Anadolu Ajansı
İzmir Körfezi'nin gerdanlığı: Gediz Deltası
Kuş gözlemcileri, zengin yaşam kaynaklarıyla yaklaşık 300 kuş türüne ev sahipliği yapan Gediz Deltası'nda yeni türlerin izini sürdü.
Kuş gözlemcileri, zengin yaşam kaynaklarıyla yaklaşık 300 kuş türüne ev sahipliği yapan Gediz Deltası'nda yeni türlerin izini sürdü.Gediz Nehri'nin on binlerce yılda taşıdığı alüvyonların İzmir Körfezi'nde birikmesiyle oluşan Gediz Deltası, 40 bin hektarlık yüzölçümü ile Doğu Akdeniz'in en büyük deltalarından biri olma özelliğini taşıyor.
Türkiye'de allı turna olarak da bilinen flamingoların iki üreme sahasından biri olan bölge, her mevsim çok sayıda su kuşuna yuva oluyor.
Belirlenen noktalarda teleskop ve dürbünle görüş alanlardaki kuşları tek tek veya gruplar halinde sayan uzmanlar, buradaki değerlendirmelerin ardından bir sonraki noktaya hareket ediyor.
Ekipler, bölgede nadir olarak rastlanılan türlerden Hazar martısını tek birey olarak gözlemledi.Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü sorumluluk sahasındaki 24 sulak alanda yürütülen ve 1 ay sürecek kış ortası su kuşu sayımında tespit edilecek kuş sayıları daha sonra ilgililerle paylaşılacak.
Bir alanda sayım aynı gün tamamlanmak zorunda
İzmir Kuş Cenneti Saha Sorumlu Mühendisi Celal Murat Aslanapa, AA muhabirine, kışlayan su kuşları türleri hakkında popülasyon büyüklüğü ve değişimi ile alanlarının tehdit unsurlarını belirlemek, elde edilen bilgilerin paylaşılarak alanları ve türleri korumak amacıyla Kış Ortası Su Kuşu sayımlarının yapıldığını aktardı.
Her yıl 15 Ocak-15 Şubat'ta Avrupa ülkeleriyle aynı zamanda yapılan bu çalışmanın, biyoçeşitliliğin izlenmesi için önemli bir araç olarak tüm dünyada kabul gördüğünü ifade eden Aslanapa, Türkiye'de ilk su kuşu sayımlarının 1967 yılında gerçekleştirildiğini, 2004'ten sonra ise her yıl yapılmaya başlandığını anlattı.
Gediz Deltası'nın kuş türleri açısından çok önemli bir yere sahip olduğunu ve bu kapsamda titizlikle çalışma yürüttüklerini vurgulayan Celal Murat Aslanapa, şunları kaydetti:
"Sayımlar koordinemizde su kuşu tanımlama konusunda uzman olan kuş gözlem toplulukları ve gönüllü sayım ekipleri tarafından yapılmakta, sonuçları ülke genelinde toplanmaktadır. Sayım sonuçları dünya ölçeğinde Uluslararası Sulak Alanlar Kurumu ve Dünya Kuşları Koruma Kurumu ile paylaşılmaktadır. Her sayım ekibinde uzman kuş gözlemcisi ve ona yardımcı yazıcı ile gözlemci bulunmaktadır. Her sayım ekibinin, sabahtan başlayarak akşama kadar bitirmek zorunda olduğu sayım noktaları vardır.
Her sayım noktasına gelindiğinde teleskop ve dürbünle görüş alanındaki tüm su kuşları tek tek veya gruplar halinde sayılır ve bir sonraki noktaya hareket edilir. Kuşlar, grupların yoğunluğuna ve grup içerisindeki tür çeşitliliğine göre tek tek sayılabilir. Büyük grupların sayılması için bir başka yöntemse 5'er, 10'ar, 20'şer bireylik gruplar halinde sayımın yapılmasıdır. Bir sulak alandaki sayım, en çok bir günde tamamlanır. Kuşların gece hareketleri, sayımı farklı günlerde yapmayı geçersiz kılmaktadır. Amaç alandaki sayımları detaylı ama en hızlı şekilde bitirmek."
"Kışlayan su kuşlarının sayısı ortalama 70-80 bin arasında"
Doğa Koruma ve Milli Parklar İzmir Şube Müdürü Hakan Özdur da Gediz Deltası'nın 1998 yılında, nesli tehlike altında olan su kuşlarına yaşama ve üreme alanları sağlayan habitat çeşitliliği ile alanda yaşayan su kuşu sayısının yüksek olması nedeniyle Uluslararası Ramsar Sözleşmesi kapsamına dahil edildiğini belirtti.
Buradaki Homa Dalyanı'nın 1982 yılından itibaren Yaban Hayatı Koruma Sahası statüsünde olduğunu ve deltanın aynı zamanda Arkeolojik Sit Alanı ilan edildiğini hatırlatan Özdur, bu anlamda Gediz Deltası'nın çok önemli bir yer olduğunu aktardı.