İstanbul'da doğanın içinde hafta sonu tatili! İster yürüyüş yapın ister piknik...

İşte İstanbulluların tüm bu isteklerine cevap verebilecek birbirinden güzel şehir içi rotaları…

Avrupa Yakasının doğaya kaçış noktası: İNCEĞİZ
Tarihi yaklaşık 5 bin yıl öncesine dayanan İnceğiz Mağaralarının da içinde bulunduğu İnceğiz Mesire ve Piknik alanı yeşile hasret Avrupa Yakası sakinlerinin Çatalca’da bulunan popüler kaçış noktalarından biri. İnceğiz Mağaraları aynı zamanda Kemal Sunal mağaraları olarak da biliniyor.

Çünkü Kemal Sunal’ın Salako ve Davaro filmlerinin çekildiği yer burası. Şimdilerde mağara olarak adlandırılsa da Cenevizlilerden kaldığı tahmin edilen bu özel oluşum, insan eliyle yapılmış bir yerleşim yeri olma özelliğini taşıyor.

4 km’lik yol boyunca uzanan İnceğiz mesire alanına cüzi bir ücret ödeyerek giriş yapılıyor. İçerisinde iki adet özel işletme bulunan mesire yerinde isterseniz alan boyunca serpiştirilen tahta masalardan birine kurulup kendi konseptinizi de yaratabiliyorsunuz. İster piknik yapın; ister doğa içinde mangal yapmanın keyfini çıkarın. İnceğiz de tarihe de doğaya da doyacağınız kesin.

Deniz keyfi isteyenlere: SARIYER KISIRKAYA PLAJI
İstanbul’un Sarıyer ilçesi Kısırkaya köyünde bulunan plaj normal bir halk plajı özelliklerini taşımakta. Yalnız İstanbul'daki diğer halk plajlarından burası biraz daha sakin... Büyük bir kumsala sahip olan plajın giriş ücreti bulunmuyor. Ancak ekstra alınan hizmetler için belirli bir fiyat tarifesi uygulanıyor. Ayrıca cankurtaran ekibi gün boyu, denizden de güvenliği sağlıyor.

İlk olarak Sarıyer’e geldikten sonra ilçeden hareket eden Kısırkaya Köyü minibüsleri yada Hacıosman’dan kalkan 152 hat numaralı otobüse binerek kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz.

Cennetten bir köşe: POLONEZKÖY
İstanbul’un içinde yeşile doyabileceğiniz bir diğer kaçış noktası Polonezköy. Beykoz’un bu şirin beldesinin adı, 1800’li yıllarda Osmanlıya sığınan ve buraya yerleşen Polonyalılardan geliyor.

O dönemde adı Adampol iken bu isim Cumhuriyet’in ilanından sonra Polonezköy olarak değişiyor. Zamanla beldede bulunan Polonyalı nüfus azalsa da Polonezköy eşsiz güzelliğini korumayı başarıyor.

Polonezköy’de yapılacaklar listenize öncelikle mis gibi doğa kokusunu içinize çekerek başlayabilirsiniz. Yürüyüş sevenler için Polonezköy Tabiat Parkı yürüyüş parkuru, at binmeyi sevenler için Cumhuriyet köyü yakınında binicilik tesisleri bulunuyor.

Beldede ayrıca çok sayıda köy kahvaltısı hizmeti sunan işletme ve kendin pişir kendin ye konseptli tahta masalı piknik alanları da mevcut. Beldenin en çok ziyaretçi çeken tesislerinde biri de Polonezköy Hayvanat Bahçesi ve Doğal Yaşam Parkı. Ancak hayvanat bahçesi dendiğinde aklınıza gelen kafes içerisindeki canlıları burada unutun.

Siz masanızda otururken leylekler, kazlar, ördekler yanınızda gezinebilir; bu sıcak yakınlaşmalar size bambaşka deneyimler yaşatabilir. Doğal Yaşam Parkı’nın içerisinde kuğuların yüzdüğü bir de doğal göl bulunuyor.

İstanbullular için günübirlik gezilerin ya da kısa süreli konaklamaların adresi olan Polonezköy’de kuş sesleri eşliğinde cömert doğanın keyfini çıkarabilir; eğlenceli aktivitelerle hafta sonunuzu en yeşilinden renklendirebilirsiniz.

Çayağız Deresi’ne komşu bir Beykoz Köyü: ÖĞÜMCE
Ağaçlar arasındaki nehrin sesi ve yeşiliyle büyülenmekse aradığınız rotanızı Çayağız Deresi’nin Riva taraflarına çevirebilirsiniz. Son dönemlerde adı sıkça duyulmaya başlayan Çayağız Deresi’nin diğer adı Riva Deresi. Gebze’den doğan ve Riva’dan Karadeniz’e dökülen Çayağız deresi nehir etrafındaki endemik bitkileri ve yarattığı doğal yaşam alanı ile ziyaretçilerini büyülemeyi başarıyor.

Çayağız Deresi’nin Öğümce’den başlayıp Riva’dan denize döküldüğü yere kadar olan bölümünde, nehrin kenarında doğanın keyfini çıkarabileceğiniz pek çok piknik ve mangal yeri bulunuyor.

