Anadolu Ajansı
İstanbul'dan kaçıp çiftlik kurdular! Koronavirüsten uzak doğayla iç içe izole bir yaşam...
Büyük şehrin gürültü ve stresinden uzaklaşmak için Nevşehir'de satın aldıkları arazide kendilerine yeni bir hayat kuran Dinler çifti, koronavirüsten uzakta doğayla iç içe izole bir yaşam sürüyor.
İstanbul'da reklam yazarlığı yaparken şehrin gürültüsü ve stresinden uzaklaşmak için sanat yönetmeni eşiyle Nevşehir'de doğayla baş başa bir hayatı tercih eden Gökhan Dinler, her şeyden uzak ahşap evinin bulunduğu arazide kendilerine yeten ve izole bir hayat yaşıyorlar.
Tavuk, kaz, ördek, tavus kuşu, deve kuşu ve köpeklerden oluşan onlarca hayvanla bir arada yaşayan Dinler çifti, bahçelerinde yetiştirdikleri doğal ürünlerle de yiyecek ihtiyaçlarının bir kısmını karşılıyor.
Geleneksel yöntemlerle uyguladıkları tarımsal çalışmada kimyasal ilaç kullanmadıklarını, kaybolan üretim kültürünü yeniden canlandırmak için gayret ettiklerini anlatan Gökhan Dinler, şöyle konuştu:
"Burada tarım ve hayvancılıkla uğraşıyoruz. Amacımız her şeyden uzak, kendimize yeten sürdürülebilir ekolojik bir ortam oluşturmak. Bizim için bu süreç öğrenme süreci. Kendimizi keşfetmek için attığımız bir adımdı bu. Yaşama dair beklentilerimizle alakalı bir durum. Doğanın içinde hayatta kalma mücadelesi vermek istiyoruz."
"Benzer hayatı yaşamak isteyen arkadaşlarımızı misafir ediyoruz"
Doğada yaşama fikrini yakınlarıyla paylaştıklarında annesi dışında çevresinden destek gördüğünü aktaran Gökhan Dinler, sosyal medyada zaman zaman paylaştığı görüntüleri izleyen arkadaşlarının misafir olmak için farklı şehirlerden geldiğini söyledi.
"Çokça insanın yapmak istediği bir şeyi hayata geçirme cesareti gösterdik. Kolay da değil, çok zorlandık. Buradaki hayatı sosyal medyada paylaştığımız zaman çok renkli bir dünyaymış gibi görünüyor.
Benzer hayatı yaşamak isteyen arkadaşlarımızdan çokça ziyaretçimiz olmaya başladı. Zaman zaman buraya gelen arkadaşlarımızı misafir edip bu duyguyu tatmalarına yardımcı oluyoruz. Bizden ilham alanlar sorduklarında tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Mümkün olduğunca yapabildiğimiz her şeyi kendimiz üretmeye çalışıyoruz. Tereyağı, peynir, salça, pekmezi kendimiz yapıyoruz. Pirinç gibi burada üretemediklerimizi de ilçeye gidip alıyoruz."
Kapadokya'ya özgü kaya oluşumların sunduğu manzaranın kendisini sahip olduğu her şeyden daha çok mutlu ettiğini anlatan Gözde Dinler, sirke ve limon kullanmadan turşu, ev ortamında ekmek mayası yapmayı öğrendiğini, gün geçtikçe sürdürülebilirlik konusunda öz güveninin arttığını söyledi.
Doğada kendi kendine yeten bir hayat kurmanın zorluklarının kendilerini yıldırmadığını anlatan Gözde Dinler, "Dışarı çıktığımda veya pencereden baktığımda buranın renklerini görmek beni çok mutlu ediyor. İşleri güneş batıncaya kadar tamamlamamız gerekiyor. Çünkü eskisi gibi saatimiz güneş. Hayvanlarla ilgilenmek keyifli, tavukların altından yumurtaları almak bile ayrı bir keyif. Daha da çok bilmediğimiz şeyler var öğrenmeye devam ediyoruz." şeklinde konuştu.