Birleşmiş Milletler’in açıkladığı liste şaşırttı! Pandemi öncesi ve sonrası pek ziyaret edilmeyen cennet köşeler....

Peki neden ilgi çekmiyorlar? İşte detaylar...

Marshall Adaları ya da resmi adıyla ‘Marshall Adaları Cumhuriyeti’, dünya üzerindeki en büyük su kütlesi olan Pasifik Okyanusu’nda bulunan bir ada devleti. Kumsalları ve doğasıyla ön plana çıkan bölge pandemi öncesi dönemde de pek fazla turist çekmiyordu. Ülkenin başkenti, 64 tane adanın üzerinde inşa edildiği Majuro... Marshall Adalarının kendi dilleri, İngilizce ve Japonca olmak üzere üç adet resmi dili bulunuyor.

Para birimi olarak da ABD doları kullanılmakta… Bu ülke, bulunduğu coğrafyaya bakılırsa dünyanın en stratejik lokasyonlarından birinde yer alıyor. Birçok devlet tarafından da stratejik nokta olarak düşünülür. Bu ülkelerin başında Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Birleşik Krallık, Fransa, Japonya ve Avustralya gelir. Zaten bu ülkelerin tamamına yakının geçmişte ve de günümüzde bölgede sahip oldukları ya da başka ifadeyle kolonileştirdikleri devletler bulunur.

Geçen yıl ABD'nin Columbia Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, ABD hükümetinin 1946 ve 1958 yılları arasında bazı mercan adaları üzerinde 67 nükleer test yaptığı Marshall Adaları'ndaki bazı bölgelerdeki radyasyon oranının, nükleer santral kazalarının meydana geldiği Çernobil ve Fukuşima'dan bin kat daha fazla olduğu açıklanmıştı. Araştırmacılar, nükleer testlerin üzerinden 60 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen Marshall Adaları'ndaki test yapılan 4 mercan adasındaki radyasyon oranının alarm seviyesinde olduğunu, bazı bölgelerde ölçülen değerlerin, nükleer serpintilerin yaşandığı Çernobil ve Fukuşima santrallerinin çevresinde ölçülen değerlerden 10 ila bin kat fazla olduğunu belirtmişti.

Marshall Adaları'ndaki 'Bikini' adlı mercan adasında 1954 yılında yapılan ‘Castle Bravo’ adı hidrojen bombası testinin, İkinci Dünya Savaşı'nda Japonya'ya atılan bombalardan bin kat daha güçlü olduğuna dikkat çeken araştırmacılar, Bikini Adası'nda tespit edilen nükleer serpintinin bölgedeki en yüksek miktar olduğunu ifade etmişlerdi. ABD, 1946'dan 1992'ye kadar farklı yerlerde toplam bin 54 nükleer test gerçekleştirmişti.

Her yönüyle bir dünya harikası olan Tuvalu, tüm güzelliğine rağmen dünyada turistlerin en az tercih ettiği ülke durumunda. Güney Pasifik'te yer alan bu ada ülkesinin tercih edilmeme nedeni ise coğrafi uzaklığı. Küresel ısınma nedeniyle sular altında kalma tehlikesi yaşayan Tuvalu, yakın gelecekte sular altında kalabilir. Tuvalu, dokuz adet mercan adasından oluşan Polinezya ülkesi. Avustralya ile Hawaii arasında yer alan adanın komşu ülkeleri ise; Kiribati, Samoa ve Fiji adaları. 26 kilometre karelik bir yüzölçüme sahip olan Tuvalu, dünyada Vatikan, Monako ve Nauru'nun ardından en küçük ülke unvanına sahip.

Ayrıca, Birleşmiş Milletler'e (BM) üye olan en az nüfuslu ülke. Küresel ısınma nedeniyle deniz seviyesinin yükselmesi, başkenti deniz seviyesinden sadece 5 metre yüksekte olan Tuvalu için hayati bir tehdit oluşturmakta. Eğer küresel ısınma nedeniyle sıcaklık 1 derece daha artarsa, Tuvalu sulara gömülecek. Tuvalu halkı şimdiden Avustralya ve Yeni Zelanda'ya göç etmekte. Tuvalu'ya bağlı adalar; Funafuti, Nanumaya, Nanumea, Nui, Niutao, Niulakita, Nukufetau, Nukulaelae ve Vaitupu'dur. Ada yılda ortalama sadece 2 bin ziyaretçiyi ağırlıyor.

