişi olduğu. Bu uygarlıklara ait pek çok eseri Sinop Arkeoloji Müzesi’nde görmek mümkün...
Basit bir hayat yaşamasıyla ünlü filozof Diyojen de MÖ 413’te Sinop’ta doğmuş. Filozof olmasından mütevellit pek çok hikâyenin de başkahramanı olmuş. Bu hikâyelerden ikisi şöyle: Diyojen, herkesin görünce kaçtığı Büyük İskender’den korkup kaçmaz. Bunu fark eden Büyük İskender kendisine “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” diye sorar.
Diyojen “Sen benim kölemin kölesisin, çünkü dünya benim kölemdir” der. Cevabı beğenen Büyük İskender “Dile benden ne dilersen” deyince Diyojen bugün hepimizin sıklıkla kullandığı şu cevabı verir: “Gölge etme başka ihsan istemem.” Anlatılan bir diğer hikâyedeyse Diyojen sıradan insanları küçümsemek için bir öğle vakti elinde fenerle gezmeye çıkar.
“Gündüz vakti fenerle niye geziyorsun?” diye soranlara “Adam arıyorum!” yanıtını verir. Sinop’un girişinde bu hikâyenin tasvir edildiği bir Diyojen heykeli var. Sinop doğaseverler için sürprizlerle dolu. İşte size valizinizi hazırlatıp Sinop yollarına düşürecek cennet gibi doğa harikaları...
Hamsilos Tabiat Parkı: Zengin bir bitki örtüsü çeşitliliğine ve muazzam güzellikteki bir koya sahip olan Hamsilos, 1991’de 1. derece doğal sit alanı ilan edildi.
Akliman: Hamsilos Tabiat Parkı’nın bir başka cazibe noktası Akliman. Günümüzde günübirlik ziyaretçilerin gözdesi olan liman, ilkçağlarda gemilerin sığınak noktasıymış. Şimdiyse şehrin yorgunluğunu atmak isteyen doğaseverlerin uğrak limanı olmuş.
GÖRMEDEN DÖNMEYİN
Alâeddin Camisi, Seyid Bilal Türbe ve Camisi ile Paşa tabyalarını
Volkanik oluşumdan nasibini aldığı için simsiyah kumlara sahip Karakum Plajı’nı
Sinop’un en kuzey ucu olan İnceburun’u ve İnceburun deniz fenerini görmeden dönmeyin...
Volkanik oluşumdan nasibini aldığı için simsiyah kumlara sahip Karakum Plajı’nı
Sinop’un en kuzey ucu olan İnceburun’u ve İnceburun deniz fenerini görmeden dönmeyin...