Nehrin ileri bir tarihte tekne turlarına da açılarak buradaki turizmi geliştirmesi planlanıyor. Balıkçıların sıklıkla kullandığı derede özel teknesi ya da motoru olanlar da gezinti yapabiliyor.

Yeşile doyanlar, Beykoz’a bağlı Öğümce Köyü’nde Cam Ocağı Vakfı’nı ziyaret edebilir; buradan hediyelik eşya alabilir. Hafta sonları Cam Üfleme Atölyeleri’nin gerçekleştiği vakıfta, çalışan sanatçıları izleme imkanınız da var. At çiftliklerinin bolca bulunduğu köyde dilerseniz binicilik dersleri de alabilirsiniz.

Şayet yolunuz Öğümce’ye düşerse Değirmendere, Görele, Bozhane, Cumhuriyet, Paşamandıra gibi nehir kenarına konuşlanmış birbirinden güzel Beykoz köylerini de ziyaret etmeyi unutmayın.

Tüm yorgunluğunuzu unutacaksınız: GARİPÇE MENEKŞE PLAJI
Hafta içi her gün sadece kadınlara özel plaj olarak hizmet vermekte olan Menekşe Plajı, hafta sonları karma plaj olarak hizmet veriyor. Serinlemek isteyen İstanbullular için temiz ve güvenli bir alan sunmakta...

Garipçe Menekşe Plajı 1990'ların favori plajları arasındadır. 3. Köprünün yakınlarında, sessiz ve temiz ortamı ile İstanbulluların gözde plajları arasında yer almakta. Plajın bazı kuralları da bulunuyor. Tesis alkolsüzdür ve dışarıdan alkol getirilmesi kesinlikle yasak. Kumsala cam şişe ve saklama kabı getirilmesi de yasak.

Anadolu yakasının oksijen kaynağı: AYDOS ORMANLARI
Şayet Anadolu yakasında oturuyorsanız ve fazla uzaklara gitmeden şehirle iç içe geçmiş bir doğaya kaçış noktası arıyorsanız Aydos Ormanları tam da aradığınız yer olabilir. Kartal ve Sultanbeyli ilçeleri arasında yer alan Aydos Ormanlarının pek çok girişi bulunuyor. Ancak bu girişlerden en çok tercih edileni gölet kenarında olanı.

Şayet Göl girişi yerine başka bir kapısından da giriş yaparsanız merak etmeyin tabela yönlendirmeleri ile aracınızla ya da yürüyerek buraya ulaşmanız mümkün.

Ormanlık alanda yürüyüş, gölde ördekler eşliğinde deniz bisikleti keyfi, çocuklar ve çocuk kalmayı başaranlar için macera parkı ve gondol, piknik ve mangal Aydos’ta gerçekleştirebileceğiniz aktivitelerin başında geliyor

Bu arada kendi mangalınızı getirmezseniz de mangal ve kömürü içeriden temin edebiliyorsunuz. Aydos’ta özel işletmeler mevcut ancak giriş ücreti dışında herhangi bir ücret ödemeden orman içerisindeki tahta piknik masalarından herhangi birine de oturabilirsiniz.

Aydos Ormanlarının tepesi tarihi değere sahip bir yapıyı da içinde barındırıyor. Bizans İmparatorluğu’ndan kalma en önemli yapılardan biri olan, etrafını kaplayan bitki örtüsünün temizlenmesi ve sekiz yıl süren restorasyon çalışmaları sonucunda ortaya çıkarılan Aydos Kalesi’nin de bölgenin turizmine büyük katkı sağlayacağı öngörülüyor.

Kamp ve deniz keyfi: ÇATALCA ÇİLİNGÖZ
İstanbul’un Çatalca ilçesi, günübirlik deniz tatili yapmak isteyenler için oldukça mantıklı bir alternatif. Özellikle Çilingoz, deniz ve ormanın bir arada bulunduğu büyüleyici bir doğaya sahip bir güzellik…

Burada çadır kurup, kamp da yapabiliyorsunuz. Ailecek güzel vakit geçirmek için mutlaka listenize eklemelisiniz.

Pek fazla bilinmiyor: AKÇAKESE KÖYÜ
Akçakese köyü, İstanbul’a 70 km uzaklıkta yer alıyor. Kumsalı ve temiz deniziyle dikkat çekiyor. Sakin bir gün geçirmek isteyenlerin günü birlik ya da konaklamalı şekilde faydalandıkları saklı bir cennet. Temiz havası, yeşil bitki örtüsü gibi özelliklere sahip olan Akçakese, hem İstanbulluların, hem de şehir dışından gelenlerin rahat bir nefes almak için uğradıkları şirin bir bölge… Fotoğraf: Bahar Gündoğdu / Hürriyet Seyahat Gezgini

Şile’yi geçtikten sonra yola devam edin ve yol geliş-gidiş tek yola düşüyor. Yolunuzun üstünde Kabakoz'u geçeceksiniz. En son Kandıra tabelasından sola ayrılmalısınız. Bir sonraki köy Akçakese. Navigasyon doğru olarak sizi sahile kadar götürecektir. Sahil kısmına arabayla geçiş yasak. Arabalarınızı dışarıda bırakıyorsunuz ve biraz yürüyorsunuz. Bölgede bir restoran da bulunuyor. Fotoğraf: Bahar Gündoğdu / Hürriyet Seyahat Gezgini