Sierra Leone’de insanların çoğu yoksulluk sınırında yaşıyor. Başkenti Freetown’dur. Freetown tarihte Portekizlilerin köle ticareti yapmak için kullandıkları yarımada. Daha sonra İngilizler burayı kölelerin sığınma yerine dönüştürüp, burada daha fazla hakimiyet kurmayı amaçlamışlar. Ülke 1991’den 2002’ye kadar süren bir iç savaşla mücedele etmiş ve daha sonra 2014’de ortaya çıkan Ebola ile bir sürü insan ölmüştür. İç savaş sırasında asker olmaya zorlanan çocukların elleri ve ayakları kesilmiş. Bu yüzden ülkede bulunan doğal güzelliklerin yanı sıra en çok şahit olunan görüntülerden bir tanesi de engelli insanlar.

Tropikal iklime sahip olan Sierra Leone’yi ziyaret etmek isteyen turist için en uygun zaman kasım ayı. Ekim ile Mart arası kuru ve güneşli, Temmuz ve Ağustos ayları arası ise yağışlıdır. Gidilmesi gereken önemli şehirleri Freetown, Bo, Makeni, Kabala, Kenema ve Bonthe olarak sıralanabilir. Sierra Leone’de mart ayında düzenlen film festivali meraklıları için güzel bir kültürel aktivite olabilmekte. Kumsalları, plajları ve vahşi doğasının mutlaka keyfi çıkarılmalıdır.

Etrafındaki adacıklarla toplam 90 kilometrekarelik bir ülke Anguilla. 1990’lı yılların başına kadar pek tanınmıyordu. Önce temiz, beyaz kumlu sahiliyle dikkat çekti. Ardından işadamlarının vergisiz cennetine dönüştü. Ve sonra lüks otellerle doldu. Günümüzde İngiltere’nin yönetiminde olan bu ada ülkeye ilk yerleşenler Güney Amerika’dan gelen kabileler. Avrupalıların geliş tarihi belirsiz. Bazı kaynaklar Kristof Kolomb’un 15’inci yüzyıldaki keşfinden, kimileri 16’ncı yüzyılda Fransızların adaya çıkışından söz ediyor.

İngilizler adada ilk yerleşimlerini 17’nci yüzyıl ortasında kurmuş. O günden sonra kısa dönemli el değiştirmelerin dışında Anguilla hep İngiltere’nin yönetiminde kalmış. İngiliz kültürü ve hukuk sisteminin izlerini belirgin şekilde günümüzde de görüyorsunuz. Ada 1980’li yıllardan beri içişlerinde serbest ama dışişleri ve savunma gibi konularda İngiltere’ye bağımlı.

Gezginlerin dikkatini mercan kayalıkları ve olağanüstü plajlarıyla çeken Anguilla ana adanın dışında birçok küçük adadan oluşuyor. Ana adanın yüzölçümü Bozcaada’nın iki katı, nüfusu ise 14 bin. Burada yaşayanlar toprakların tarıma uygun olmaması nedeniyle turizmi ziyadesiyle değerlendirmiş. Öte yandan birbiri ardına açılan süper lüks otellerin adanın bakir güzelliğinden çok şey götürdüğünü söyleyenler de var.

Her şeye rağmen Karayiplerin en güzelleri olarak tanınan plajların halka açık olması önemli bir nokta. Gene de güneşi yansıtıp gözleri kamaştıran bembeyaz kumsallara ulaşmak için standardı yüksek otellerin ihtişam koridoru misali lobilerinden geçmek zorundasınız. Otuzdan fazla plaj arasında en ünlüsü 4 kilometre boyunca uzanan Rendezvous Bay.

Saint Vincent ve Grenadinler
Saint Vincent ve Grenadinler Karayipler’in güneyinde, Saint Lucia, Barbados ve Grenada üçgeninde bulunuyor. Ülkede ihtişamlı yanardağlar, kudretli şelaleler ve rüya gibi sahillerle karşılaşabilirsiniz. Saint Vincent ve Grenadinler’in kendine özgü güzelliklerinden biride Owia Tuz Gölü. Denizden izole bu göl adeta doğal bir havuz gibi. Bu eşsiz güzellikteki ülke aynı zamanda yeni evli çiftlerin vazgeçilmez balayı mekanı... "Stres ve sıkıntıdan bıktım" diyenler burada 'dijital detoks' yapıp ruhlarını tazeleyebilirler.

Vanuatu
Güney Pasifik Okyanusu’nun güneyinde bulunan Vanuatu 83 adası ile 250 bin nüfusu bünyesinde barındırıyor. Vanuatu adalarından bazılarında 'mavi delik' adı verilen, yeraltı kaynaklarının kireç taşını çözerek oluşturduğu su birikintileri bulunuyor. Bunların en bilineni ve en güzeli olanı ise Santo Adası'ndaki Nanda Mavi Deliği. Sır gibi saklansa da Vanuatu misafirlerine çok şey sunuyor. Aktif yanardağlar, kültürel ve sportif etkinlikler ve festivaller, harika dalış noktaları ve daha da fazlası, hepsi bu küçük ada ülkesinde. Vanuatu’ya gitmek içinse en iyi seçenek Avustralya üzerinden uçmak.

Cook Adaları
Vanuatu gibi Güney Pasifik’te yer alan Cook Adaları büyük ihtimalle listedeki en meşhur ülke. 15 adadan oluşan Cook Adaları’nda 20 bine yakın kişi yaşıyor ve bu adaların her biri kendi özgün karakterlere sahip. Cook Adaları'ndan Aitutaki balayı adası olarak biliniyor. Atiu Adası ise 'Kuşlar diyarı' olarak çevrilen Enuamanu takma ismine sahip. İnsan eli değmemiş, stres nedir bilmeyen bu cennet vatan keyifli bir tatil için ideal.

Dominika
Bu ufak Karayip ülkesi Dominik Cumhuriyeti ile fazlaca karıştırılmakta. İkisi de göz alıcı plajlara sahip olsa da, Dominika vatandaşıyım diyebilen sadece 70 bin şanslı kişi var. Ülkenin yemyeşil ada şelaleleri, tropik bitki örtüsü, volkanları ve aynı derecede etkileyici küçük kasabaları görmek için bire bir yerler. Yürüyüş yapmak size göre değilse merak etmeyin, burada kanyon tırmanışından rafting gibi su sporlarına kadar birçok aktivite bulacaksınız.

Kiribati
100 bin kişinin yaşadığı ve birbirinden güzel adalarla dolu Kiribati, Pasifik Okyanusu’nun ortasında bulunuyor ve bu güzelliğine rağmen, dünyanın en az ziyaret edilen ülkelerinden biri konumunda bulunuyor. Bunun en büyük sebebi ise ulaşımın biraz meşakkatli olması. Kiribati’nin 33 adasından sadece 21’inde insanlar yaşıyor ve tüm adalar kendi kültürlerine sahip. Özellikle sörfçüler, dalgıçlar ve kaşiflerin vazgeçilmez rotası haline gelen Kiribati’nin en önemli özelliklerinden biride, turist sayısının azlığı sayesinde kendi özgün kültürünü muhafaza etmiş olması. Adanın güler yüzlü yerlileri de ziyaretçilerle bu kültürü ve geleneklerini paylaşmaya can atıyor.

Solomon Adaları
Papua Yeni Gine’nin hemen yanı başında bulunan Solomon Adaları’nın 500 bin kişilik nüfusu irili ufaklı birçok adaya dağılmış durumda. Solomon Adaları’nın coğrafi avantajlarından bir tanesi, bu listedeki Kiribati, Tuvalu ve Vanuatu’ya yakın mesafede olması. Burası, beyaz kumu, palmiye ormanları ve turkuaz sularıyla kelimenin tam anlamıyla bir tatil cenneti. Ada ada gezmekten, heyecanlı bir aile tatiline kadar Solomon Adaları’nda her türlü seyahat mümkün.

São Tomé ve Príncipe
Afrika’nın Seyşeller’den sonra ikinci en küçük ülkesi olan São Tomé ve Príncipe ana kıtadaki Gabon kıyısından yaklaşık 250 km uzakta. Portekiz ile olan tarihi bağları sayesinde bu ada ülkesini palmiyeler, plajlar ve denizden çok daha fazlasına sahip. Renkli şehirler, müzeler, galeriler, lezzetli yemekler ve her türlü doğal hayat ile dolu dolu bir tecrübe yaşayacaksınız… Bu arada 20. yüzyılın başlarında dünyanın en büyük çikolata üreticisi olan São Tomé ve Príncipe’nin 'Çikolata Adaları' olarak de ekleyelim... Nasıl üretildiğini görebilir, haliyle enfes taze çikolatanın tadına bakabilirsiniz!

Komorlar
Diğer bir ismiyle "Ay Adaları, Hint Okyanusu üzerinde, Madagaskar’ın kuzeyi ile Mozambik arasında yer alıyor. Birbirinden güzel üç adadan oluşan Komorlar renkli tropik manzaralara ve masal gibi sahillere sahip. Ama bunun ötesinde olan bir şey var ki, bu oda bu adanın kokusu. Bu ada ülkesi kokularıyla da başınızı döndürecek. Neden mi? Komorlar dünyanın ikinci en büyük vanilya üreticisi ve en büyük ylang-ylang yağının da üreticisi. Tüm hislerinize hitap edecek ve tüm sıkıntılarınızı unutturacak bir yer arıyorsanız Komorlar tatili tam size göre…